Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Bakışlara tazelik: Göz çevresi tedavileri « Geri
Bakışlara tazelik: Göz çevresi tedavileri
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Eğer gözler ruhun aynasıysa, göz çevresi de onun çerçevesidir. Estetik açıdan bakıldığında, göz çevresinin önemi; bir tablonun, bir resmin güzelliğini ortaya çıkaran çerçevesinden daha az değildir. Çekicilik unsuru, gözlerin güzelliğinden çok, bakışın tazeliğindedir. Ve o tazelikte göz çevresi yapılar başroldedir. Bu şekilde yaklaşıldığında; hiç kuşku yok ki yüz estetiğinde en önemli bölgelerden birini oluşturur bu alan. Yüzdeki en ince deriye göz çevresi sahiptir. Dolayısıyla yaşlanmanın ilk etkileri de sağlıkla ilgili sorunların ilk yansımaları da burada görülür.
Epidermis adı verilen derinin en üst tabakasının altında ona destek olabilecek yapılar, burada, diğer vücut bölgelerinden farklı olarak, hemen hemen hiç yok gibidir. Bu bölgede cilt; kırılgan, yağ miktarı az, nemsiz kalmaya ve kolay çizgilenmeye son derece yatkındır. Göz çevresinde en sık rastlanılan, pek çok insanın erken yaşlardan itibaren şikayet ettiği sorunlar; göz kenarı kırışıklıkları, gözaltı morlukları, göz altı torbaları ve gözkapağı sarkmaları olarak sıralanabilir. Eğer yapısal bir yatkınlık varsa 30 yaşından önce dahi bu sorunlardan biri veya birkaçıyla karşılaşmak mümkün olsa da en sık rahatsızlık duyulan yaşlar 35 ile 40 arasındadır. nn Göz altı morlukları Bu sorunun temelinde; alt göz kapağı alanında, kılcaldamar ve küçük toplardamarlar arasındaki dolaşım bozukluğu yatar. Bu damarlarda kan akışının iyice yavaşlaması ve hatta göllenmesi sonucunda, derinin de çok ince olması nedeniyle, morumsu bir görünüm ortaya çıkar. Kimi sağlık sorunlarının habercisi de olabilen bu durum; uykusuzluk, stres ve kansızlık hallerinde daha da belirginleşir.
Tedavisinde, 'bioflavonoid'ler gibi kılcaldamar duvarını güçlendiren, kan ve sıvı alışverişlerini düzenleme özelliği olan etken maddeler kullanılır. K vitamini içeren preparatların da kullanımı yarar sağlar. n n Göz altı torbaları ve şişlikleri Göz altı torbalarını şişliklerden ayırt etmek gerekir. Şişlikler, sıklıkla torbalarla karışsa da oluşum mekanizmaları birbirinden çok farklıdır. Göz altı şişlikleri; lenf sıvısının dolaşımındaki bozukluk nedeniyle, hücrelerarası boşlukta göllenmesiyle ortaya çıkar. Yorgunluk, stres, fazla uyku, alkol kullanımı ve alerjiler başlıca sebeplerini oluşturur. Akut olarak ortaya çıkarlar, ancak kronik hale dönüşerek yıllarca rahatsızlık verebilirler. Sıvı ve kan göllenmesini uzaklaştırmak amacıyla yapılacak çay veya termal su kompresleri, drenajı artıracak koruyucu ve nemlendirici özellikte kozmetikler yarar sağlar. Göz altı torbalarıysa; göz kapaklarını hareket ettiren kasların arkasında yer alan yağ dokusunun fıtıklaşmasıyla ortaya çıkar. Yapısal olabileceği gibi, travmaya veya yaşlanmaya bağlı olarak da görülür. Ameliyat dışı çözüm olarak; fıtıklaşan yağ dokusunu eritmeyi hedefleyen enjeksiyonlar, bir kısım vakada sonuç verse de genel olarak öncelikli çözüm cerrahidir. n n Göz kapağı gevşemeleri İlerleyen zamanla birlikte, göz kapaklarının zaten ince olan derisi, gerginliğini de yitirerek gevşemeye başlar. Bu da göz kapaklarında sarkmaya neden olur. Bakışlar doğal tazeliğini kaybeder. Çok yakın zamana kadar tek çözüm cerrahi olarak deri fazlalığının çıkarılması iken, bugün teknolojik gelişmelere paralel olarak ilerleyen estetik tıp, ameliyatsız bir alternatif sunmaktadır. Son iki yılın popüler yöntemi radyofrekans; gevşek gözkapaklarının çözümüne de yeni bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Radyo dalgalarının derin ısı etkisiyle elastik lif yapımını uyarmasıyla kapaktaki gevşemenin giderilmesini hedefleyen bu yöntem; sorununa ameliyatsız çözümler arayanlar için ideal gözükmektedir. Ancak yine de kimi göz kapağı gevşemelerinin boyutuna göre cerrahi gerektirdiği unutulmamalıdır. nn Göz kenarı kırışıklıkları Görünüşlerinden dolayı 'kaz ayakları' olarak da adlandırılan bu kırışıklıklar, zamanın izleri şeklinde göz kenarındaki yerini alır. Genelde mimiklere bağlı olarak oluşan dinamik çizgilenmelerdir. Bu sorunun iki çözümü vardır; ya bu çizgilerin doğal kaynaklı dolgu maddeleriyle doldurularak seviyelenmeleri, ya da 'botulinum toksini' adı verilen ve son zamanlarda sıkça kullanılan bir maddeyle, oluşumlarına sebep olan kasların aktiviteleri engellenerek silinmeleri sağlanır. 'Botulinum toksini', önümüzdeki haftalarda tüm yönleriyle ayrı bir yazı konumuzu oluşturacak. Ancak şunun altı çizilmeli ki; bu madde dozunda ve doğru kullanıldığında, bakışın doğallığı bozulmadan korunur ve tazelenir. Göz çevresindeki kasları hiç hareketsiz, dolayısıyla hastayı mimiksiz bırakmadan, deride çizgilere neden olacak şekilde kuvvetle kasılmasına engel olmak; doğal sınırlar içinde mümkündür. Göz çevresi tazeliğinizin sürekli olması dileğiyle...
Epidermis adı verilen derinin en üst tabakasının altında ona destek olabilecek yapılar, burada, diğer vücut bölgelerinden farklı olarak, hemen hemen hiç yok gibidir. Bu bölgede cilt; kırılgan, yağ miktarı az, nemsiz kalmaya ve kolay çizgilenmeye son derece yatkındır. Göz çevresinde en sık rastlanılan, pek çok insanın erken yaşlardan itibaren şikayet ettiği sorunlar; göz kenarı kırışıklıkları, gözaltı morlukları, göz altı torbaları ve gözkapağı sarkmaları olarak sıralanabilir. Eğer yapısal bir yatkınlık varsa 30 yaşından önce dahi bu sorunlardan biri veya birkaçıyla karşılaşmak mümkün olsa da en sık rahatsızlık duyulan yaşlar 35 ile 40 arasındadır. nn Göz altı morlukları Bu sorunun temelinde; alt göz kapağı alanında, kılcaldamar ve küçük toplardamarlar arasındaki dolaşım bozukluğu yatar. Bu damarlarda kan akışının iyice yavaşlaması ve hatta göllenmesi sonucunda, derinin de çok ince olması nedeniyle, morumsu bir görünüm ortaya çıkar. Kimi sağlık sorunlarının habercisi de olabilen bu durum; uykusuzluk, stres ve kansızlık hallerinde daha da belirginleşir.
Tedavisinde, 'bioflavonoid'ler gibi kılcaldamar duvarını güçlendiren, kan ve sıvı alışverişlerini düzenleme özelliği olan etken maddeler kullanılır. K vitamini içeren preparatların da kullanımı yarar sağlar. n n Göz altı torbaları ve şişlikleri Göz altı torbalarını şişliklerden ayırt etmek gerekir. Şişlikler, sıklıkla torbalarla karışsa da oluşum mekanizmaları birbirinden çok farklıdır. Göz altı şişlikleri; lenf sıvısının dolaşımındaki bozukluk nedeniyle, hücrelerarası boşlukta göllenmesiyle ortaya çıkar. Yorgunluk, stres, fazla uyku, alkol kullanımı ve alerjiler başlıca sebeplerini oluşturur. Akut olarak ortaya çıkarlar, ancak kronik hale dönüşerek yıllarca rahatsızlık verebilirler. Sıvı ve kan göllenmesini uzaklaştırmak amacıyla yapılacak çay veya termal su kompresleri, drenajı artıracak koruyucu ve nemlendirici özellikte kozmetikler yarar sağlar. Göz altı torbalarıysa; göz kapaklarını hareket ettiren kasların arkasında yer alan yağ dokusunun fıtıklaşmasıyla ortaya çıkar. Yapısal olabileceği gibi, travmaya veya yaşlanmaya bağlı olarak da görülür. Ameliyat dışı çözüm olarak; fıtıklaşan yağ dokusunu eritmeyi hedefleyen enjeksiyonlar, bir kısım vakada sonuç verse de genel olarak öncelikli çözüm cerrahidir. n n Göz kapağı gevşemeleri İlerleyen zamanla birlikte, göz kapaklarının zaten ince olan derisi, gerginliğini de yitirerek gevşemeye başlar. Bu da göz kapaklarında sarkmaya neden olur. Bakışlar doğal tazeliğini kaybeder. Çok yakın zamana kadar tek çözüm cerrahi olarak deri fazlalığının çıkarılması iken, bugün teknolojik gelişmelere paralel olarak ilerleyen estetik tıp, ameliyatsız bir alternatif sunmaktadır. Son iki yılın popüler yöntemi radyofrekans; gevşek gözkapaklarının çözümüne de yeni bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Radyo dalgalarının derin ısı etkisiyle elastik lif yapımını uyarmasıyla kapaktaki gevşemenin giderilmesini hedefleyen bu yöntem; sorununa ameliyatsız çözümler arayanlar için ideal gözükmektedir. Ancak yine de kimi göz kapağı gevşemelerinin boyutuna göre cerrahi gerektirdiği unutulmamalıdır. nn Göz kenarı kırışıklıkları Görünüşlerinden dolayı 'kaz ayakları' olarak da adlandırılan bu kırışıklıklar, zamanın izleri şeklinde göz kenarındaki yerini alır. Genelde mimiklere bağlı olarak oluşan dinamik çizgilenmelerdir. Bu sorunun iki çözümü vardır; ya bu çizgilerin doğal kaynaklı dolgu maddeleriyle doldurularak seviyelenmeleri, ya da 'botulinum toksini' adı verilen ve son zamanlarda sıkça kullanılan bir maddeyle, oluşumlarına sebep olan kasların aktiviteleri engellenerek silinmeleri sağlanır. 'Botulinum toksini', önümüzdeki haftalarda tüm yönleriyle ayrı bir yazı konumuzu oluşturacak. Ancak şunun altı çizilmeli ki; bu madde dozunda ve doğru kullanıldığında, bakışın doğallığı bozulmadan korunur ve tazelenir. Göz çevresindeki kasları hiç hareketsiz, dolayısıyla hastayı mimiksiz bırakmadan, deride çizgilere neden olacak şekilde kuvvetle kasılmasına engel olmak; doğal sınırlar içinde mümkündür. Göz çevresi tazeliğinizin sürekli olması dileğiyle...
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
izmirde Dubai çikolatası modası
Büyük küçük herkesin lezzetine doyamadığı Dubai çikolatası hem görüntüsü hem çıtırdısı ile herkesi mest ediyor.
Çikolatanın sırrı kadayıf ve antepfıstığı ezmesinde saklı.
Uğruna uzun kuyruklar o
Tiktok başta olmak üzere instagram ve influencerların yaptığı dubai çikolatasını sizde öğrenmek ve sevdiklerinizle paylaşmak istermisiniz.
İşte A dan Z ye Dubai çikolatasının yapımını öğrenebileceğ
Dubai çikolatası, dünyanın her yerinden gurmeler ve çikolata severler için bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Bu tariflerde, hem klasik hem de yaratıcı seçenekler sunarak, sizlere evinizde Dubai'nin eş
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Son Yorumlar
Limonlu panna cotta için:
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için: