E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Metabolik Sendrom Derneği Başkanı Prof. Dr. Aytekin Oğuz, Antalya'da yapılan 9'uncu Ulusal İç Hastalıkları Kongresi'nde Diyabet Kontrolü Araştırması'nın (DİKONT) sonuçlarını açıkladı.


Türkiye'de 44 farklı merkezde, diyabet tedavisi süren 2 bin 358 hastayla yapılan araştırma, hastaların kan şekeri kontrollerinin yeterince yapılmadığını ortaya koydu. Türkiye'de 5 milyon diyabet hastasının bulunduğu belirtilen çalışmada, diyabet tedavisi görmeye başlayan, diyet yapan veya en az 3 aydır ilaç kullanan hastaların incelendiğini belirten Prof. Oğuz, "Bunlarda A1c oranı bu düzeydeyse, evdeki diyabetlilerin kan şekerleri çok daha kötü durumda olmalı" dedi.

DİYABETLİNİN YÜZDE 83'Ü OBEZ

Diyabet hastalarında kan şekeri yüksekliğinin yanında kolesterol bozukluğu, hipertansiyon, obezite sorunlarının bulunması riski artırıyor. DİKONT'a göre, hastaların yüzde 83'ünde kilo fazlalığı veya obezite, yüzde 77'sinde kolesterol ve lipit bozukluğu, yüzde 88'inde hipertansiyon saptandı.



Prof.Dr. Oğuz, "Diyabet hastalarındaki kilo fazlalığı ve obezite çok yüksek oranda. Artık 'diyabetite' diye bir kavram yerleşiyor. Yani diyabet ile obezite birlikte görülüyor. Aslında Tip 2 diyabet obeziteyle karakterize olan bir hastalık. Diyabetin bu kadar yaygınlaşmasının bir nedeni de obezitenin artması. Diyabet hastalarının yüzde 83'ü obez" dedi.

EGZERSİZ ÇOK GEREKLİ

Araştırmanın ortaya çıkardığı üzücü bir sonuç ta hastaların üçte ikisinin düzenli diyet ve egzersiz yapmaması. Çünkü, yetersiz diyabet

BİTKİSEL ZAYIFLAMA ÜRÜNLERİNE DİKKAT !

Son zamanlarda oldukça rağbette olan ve kullanımı artan bitkisel zayıflama ürünleri 9. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi'nin de gündemindeydi. Kervansaray Lara Otel'de 5-9 Eylül tarihleri arasında düzenlenen kongrede yapılan basın toplantısında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı'ndan Prof Dr. Serhat Ünal, bitkisel zayıflama ürünlerini kullanırken çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Bu ürünlerin sadece Tarım Bakanlığı'ndan onay alınarak piyasaya çıkarıldığına değinen Ünal "Son zamanlarda yaşanan ölüm vakaları da göz önüne alınarak bu ürünlerin ne kadar dikkatli kullanılması gerektiğini yakından gördük. Bitkisel olan bu ürünler Sağlık Bakanlığı onayı olmadan satılabiliyor. Ancak sağlık acısından tehdit edici boyutlarda zararları olabiliyor. Zayıflamak isteyenler egzersiz ve düzenli beslenmeyle bunu başarmalılar aksi takdirde ölümle bile sonuçlanan ciddi sorunlar ortaya çıkabiliyor" dedi. Hiç bir ilacın veya bitkisel ürünün doktor gözetimi olmadan kullanılmasının sakıncalı olduğunu da belirten Ünal, yanlış bilgilendirilmeden kaçınılmasının da altını çizdi.

Kontrolünün başlıca nedenleri de yanlış beslenme, hareketsiz yaşam biçimi ve ilaç tedavisindeki hatalar.

CİPS TÜKETİMİ KALP SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR

Prof. Dr. Aytekin Oğuz yağlı ürünlerin hipertansiyonu körüklediğini ve kalp hastalıkları için zemin hazırladığını söyledi. Özellikle çocuk yaştakilerin fazlaca tükettiği cipslerde kullanılan transyağların yüksek risk oluşturduğunun altını çizen Oğuz "margarin çeşitleri ve özellikle cipslerde kullanılan transyağlar, kaldi ki bu ürünün New York'da satışı yasak, kalp hastalıklarına yakalanma oranını yükseltiyor. Mümkün olduğu kadar çocuklarınıza bu tür ürünler yedirmeyin ve siz de uzak durun" mesajı verdi.

KEPEK EKMEK MASUM DEĞİL

Türkiye'de diyet kavramında çok büyük bir hata yapıldığını belirten Prof. Oğuz, "Bizim yedikçe zayıflattığını zannetiğimiz kepek ekmeklerimiz var. Diyet krabiyeleriiz, ürünlerimiz var. Bazı hastalarıma soruyorum ekmek yiyor musun diye sadece kepek yiyorum diyor. Biz çalışmasını yaptık kepek ekmekle beyaz ekmek arasında kan basıncını yükseltmesi açısından diyabetli hastalarda hiçbir fark olamdığını gördük" dedi.