E-posta 19.10.2009'de eklendi.

Hamilelik döneminde yükselen kan şekeri, kontrol altına alınmazsa bu bebeğin aşırı büyümesine yol açarken, akciğerlerin gelişimini geciktirir. Bu durum doğru adımlarla kolayca önlenir.

Hem anne adayları, hem de dünyaya gözünü açacak bebeklerin geleceği için 'doğru bir hamilelik dönemi yaşanması' şarttır. Bu süreçte karşılaşılacak en önemli sorunu, hamilik döneminde yükselen kan şekeri oluşturur. GÜNEŞ, bu dönemin nasıl sağlıklı geçirileceğini İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden ünlü İç Hastalıklar Uzmanı Dr. Nafiz Karagözoğlu'na sordu.

SORUMLU ANNELİK
GEBELİĞİ, 'insanların ve insanlığın en önemli süreci' olarak tanımlayan Dr. Karagözoğlu, bu dönem damgayı da, tıp ve bilim adamlarından çok, 'sorumluluk ve bilgi sahibi anne adaylarının' vurduğuna dikkat çekti. Tıptaki son gelişmeleri internetteki doktornafiz.com sitesinden de aktaran ünlü uzman, 'bir ömür boyu ağır sorumluluk almaya hazırlanan anne adaylarını öncelikle gizli şeker' konusunda uyardı. Dr. Nafiz Karagözoğlu, konuyla ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:



Gebelik Şekeri nedir?
- Gebelik nedeniyle meydana gelen şeker hastalığıdır. Buna gebelik diyabeti ya da Gestasyonel Diabet de denir. Bazen şeker hastalığı gebelikle belirgin hale gelen kan şekeri, yani kan glikozu yüksekliğidir.

Belirtileri nelerdir?
- Yorgunluk, susuzluk hissi, çok su içmek, kilo kaybı, yeterince kilo alamamak, çok fazla yemek yemek, çok fazla miktarda idrar yapmak, çok sık idrar yapma hissi, gece sık idrar yapmak isteği ile tuvalete gitmek, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ciddi belirtileri olarak görülmelidir.

Tedavide nelere dikkat edilir?
- Tedavide öncelikli ve mecburi ilk adım diyettir. Diyet tedavisiyle, kan şekerinin normale dönmesi ve normal gitmesinin yanı sıra, anne adayında uygun (9 ile 12 kilo) ağırlık artışı ve bebeğin anne karnında yeterli ve doğru gelişimi sağlanır.

Tatlandırıcı kullanılabilir mi?
- Kesinlikle hayır. Anne-bebek kordonun'dan geçmeleri ve olası yan etkileri nedeniyle tatlandırıcıların gebelikte kullanımı önerilmemektedir.

Tedavi edilmezse nelere yol açar?
- Bebeğin çok irileşmesine neden olabilir. (4000 gramın üzerinde bebekler)
- Bu sezaryen gerektirme riskini arttırır.
- Doğumda omuz takılması, doğum travması, doğumun uzaması yaşanabilir.
- Bebekte, kalp, böbrek ve omurga anomalileri olabilir.
- Gebelik esnasında, 'pre-eklampsi' olarak adlandırılan yüksek tansiyon çıkabilir.
- Erken doğum (gebeliğin 37. haftasından önce) olabilir veya bebeğin erken doğurtulmasını gerekebilir.
- Doğum sonrası bebekte, 'hipoglisemi' olarak adlandırılan kan şeker düzeyinde düşüklük olabilir.
- Doğum sonrası bebekte, akciğerleri tam gelişemediği için solunum problemleri ortaya çıkabilir.
- Ani bebek ölümü meydana gelebilir
- Doğumdan sonra RDS (bebekte akciğer yani solunum) sıkıntısı gelişebilir
- Doğumdan sonra bebekte hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) ve biluribin yüksekliği, polisitemi (bebekte kan hücrelerinin fazlalığı) gelişebilir.

Doğumdan sonra ne yapılmalıdır?
Tüm kan şekeri yüksek giden gebelerde emzirme özendirilmelidir. Gebelikleri sırasında 'şeker hastalığı' tanısı alan hastalar doğumdan sonra da izlenmelidir. Doğumu takiben 6 ve 8'inci haftalarda 75 gramlık şeker yükleme testi ile kalıcı 'şeker hastalığının' oluşup oluşmadığı tespit edilmelidir. Sonraki gebeliklerde 'gebelik diyabetinin' tekrarlama riski yüksektir. Gebelik sona erdikten sonra çoğu vakada ortadan kaybolur. Vakaların bir kısmı 'şeker hastası' olarak hayatlarına devam eder. Özetle, vakaların yarısı takip eden yıllarda 'şeker hastası' olabilir.