E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Gaz sancısı anneler için mi, yoksa bebekler için mi daha vahim bir durum sorusu, yumurta mı tavuktan, tavuk mı yumurtadan çıkar sorusuna eşittir. Kesin olan şu ki; gazsız bebek yok ve tüm anneler bu durumla başa çıkmak zorunda.

İlk kez anne olduysanız saatlerce süren, bitip bitip tekrar başlayan, yırtınırcasına ağlayan bebeklerin durumuna dayanabilmek oldukça zor. Her ne kadar siz bebeğinizin bu durmak bilmeyen ağlama krizlerinden zarar göreceğini düşünseniz de, bugüne kadar gaz sancısından zarar gören bir bebek yoktur. Elbette şunu da eklemek gerekir, her ağlama nöbeti bebeğin gazı var anlamına gelmeyebilir. Nöbetlerin altında başka nedenler de yatabilir. Bunlardan birkaçını şöyle sıralamak mümkün:

- Açlık
- Diş çıkarma
- Kulak ağrısı
- İshal
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Başka sebeplerle oluşan bağırsak spazmları
- Popo çevresindeki yara ve çatlaklar
- Pişik


- Pamukçuk
- Gizli veya belirgin fıtıklar
- Ağız ve dişeti sorunları
- Bazı sinirsel hastalıklara eşlik eden ağlama tipleri
- Vücudun herhangi bir yerindeki kırıklar

Yanlış beslenmeye dikkat!

Gaz sancısı; bebeğe zarar vermeyen, belli bir süre ile sınırlı fizyolojik bir olay olduğundan, belirgin bir tedavisinin olması da beklenemez. Kesin tedaviden çok gazı azaltıcı bir takım önlemler ve davranış biçimleri içine girmeniz gerekiyor.

Başlangıç olarak bebeğin gaz sancısı dışındaki herhangi bir sebepten dolayı ağlamadığına emin olmalısınız. Genelde sancılar en çok açlıkla karıştırılıyor. Bunu da tespit etmek oldukça kolay. Anne sütünü verdiğinizde susuyorsa ağlamanın nedeni açlık. Buna rağmen susmuyorsa ve her nöbet esnasında bebeğe anne sütü ya da mama veriyorsanız, nöbetler bu nedenle de artabilir. Sık sık ve düzensiz beslenen çocukların gaz sancıları daha da çoğalabilir. Hele hele erken dönemde başlanan ek gıdalar bu durumu iyice ağırlaştırabilir.

Gazın nedenleri nedir?

- Bebeklere şekerli su içirilmesi, emziklerin bala veya pekmeze batırılarak verilmesi, çok erken aylarda nişastalı gıdalara başlanması, meyve ve meyve salarının gereğinden çok içirilmesi veya meyvelerin olgunlaşmamış olması gazı artırabilir. Gereğinden fazla su içirilen veya tam tersi yeterince su verilmeyen bebeklerde de gaz fazla olur.

- Uzun süre açıkta kalan yiyecekler (özellikle süt ve sütlü yiyecekler), iyi temizlenmemiş şişe - kaşık ve emzikler, uzun süre kapağı kapatılmamış şuruplar (vitaminler, antibiyotikler, ateş düşürücü, ağrı kesiciler) basit mikrobik kirlenmeler nedeniyle gaz yapabilir.

- Altının uzun süre ıslak bırakılması, bulunduğu ortamın aşırı sıcak veya soğuk olması, uzun süre aynı konumda yatırılması gazı artırabilir.

- Bebeğin kundaklanması, hareket kabiliyetini sınırlayan kuşaklarla sarılması gazı artırabilir.

- Annenin beslenmesinin gaz oluşumundaki rolü sanıldığı kadar belirgin değil. Böyle durumlarda anne ve babanın sakin, hoşgörülü ve sevecen olması çok önemli.

- Anne ve babanın sakin olması, bebeğe şefkatle ve güvenle yaklaşması gerekir.

- Aşırı sıcak veya soğuk ortamlar oluşturulmamalı.

- Dar ve sıkıcı veya üst üste giysiler giydirilmemeli.

- Besinler hazırlanırken hijyen (temizlik) kurallarına uyulmalı.

- Bebekler hep aynı pozisyonda yatırılmamaşı, yan olarak veya karın üstü yatırılmalı (karın üstü yatırılırken bir kişinin bebeğin yanından ayrılmaması gerekiyor).

- Karnına ve ayaklarına ılık bezler konulmalı.

- Her beslenmeden sonra en az yarım saat ve en az iki kere geğirene kadar gazı çıkartılmalı.

- Bebeği okşayarak ve severek güzel sözler söylenmeli.

- Sakin olduğu bir zamanda bebeğe uygun masaj yapılmalı.

- Gereğinden fazla emzirilmemeli, gereksiz yere ek besinler verilmemeli.

- Rezene çayı ve anason çayı verilebilir.

- Doktorunuza görünmeli ve onun önerilerine uymalısınız.