E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Kadınların yaklaşık yüzde 85'inde adet öncesi görülen gerginlik, alınganlık, ağrı, halsizlik yorgunluk gibi şikayetler aslında PMS adı
verilen bir rahatsızlık...

Kadınlarda adet öncesi döneme rastlayan ve sonrasında kaybolan bir takım sıkıntılarla baş gösteren rahatsızlığa PMS (Premenstruel Sendrom) deniyor. Adet gören kadınların yüzde 85'inde bir veya daha fazla belirti görülür. Fakat yüzde 5-10'unda yaşam kalitesini etkileyecek yoğunluktadır. Ergenlikte veya menopozda ise nadirdir. Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı Bölümü'nden Dr. Nuri Ceydeli , kadının bu zorlu dönemi hakkında bilgiler verdi.

HALSİZLİK VE YORGUNLUK
Adete yakın 7-10 gün içinde karın şişliği, ağrı, vücutta gerginlik, ağlama nöbeti, halsizlik, yorgunluk, depresyon, aşırı uyuma, uykusuzluk, memelerde hassasiyet, aşırı iştah, isteksizlik, içe kapanma gibi çok çeşitli belirtiler olabilir. En önemli özellik bu şikayetlerin aydan aya düzenli bir şekilde görülmesidir. Sıkıntıların çoğu adet başlangıcıyla sonlanır. Adet öncesi damarlarda genişleme, kas kasılmaları ve psikolojik strese bağlı olarak baş ağrısına sık rastlanır.


Premenstruel sendromun; kişisel patolojik problem mi? Yoksa menstruel siklusu ağrılı süreçle ilişkilendiren kültürel sorun mu? olduğunu ayırt etmek çok kolay değildir. PMS, psikolojik temel üzerine etkilenen biyolojik, sosyolojik bir problemdir. Kadının yaşantısını derinden etkileyen sosyal bir durumdur.

YAŞAMI ETKİLER
Tedavide kişilerin hayat tarzındaki değişiklikler etkilidir. Diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi, spor, çeşitli hobiler, sosyal faaliyetlerin arttırılması hastalık üzerinde pozitif etkilidir. Karbonhidrattan zengin yiyecek ve içecekler kişinin psikolojisi üzerine olumlu etki yaratmaktadır. Rahatlama terapilerinin tedavideki yeri çok önemlidir. 1200 mg/d kalsiyum karbonat veya 200-400 mg. magnezyum verildiğinden şikayetlerde azalma olduğu çalışmalarla gösterilmiştir. Yoğun göğüs ağrısı olanlarda E vitamini denenebilir.