E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Dünyanın en önemli sağlık sorunları arasında ilk sırayı alan ve Türkiye'de erişkinlerin 3'te 1'inin sağlık sorunu olan hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastaları, hastalığının farkında değil.

Sağlık Bakanlığı'nca hazırlanan ''Sağlıklı Beslenelim Kalbimizi Koruyalım Araştırma Raporu'' yayınlandı.



Raporda, Türkiye'nin 7 coğrafik bölgesinden seçilen birer ilde, il merkezlerinden bir, kırsal bölgelerden de bir olmak üzere toplam 14 sağlık ocağında, 15 bin 468 kişiyle görüşülerek yapılan araştırma sonuçlarına yer verildi.

Araştırmaya katılanların yüzde 53.7'si şehir merkezinde, yüzde 46.3 kırsal yerleşim merkezinde yaşıyor. Katılımcıların yüzde 69'unu kadınlar, yüzde 31'ini erkekler oluşturuyor.

Sonuçlara göre, araştırmaya katılanların yüzde 22.2'si hiç ilaç kullanmıyor, yüzde 96.5'i düzenli fiziksel aktivite yapmıyor.

Araştırmaya katılanlardan herhangi bir hastalığı olmadığını veya herhangi bir hastalık nedeniyle ilaç kullanmadığını söyleyen 6 bin 664 kişinin yüzde 10.8'inde hipertansiyon saptandı.

Katılımcılar arasında hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 21.7 olarak hesaplandı. Bu oran, erkeklerde yüzde 19.5, kadınlarda yüzde 22.6 oldu.

Tüm toplumda, hipertansif bireylerin yalnızca yüzde 20.1'i anti-hipertansif ilaç tedavisi alıyor.

-ŞEHİRLEŞME ETKENİ-

Araştırma sonuçlarına göre, Türk toplumunda hipertansiyon konusunda şehirleşme önemli bir etken. Şehir merkezlerinde hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 23.5 iken, kırsal kesimde bu oran yüzde 19.5'e iniyor.

İllere göre yüksek tansiyon görülme sıklığına bakıldığında, bu oran, Aksaray'da yüzde 31.1, Balıkesir'de yüzde 29.8, Ordu'da yüzde 22.4, Erzincan'da yüzde 21.8, Gazitantep'te yüzde 18.4, İçel'de yüzde 14.3 ve Muğla'da yüzde 12.6 olarak hesaplanıyor.

Sonuçlara göre, özellikle kalp ve damar hastalıklarında en önemli risk faktörü sayılan yüksek tansiyon, yaşlanmayla birlikte artıyor. Özellikle 40-69 yaş arası kadınlar arasında yüksek tansiyon görülme oranı erkeklere göre belirgin derecede fazla, diğer yaş gruplarında ise önemli bir fark bulunmuyor.

Araştırmada, şeker hastası olduğu saptanan 1824 kişinin yüzde 39.7'sinde yüksek tansiyon da görülüyor. Şeker hastalığı olmayan 13 bin 519 kişinin ise yüzde 19.2'sinde yüksek tansiyon bulunuyor.

Yüksek tansiyonu olan erkeklerin yüzde 15.8'i, kadınların yüzde 16.6'sında aynı zamanda kalp hastalığı da görülüyor.

Kalp hastası olduğunu söyleyenlerin yüzde 37.1'i aynı zamanda yüksek tansiyon hastası.

Herhangi bir hastalığı olmayan veya kalp hastalığı dışında başka bir hastalığı olduğunu söyleyenlerin ise yüzde 19.4'ünün yüksek tansiyonu bulunuyor.

-KIRSAL ALANDA YAŞAYAN KADIN DAHA ŞİŞMAN-

Araştırmaya katılanların beden kitle indeksi de ölçüldü. Buna göre, katılımcı erkeklerin yüzde 21.1'i, kadınların ise yüzde 41.5'i obez (aşırı şişman) olarak değerlendiriliyor.

Beden kitle indeksi, cinsiyete göre değerlendirildiğinde tüm illerde kadınların beden kitle indeksinin erkeklerden önemli derecede yüksek olduğu görülüyor. Şehir merkezinde yaşayanların yüzde 34.7'si obez iken, kırsal alanda yaşayanlarda bu oran yüzde 35.9'a çıkıyor.

Hem erkek hem de kadınlarda beden kitle indeksi 40-69 yaş arasında artıyor, 70 yaşından sonra tekrar düşüşe geçiyor.

Hem erkek hem de kadınlarda en yüksek beden kitle indeksi değerleri 50-59 yaş grubunda görülüyor.

Obez olarak nitelenen bireylerde şeker hastalığı görülme oranı yüzde 19.3, obez olmayanlarda yüzde 13.9 olarak ölçülüyor.

Araştırmaya göre, obez erkelerin yüzde 9.4'ü, obez kadınların yüzde 9.8'i kalp hastası. Obez erkeklerle olmayan erkekler arasında kalp hastalığı açısından fark görülmezken, kadınlarda önemli farklar görülüyor.

Kaynak: tv8