E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Tüm dünyadaki tarım ürünlerinin sadece yüzde 4'ünün işlenmeden tüketiciye ulaştığını düşündüğümüzde, doğru beslenmenin aslında sanıldığı kadar kolay olmadığını anlıyoruz. Yani; yiyecekleri tek hareketle, herhangi bir marketten veya manavdan alışveriş sepetine koyarak sağlıklı besin satın almış olmuyoruz. Eve gençlik ve güzellik götürebilmemiz ancak; taze, organik ve katkısız ürünlerle mümkün olabiliyor. İşte size sağlıklı beslenmek için altın kurallar:

* Her gün mutlaka sebze ve meyve tüketmek gerekiyor. Bu; hücrelerin serbest radikallerin zararlı etkilerinden korunmasını sağlıyor.

* Kırmızı meyve ve sebzeler (çilek, böğürtlen, domates, karpuz vb.); vitamin, mineral ve antioksidan bakımından zengindirler ve bu etkilerinden dolayı yaşlanma sürecini geciktiriyorlar.

* Domates, cilde mükemmel bir UV (ultraviyole) koruma sağlıyor. Serbest radikallerle savaşıyor. Bu etkisinden faydalanabilmek için günde en az bir adet en koyu kırmızısından domates tüketmek gerekiyor. İçerdiği likopen adlı maddenin prostat kanserini önlemede etkinliği biliniyor.



* Karoten içeren besinler, cilde elastikiyetini veren kolajen liflerindeki hasarı en aza indirerek kırışıklıklarla savaşıyor. Havuç, greyfurt, portakal, kivi, soğan ve biber iyi birer karoten kaynağıdır. Özellikle havuç, cildi pürüzsüzleştiren A vitaminine dönüşen tam bir betakaroten deposudur.

* Koyu yeşil yapraklı sebzeler bol miktarda vitamin içeriyorlar. Özellikle A ve C vitaminlerinin cilt kanseriyle savaşan maddeler içerdikleri biliniyor. Ayrıca C vitamini iyi bir antioksidandır ve cildin elastikiyetini korur. A vitamini ise akne tedavisine yardımcıdır. Ispanak, roka, pancar, pazı, kara lahana, marul ve tere gibi koyu yeşil renkli sebzeleri sofranızdan eksik etmeyin.

* Akdenizlilerin gençlik mucizesi olan zeytinyağı, cildi ve saçları besliyor. Beslenme ile yaşlanma arasında güçlü bir ilişki vardır. Zeytinyağı cildin genç görünmesini, saçların güçlenmesini ve parlamasını sağlıyor. Zeytinyağındaki E vitamini, hücreleri yeniliyor, doku ve organların yaşlanmasını geciktiriyor. Tekli doymamış yağ kaynağı olan ceviz, soya, badem, ayçiçeği ve kabak çekirdeği ise cildi nemlendiriyor.

* Özellikle balık yağında bulunan doymamış yağ asitleri, keten tohumunda bulunan Omega-3 ile kalp ve dolaşım sorunlarından koruyor ve kolesterolün düşürülmesine yardımcı oluyor. Deniz somonundaki yağ asitleri, ciltteki kolajene hasar veren serbest radikallerle mücadele ediyor. Yüzdeki ince çizgilerin yok olmasına yardımcı oluyor. İltihaplı sivilceleri kurutmaya ve cildi nemlendirmeye yarıyor. Balıkların birer gençlik ve güzellik kaynağı olduğunu unutmamak gerekiyor.

* Sarmısak; her ne kadar kokusundan dolayı pek sevilmese de, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. İçinde serbest radikallerle savaşan fitonutrientler bulunuyor. Antibiyotik etkisi yapıyor ve bedeni toksinlerden arındırıyor.
DR. ALİ KERİM DİLER