Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Diyet Ürünleri, Sağlığa Zararlı mı? « Geri
Diyet Ürünleri, Sağlığa Zararlı mı?
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Diyete yardımcı olduğu söylenen, metabolizma hızlandırıcı, açlık kapatıcı, vs. ürünler reklamlarında bahsedildiği gibi yararlı mı? Maalesef günümüzde alternatif tedaviler hakkında internette ve bazı yayın organlarında yararları ve mutlaka kullanılması gerektiği ile ilgili yazılar görmekteyiz. Daha da önemlisi de bütün bireylerin bu çekici sadece anektodal verilmiş mucizevi bilgilere inanarak hemen kullanması gerçeği.
Food and Drug Administiration (FDA) (Amerikan Besin ve İlaç Kurumu) alternatif yöntemlerin sağlık sisteminin temel bir parçası olmadığı görüşünde. Hatta bu uygulamaları egzotik, mistik ve bazılarını da tehlikeli bulmaktadır. Bu uyarılara rağmen Amerika Birleşik Devletlerinde alternatif tedavi kullanım sıklığı 1990da % 33,8 iken 1997de bu oranın % 42,1e yükseldiği bildirilmektedir.
Bunun üzerine 1992 yılında National Institutes of Health kendi bünyesinde Alternatif Tıp Ofisi kurarak bu kullanılan ürünlerin insan sağlığı üzerine etkileri, mekanizmaları, güvenliği, maliyeti hakkında çalışmalara başlamıştır.
Günümüzde dahi çoğu kanıta dayalı bilim tarafından tartışmalı olan bu ürünlerin etki mekanizmaları çok az bilinmekle beraber, ciddi klinik sorunları kullanan bireyler üzrerinde yapılan deneysel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Diyet desteyicilerinin güvenliği ve etkileri Dietary Supplement Health and Education bildirisinde diyet destekleyicilerinin bir hastalığı teşhis eder, tedavi eder, korur gibi bilgileri koyamayacağını FDA karar vermiştir. Örnek verecek olursak, bu satın aldığınız (X) ürün sağlıklı prostat fonksiyonunu sağlayabilir, normal idrara çıkışa yardımcı olabilir diyebilir. Ancak prostat kanserini önler veya tedavi eder gibi kanıtlanmış yargısına varacak şekilde yazamaz, öneremez.
Günümüzde Amerika Birleşik Devletlerinde dahi doğal (herbal) ürünlerin kalitesini değerlendirecek hükümetin bir standartı bulunmamaktadır. Çünkü destekleyicilerin analizleri çok karmaşık olmasından kaynaklanan etken madde karmaşasının bulunması sayılmaktadır.
Diyet destekleyicilerin kalite kontrolündeki en önemli problemleri sıralayacak olursak:
FDA böyle bir ürünün örnek olarak kullanılmasına bile müsaade etmemekte Bu ürünlerin yaşam için mutlaka kullanılması gerekliliğini ve düzenli olarak sağlığa olumlu etki veremeyeceği kanısının geçerliliği. Birçok üründe toksik etkilerinin içerisinde karmaşık çok maddeyi barındırdığı için hangisine ait olacağı kanıtlanamaması Kontaminasyon, karıştırma ve başka bir şeyin yerine kullanma olasılığı olarak düşünülmektedir.
Bu olayı şöyle açıklayabiliriz. Kısacası piyasada satılan ürünler FDA tarafından içeriğine uygun mudur diye analiz yapmışlar. Aynı etken maddenin olması gereken ürünün farklı paketlerinde aynı ada bağlı farklı etken maddeler bulmuşlardır. Örneğin ginseng olarak bilinen ürünlerin % 25i ginseng maddesini içermemiş, % 60ında aktif maddenin 0,26-6,85 mg arasında olması gerekirken 250 mg gibi aşırı yüksek doz etken madde içerdiğini gözlemişleridir. Yine melatonin adında diyet destekleyicisinde ürün ne içerdiği belli olmadığı için parçalamamamış, analiz edilememiştir.
Günümüzde diyet yapma popülerliliği ile birlikte diyetin bazı destekleyicilerle uygulanması hızla yaygınlaşmaktadır. Tüketicilerin bilinçlenmesi çok önemlidir. Bu nedenle herbal, doğal ve kanser maddelerini içermez ibareleri denetlense dahi birçok üründe kontrol edilemediği için risk taşımaz güvenle kullanabilirim anlamına gelmemektedir.
Sık kullanılan ürünler ve vücut için etkilerini inceleyelim.
Coenzim Q 10: Hücre zarı için vazgeçilmez bir unsur olan, hücre içi fonksiyonlarda önemli görevi üstlenen, enerji üretimi için önemli kofaktördür. Sıklıkla kardiyak hastalıklar, diyabet, hipertansiyon ve kas distrofisi gibi hastalıklarda kullanılır. Bugün sadece kalp hastalıklarında tedavi edici etkisi olduğu bilinirken, diğer hastalıklarda sağlığı destekleyici etkisinin olabileceği ancak tedavi hakkında hazırda bilgilerin olmadığı bildirilmektedir. Coenzim Q 10un iştah kaybı, diyare, gastirit gibi ters etkileri bulunmaktadır. Günde 300 mgın üzerinde kullanmak karaciğer foksiyon testlerinden serum aminotransferazları yükseltmektedir. Ayrıca kanın pıhtılaşma süresini düşürdüğü bilinmektedir.
Dehidroepiandresteron: Daha çok performans arttırıcı etki olarak kullanılan adrenal korteksten salgılanan bir hormon öncüsüdür. Ancak kadınlarda hepatite, erkeklerde prostat kansere, kadınlarda endometrial ve meme kanserine neden olduğu bildirilmiştir. Genç atletlerde kan lipidlerini yükselttiği, karaciğer problemlerine ve testislerde hipertrofiye neden olduğu bulunmuştur.
Ginseng: Çin ve Korede iyileştirmede kullanılan Panax bitkisinden elde edilen ve dünyada çok popüler olarak bilinen üründür. Güçlü afrodizyak olduğu kabul edilmektedir. Stresin kaybolmasına, genel yaşamda yenilenmeye ve vücut fonksiyonlarının güçlendirdiğine inanılmaktadır. Bugüne kadar Panax etken maddeli ginseng için tehlikeli bir durum rapor edilmemiştir. Çok sınırlı sayıda çok geçerliliği kabul edilememekle birlikte hipertansiyon, sinir sistemi bozuklukları ve diyare gibi sonuçlar olabileceği yönünde çalışmalar bulunmaktadır.
Gingko: Ginko biloba Çinde Alzheimer demans tipinde, periferal vasküler hastalıklarda ve kognotif fonksiyon bozukluklarında tedavi edici olarak kullanılmaktadır. İçerdiği flavanoidler sayesinde bu fonksiyonları sağladığı bildirilmektedir. Yakın zamanda yapılan çalışmalar orta demansa (unutkanlık) sahip olan hastalarda ginkgo biloba desteği ile mental fonksiyonlarda düzelme olduğu yönündedir. Ancak aspirin ile birlikte kullanımlarda oküler hemoraji oluşmaktadır. Kalp hastalığı olup aspirin alan bireylerde kesinlikle kullanılmamalıdır.
Kava: Ülkemizde değişik adlarda destekleyici olarak kullanılmaktadır. Endişe, kuruntu gibi psikolojik sorunları çözücü, sedatif (yatıştırıcı) etkisi nedeniyle kullanılan üründür. Diyetlerde oluşabilecek sıkıntıları gidermek amacıyla kullanılmaktadır. Ancak İsviçre ve Almanyada kullanan kişilerde karaciğer harabiyeti yarattığı hatta Alman 3 hastada karaciğer transplantasyonu gerektiren harabiyete kadar giden sorunların oluştuğu, bir hastanın da öldüğü rapor edilmiştir.
Ma Huang: Etken maddesine göre preperat adları değişmektedir. Ülkemizde efedrin olarak bilinmektedir. Kan basıncını düşürmede, santral sinir sistemi iyileşmesinde, kalp atım hızının arttırılmasında kullanılmaktadır. Genellikle kilo veriminin hızlandırılması için sıklıkla kullanılmaktadır. Çünkü ma Huang iştahın kaybolması, metabolizmanın hızlanmasını sağlamakta ancak kan basıncını arttırdığı ve kalp krizine veya kalp harabiyetine neden olduğu için kullanımın güvenirliliği açısından soru işaretleri bulunmaktadır. Ayrıca, baş dönmesi, mide bulantısı, dikkat kaybı ve aneroksiya en önemli yan etkileridir. FDA efedrin içeren hiçbir maddenin kullanılmaması gerektiği yönünde insanları uyarmamız gerektiğini bildirmiştir.
Melatonin: Seratonin nörotransmitterini uyaran doğal bir üründür. Genelde çok az melatonin desteğinin Jet lag, uyku bozukluklarında etkin olabileceği düşünülmektedir. Ancak melatoninin depresyon ve mide bulantısına neden olduğu bildirilmiştir.
Chromium Picolinate: Piyasada daha çok yağ yakıcı, kas kitlesini arttırıcı, kan şekeri kontrolünü sağlayıcı ve daha da önemli olarak kandaki yağ seviyesini azaltıcı etkilerinin olduğu sanılmaktadır. Bazı kanıtlar İnsüline bağımlı olmayan şeker hastalığında hiperglisemiden koruduğu gösterilmiştir. Yalnız vücuttaki yağ oksidasyonunu ve yağ yıkımını nasıl bir mekanizma ile tetiklediği bilinmemektedir. Günümüzde toksik etkisi gösterilememiştir.
Fish oil (Balık yağı): Balık yağı içerisinde yüksek miktarda vücudun sentez edemediği EPA ve DHA adında yağ asidini içeren bir üründür. Kalp hastalıklarında kanda trigliserit adındaki yağ çeşidini % 30 kadar azaltarak kanın akışkanlığının artmasını sağlamaktadır. 3 aydan uzun süreli kullanımlarda römotoid artiritli hastalarda eklemlerde yumuşama, sabah uyanırken kuvvetin azalması gözlenmektedir.
Konjuge Linoleik Asit: Evening primrose oil, borage oil, black currant oil olarak piyasada bilinmektedir.) Römotoid artirit ve premenstural sendromun tedavisinde kullanılmaktadır. Antidepresan kullananlar ve antikuogulan gibi kan akışkanlığını sağlayan ilaçların kullanımında ilacın biyoyararlılığını azaltmaktadır. Özellikle bu ürün ile hapatotoksisite yaratan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.
L-Carnitine: Vücudumuzda yapılan hücrenin enerji ocaklarına uzun zincirli yağ asitlerinin taşımasını sağlayan maddedir. Eğer metabolik bir sorun veya hastalık yoksa dışarıdan destek olarak almaya gerek duyulmaz. Bu hastalık tobloları Karnitin eksikliği, uzun zincirli yağ asidi transport bozukluğu vb Yüksek doz karnitin alımı diyare ve mide bulantısına neden olmaktadır.
Fitosteroller: Bunlara bitkisel kimyasallar denilebilir. Kandaki kolesterolün düşürülmesinde çok iyi sonuç vermektedir. Ancak serum kolesterolunu nasıl düşürdüğü tam açıklanamamıştır. Bilinen yan etkisi bulunmamaktadır.
Soya proteini ve isoflavanoidler: İçerdiği bitkisel kimyasallar ile kan kolesterolünü düşürmekte, kadınlarda meme kanserine karşı korumakta, menapozda oluşabilecek sorunları oldukça azaltmaktadır. Bilinen bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Alternatif tedavileri kimler uygulamalıdır?
Yukarıda görüldüğü gibi her destekleyici ayrı bir hastalık durumunda etkili olabileceği düşünülen veya azda olsa kanıtlanmış ürünlerdir. Ancak ülkemizde zayıflama isteğinin artması ile bireyler gelişi güzel kilo vermek için bu ürünleri kullanmaktadırlar. Zayıflamada motive edici farklı metodlar bulunur. Bu ürünlerin etkileri bilinerek birey daha iyi kilo verir diye kullanmak oldukça akla uymayan bir yöntemdir. Kaldı ki bireyler yeterli ve dengeli besleniyorlar. Et, yumurta, kurubaklagil grubu; sebze ve meyve grubu; süt ve ürünleri; ekmek ve grubunu diyetlerinde bulunduruyorlar, hedeflenen kilolarını koruyorlar ve sağlıklarını tehdit edici sorunlar yaşamıyorlarsa herhangi bir destekleyici kullanmaları gerekmemektedir. Günümüzde bilgilerin internet ortamında bütün bireylerin önüne sunulması, bireylerin yaşam tarzlarına, beslenme durumlarına, her şeyden daha da önemlisi estetik görünüşlerine daha önem vermeleri ile bu diyet destekleyicilerinin popüler olmasına neden olmuştur. Çoğu alternatif tedavilerin çok etkin olmadığı, destekleyicilerin insan yaşamının ileriki süreçlerinde ne gibi sorunlar getireceği daha kapsamlı olarak belirlenemediği ve bu ürünleri kullanınca daha kaliteli yaşamın olacağı garantisinin kesinlikle olmadığı düşünülürse; kullanmanın çok anlamlı olmayacağı sonucu oluşmaktadır.
Hastaların bilmesi gereken noktalar:
Doğal diye tanıtılan her şeyin otomatikman çok güvenli olmayacağını bilmeleri gerekir. Sağlığınızı daha iyi hale getirir ibaresi anlamı her zaman çok doğru olmayabilir, yardımcı olabileceği düşünülmelidir. Tıbbi doğal destekleyici ve ilaçlar potansiyel olarak sadece fayda sağlamazlar, başka destekleyiciler ve ilaçlarla toksik etkileşim gösterebilirler.
FDAında bildirdiği gibi, destekleyicilerin kalite kontrol ve pazarlama denetimi denetlenemediği için güvenliğinin endişe verici olduğu bilinmelidir.
Gebelik ve emziklilik döneminde bebeğin anne karnı ve dışındaki ortamda yapacağı etkiler nedeniyle bu supplementlerden uzak durulması gerektiği bilinmelidir.
Sonuç: Temelde mevsime uygun sebze, meyve tüketimi olan, düzenli fiziksel aktivite yapan, çeşitli besinlerle beslenen, kilosunu koruyan bireyler insanın yaşamı için gerekli bütün besin ögelerini sağlamış olurlar. Çoğu yaşamınızı uzatır, spesifik hastalıklardan kurtarır, atletik performans sağlar, seksüel gücü arttırır gibi hedefler belirleyerek satışa sunulan ürünlerin 1994 yılında FDAın yayımladığı bildiride vitamin ve minerallerde dahil olmak üzere beklenmedik bir sonuçla raporlarını açıklamışlardır. Bu destekleyiciler kalite ve güvenli besin kategorisinde olamayacağı, bu ürünlerin diyetin bir destekleyicisi gibi kullanılamayacağını belirtmişlerdir. Bu nedenle yapılacak içerik, dozaj, kalite ve önerilecek miktar gibi açığa kavuşmamış bilgilerin açıklığa kavuşmadığı destekleyicilerin tüketiciler tarafından kullanılmasının uygun olmayacağı yönünde bilgilerini sunmuşlardır.
Uzm. Dyt. Selahattin Dönmez
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Kaynak:Habersaglik
Food and Drug Administiration (FDA) (Amerikan Besin ve İlaç Kurumu) alternatif yöntemlerin sağlık sisteminin temel bir parçası olmadığı görüşünde. Hatta bu uygulamaları egzotik, mistik ve bazılarını da tehlikeli bulmaktadır. Bu uyarılara rağmen Amerika Birleşik Devletlerinde alternatif tedavi kullanım sıklığı 1990da % 33,8 iken 1997de bu oranın % 42,1e yükseldiği bildirilmektedir.
Bunun üzerine 1992 yılında National Institutes of Health kendi bünyesinde Alternatif Tıp Ofisi kurarak bu kullanılan ürünlerin insan sağlığı üzerine etkileri, mekanizmaları, güvenliği, maliyeti hakkında çalışmalara başlamıştır.
Günümüzde dahi çoğu kanıta dayalı bilim tarafından tartışmalı olan bu ürünlerin etki mekanizmaları çok az bilinmekle beraber, ciddi klinik sorunları kullanan bireyler üzrerinde yapılan deneysel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Diyet desteyicilerinin güvenliği ve etkileri Dietary Supplement Health and Education bildirisinde diyet destekleyicilerinin bir hastalığı teşhis eder, tedavi eder, korur gibi bilgileri koyamayacağını FDA karar vermiştir. Örnek verecek olursak, bu satın aldığınız (X) ürün sağlıklı prostat fonksiyonunu sağlayabilir, normal idrara çıkışa yardımcı olabilir diyebilir. Ancak prostat kanserini önler veya tedavi eder gibi kanıtlanmış yargısına varacak şekilde yazamaz, öneremez.
Günümüzde Amerika Birleşik Devletlerinde dahi doğal (herbal) ürünlerin kalitesini değerlendirecek hükümetin bir standartı bulunmamaktadır. Çünkü destekleyicilerin analizleri çok karmaşık olmasından kaynaklanan etken madde karmaşasının bulunması sayılmaktadır.
Diyet destekleyicilerin kalite kontrolündeki en önemli problemleri sıralayacak olursak:
FDA böyle bir ürünün örnek olarak kullanılmasına bile müsaade etmemekte Bu ürünlerin yaşam için mutlaka kullanılması gerekliliğini ve düzenli olarak sağlığa olumlu etki veremeyeceği kanısının geçerliliği. Birçok üründe toksik etkilerinin içerisinde karmaşık çok maddeyi barındırdığı için hangisine ait olacağı kanıtlanamaması Kontaminasyon, karıştırma ve başka bir şeyin yerine kullanma olasılığı olarak düşünülmektedir.
Bu olayı şöyle açıklayabiliriz. Kısacası piyasada satılan ürünler FDA tarafından içeriğine uygun mudur diye analiz yapmışlar. Aynı etken maddenin olması gereken ürünün farklı paketlerinde aynı ada bağlı farklı etken maddeler bulmuşlardır. Örneğin ginseng olarak bilinen ürünlerin % 25i ginseng maddesini içermemiş, % 60ında aktif maddenin 0,26-6,85 mg arasında olması gerekirken 250 mg gibi aşırı yüksek doz etken madde içerdiğini gözlemişleridir. Yine melatonin adında diyet destekleyicisinde ürün ne içerdiği belli olmadığı için parçalamamamış, analiz edilememiştir.
Günümüzde diyet yapma popülerliliği ile birlikte diyetin bazı destekleyicilerle uygulanması hızla yaygınlaşmaktadır. Tüketicilerin bilinçlenmesi çok önemlidir. Bu nedenle herbal, doğal ve kanser maddelerini içermez ibareleri denetlense dahi birçok üründe kontrol edilemediği için risk taşımaz güvenle kullanabilirim anlamına gelmemektedir.
Sık kullanılan ürünler ve vücut için etkilerini inceleyelim.
Coenzim Q 10: Hücre zarı için vazgeçilmez bir unsur olan, hücre içi fonksiyonlarda önemli görevi üstlenen, enerji üretimi için önemli kofaktördür. Sıklıkla kardiyak hastalıklar, diyabet, hipertansiyon ve kas distrofisi gibi hastalıklarda kullanılır. Bugün sadece kalp hastalıklarında tedavi edici etkisi olduğu bilinirken, diğer hastalıklarda sağlığı destekleyici etkisinin olabileceği ancak tedavi hakkında hazırda bilgilerin olmadığı bildirilmektedir. Coenzim Q 10un iştah kaybı, diyare, gastirit gibi ters etkileri bulunmaktadır. Günde 300 mgın üzerinde kullanmak karaciğer foksiyon testlerinden serum aminotransferazları yükseltmektedir. Ayrıca kanın pıhtılaşma süresini düşürdüğü bilinmektedir.
Dehidroepiandresteron: Daha çok performans arttırıcı etki olarak kullanılan adrenal korteksten salgılanan bir hormon öncüsüdür. Ancak kadınlarda hepatite, erkeklerde prostat kansere, kadınlarda endometrial ve meme kanserine neden olduğu bildirilmiştir. Genç atletlerde kan lipidlerini yükselttiği, karaciğer problemlerine ve testislerde hipertrofiye neden olduğu bulunmuştur.
Ginseng: Çin ve Korede iyileştirmede kullanılan Panax bitkisinden elde edilen ve dünyada çok popüler olarak bilinen üründür. Güçlü afrodizyak olduğu kabul edilmektedir. Stresin kaybolmasına, genel yaşamda yenilenmeye ve vücut fonksiyonlarının güçlendirdiğine inanılmaktadır. Bugüne kadar Panax etken maddeli ginseng için tehlikeli bir durum rapor edilmemiştir. Çok sınırlı sayıda çok geçerliliği kabul edilememekle birlikte hipertansiyon, sinir sistemi bozuklukları ve diyare gibi sonuçlar olabileceği yönünde çalışmalar bulunmaktadır.
Gingko: Ginko biloba Çinde Alzheimer demans tipinde, periferal vasküler hastalıklarda ve kognotif fonksiyon bozukluklarında tedavi edici olarak kullanılmaktadır. İçerdiği flavanoidler sayesinde bu fonksiyonları sağladığı bildirilmektedir. Yakın zamanda yapılan çalışmalar orta demansa (unutkanlık) sahip olan hastalarda ginkgo biloba desteği ile mental fonksiyonlarda düzelme olduğu yönündedir. Ancak aspirin ile birlikte kullanımlarda oküler hemoraji oluşmaktadır. Kalp hastalığı olup aspirin alan bireylerde kesinlikle kullanılmamalıdır.
Kava: Ülkemizde değişik adlarda destekleyici olarak kullanılmaktadır. Endişe, kuruntu gibi psikolojik sorunları çözücü, sedatif (yatıştırıcı) etkisi nedeniyle kullanılan üründür. Diyetlerde oluşabilecek sıkıntıları gidermek amacıyla kullanılmaktadır. Ancak İsviçre ve Almanyada kullanan kişilerde karaciğer harabiyeti yarattığı hatta Alman 3 hastada karaciğer transplantasyonu gerektiren harabiyete kadar giden sorunların oluştuğu, bir hastanın da öldüğü rapor edilmiştir.
Ma Huang: Etken maddesine göre preperat adları değişmektedir. Ülkemizde efedrin olarak bilinmektedir. Kan basıncını düşürmede, santral sinir sistemi iyileşmesinde, kalp atım hızının arttırılmasında kullanılmaktadır. Genellikle kilo veriminin hızlandırılması için sıklıkla kullanılmaktadır. Çünkü ma Huang iştahın kaybolması, metabolizmanın hızlanmasını sağlamakta ancak kan basıncını arttırdığı ve kalp krizine veya kalp harabiyetine neden olduğu için kullanımın güvenirliliği açısından soru işaretleri bulunmaktadır. Ayrıca, baş dönmesi, mide bulantısı, dikkat kaybı ve aneroksiya en önemli yan etkileridir. FDA efedrin içeren hiçbir maddenin kullanılmaması gerektiği yönünde insanları uyarmamız gerektiğini bildirmiştir.
Melatonin: Seratonin nörotransmitterini uyaran doğal bir üründür. Genelde çok az melatonin desteğinin Jet lag, uyku bozukluklarında etkin olabileceği düşünülmektedir. Ancak melatoninin depresyon ve mide bulantısına neden olduğu bildirilmiştir.
Chromium Picolinate: Piyasada daha çok yağ yakıcı, kas kitlesini arttırıcı, kan şekeri kontrolünü sağlayıcı ve daha da önemli olarak kandaki yağ seviyesini azaltıcı etkilerinin olduğu sanılmaktadır. Bazı kanıtlar İnsüline bağımlı olmayan şeker hastalığında hiperglisemiden koruduğu gösterilmiştir. Yalnız vücuttaki yağ oksidasyonunu ve yağ yıkımını nasıl bir mekanizma ile tetiklediği bilinmemektedir. Günümüzde toksik etkisi gösterilememiştir.
Fish oil (Balık yağı): Balık yağı içerisinde yüksek miktarda vücudun sentez edemediği EPA ve DHA adında yağ asidini içeren bir üründür. Kalp hastalıklarında kanda trigliserit adındaki yağ çeşidini % 30 kadar azaltarak kanın akışkanlığının artmasını sağlamaktadır. 3 aydan uzun süreli kullanımlarda römotoid artiritli hastalarda eklemlerde yumuşama, sabah uyanırken kuvvetin azalması gözlenmektedir.
Konjuge Linoleik Asit: Evening primrose oil, borage oil, black currant oil olarak piyasada bilinmektedir.) Römotoid artirit ve premenstural sendromun tedavisinde kullanılmaktadır. Antidepresan kullananlar ve antikuogulan gibi kan akışkanlığını sağlayan ilaçların kullanımında ilacın biyoyararlılığını azaltmaktadır. Özellikle bu ürün ile hapatotoksisite yaratan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.
L-Carnitine: Vücudumuzda yapılan hücrenin enerji ocaklarına uzun zincirli yağ asitlerinin taşımasını sağlayan maddedir. Eğer metabolik bir sorun veya hastalık yoksa dışarıdan destek olarak almaya gerek duyulmaz. Bu hastalık tobloları Karnitin eksikliği, uzun zincirli yağ asidi transport bozukluğu vb Yüksek doz karnitin alımı diyare ve mide bulantısına neden olmaktadır.
Fitosteroller: Bunlara bitkisel kimyasallar denilebilir. Kandaki kolesterolün düşürülmesinde çok iyi sonuç vermektedir. Ancak serum kolesterolunu nasıl düşürdüğü tam açıklanamamıştır. Bilinen yan etkisi bulunmamaktadır.
Soya proteini ve isoflavanoidler: İçerdiği bitkisel kimyasallar ile kan kolesterolünü düşürmekte, kadınlarda meme kanserine karşı korumakta, menapozda oluşabilecek sorunları oldukça azaltmaktadır. Bilinen bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Alternatif tedavileri kimler uygulamalıdır?
Yukarıda görüldüğü gibi her destekleyici ayrı bir hastalık durumunda etkili olabileceği düşünülen veya azda olsa kanıtlanmış ürünlerdir. Ancak ülkemizde zayıflama isteğinin artması ile bireyler gelişi güzel kilo vermek için bu ürünleri kullanmaktadırlar. Zayıflamada motive edici farklı metodlar bulunur. Bu ürünlerin etkileri bilinerek birey daha iyi kilo verir diye kullanmak oldukça akla uymayan bir yöntemdir. Kaldı ki bireyler yeterli ve dengeli besleniyorlar. Et, yumurta, kurubaklagil grubu; sebze ve meyve grubu; süt ve ürünleri; ekmek ve grubunu diyetlerinde bulunduruyorlar, hedeflenen kilolarını koruyorlar ve sağlıklarını tehdit edici sorunlar yaşamıyorlarsa herhangi bir destekleyici kullanmaları gerekmemektedir. Günümüzde bilgilerin internet ortamında bütün bireylerin önüne sunulması, bireylerin yaşam tarzlarına, beslenme durumlarına, her şeyden daha da önemlisi estetik görünüşlerine daha önem vermeleri ile bu diyet destekleyicilerinin popüler olmasına neden olmuştur. Çoğu alternatif tedavilerin çok etkin olmadığı, destekleyicilerin insan yaşamının ileriki süreçlerinde ne gibi sorunlar getireceği daha kapsamlı olarak belirlenemediği ve bu ürünleri kullanınca daha kaliteli yaşamın olacağı garantisinin kesinlikle olmadığı düşünülürse; kullanmanın çok anlamlı olmayacağı sonucu oluşmaktadır.
Hastaların bilmesi gereken noktalar:
Doğal diye tanıtılan her şeyin otomatikman çok güvenli olmayacağını bilmeleri gerekir. Sağlığınızı daha iyi hale getirir ibaresi anlamı her zaman çok doğru olmayabilir, yardımcı olabileceği düşünülmelidir. Tıbbi doğal destekleyici ve ilaçlar potansiyel olarak sadece fayda sağlamazlar, başka destekleyiciler ve ilaçlarla toksik etkileşim gösterebilirler.
FDAında bildirdiği gibi, destekleyicilerin kalite kontrol ve pazarlama denetimi denetlenemediği için güvenliğinin endişe verici olduğu bilinmelidir.
Gebelik ve emziklilik döneminde bebeğin anne karnı ve dışındaki ortamda yapacağı etkiler nedeniyle bu supplementlerden uzak durulması gerektiği bilinmelidir.
Sonuç: Temelde mevsime uygun sebze, meyve tüketimi olan, düzenli fiziksel aktivite yapan, çeşitli besinlerle beslenen, kilosunu koruyan bireyler insanın yaşamı için gerekli bütün besin ögelerini sağlamış olurlar. Çoğu yaşamınızı uzatır, spesifik hastalıklardan kurtarır, atletik performans sağlar, seksüel gücü arttırır gibi hedefler belirleyerek satışa sunulan ürünlerin 1994 yılında FDAın yayımladığı bildiride vitamin ve minerallerde dahil olmak üzere beklenmedik bir sonuçla raporlarını açıklamışlardır. Bu destekleyiciler kalite ve güvenli besin kategorisinde olamayacağı, bu ürünlerin diyetin bir destekleyicisi gibi kullanılamayacağını belirtmişlerdir. Bu nedenle yapılacak içerik, dozaj, kalite ve önerilecek miktar gibi açığa kavuşmamış bilgilerin açıklığa kavuşmadığı destekleyicilerin tüketiciler tarafından kullanılmasının uygun olmayacağı yönünde bilgilerini sunmuşlardır.
Uzm. Dyt. Selahattin Dönmez
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Kaynak:Habersaglik
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
izmirde Dubai çikolatası modası
Büyük küçük herkesin lezzetine doyamadığı Dubai çikolatası hem görüntüsü hem çıtırdısı ile herkesi mest ediyor.
Çikolatanın sırrı kadayıf ve antepfıstığı ezmesinde saklı.
Uğruna uzun kuyruklar o
Tiktok başta olmak üzere instagram ve influencerların yaptığı dubai çikolatasını sizde öğrenmek ve sevdiklerinizle paylaşmak istermisiniz.
İşte A dan Z ye Dubai çikolatasının yapımını öğrenebileceğ
Dubai çikolatası, dünyanın her yerinden gurmeler ve çikolata severler için bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Bu tariflerde, hem klasik hem de yaratıcı seçenekler sunarak, sizlere evinizde Dubai'nin eş
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Son Yorumlar
Limonlu panna cotta için:
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için: