E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Geçmişi Orta Asya Türkleri'ne dayanan yoğurt zaman içerisinde artık tüm dünya mutfaklarının vazgeçilmezi oldu. Ünlü İskit Destanı Kutadgu Bilik'te yoğurdun sırlarından söz edilirken, Osmanlı mutfağının neredeyse ana malzemesiydi. Batı ise ancak 20. yüzyılın başlarında yoğurtla tanıştı.

Çok miktarda protein, fosfor ve kalsiyum içeren yoğurt, B2, B12 ve A vitaminleri bakımından da oldukça zengin. Elbette yararları saymakla bitmez, ancak gün geçtikçe bu yararlara bir yenisi ekleniyor. Japonya'da yapılan ve İngiltere'de sonuçları yayınlanan son araştırmalara göre günde 170 gr kadar şekersiz yoğurt tüketiminin, ağızda biriken koku yapıcı hidrojen sülfit seviyesini düşürüyor. Bunun yanı sıra diş taşı oluşumunu ve diş eti iltihaplarını da engelliyor.

Araştırma kapsamında 6 hafta boyunca günde bir porsiyon yoğurt yiyenlerin yüzde 80'inde nefes kokusuna yol açan hidrojen sülfit düzeyinin düştüğünü belirten Japon bilim adamları, yoğurdun içeriğindeki maddelerin bu rahatsızlıkları önlediğini belirtti.