Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı

E-posta Şifre giris

Transgenik Bitkiler « Geri

eposta E-posta 15.10.2009'de eklendi.
Transgenik Bitkiler Dünyada toplam 60 milyon hektar alanda (Türkiye yüzölçümüne yakın bir alan) transgenik ürünlerin ekimi yapılmakla birlikte, ekim alanlarının % 99’u ABD, Arjantin, Kanada ve Çin’de bulunmaktadır. Bu ülkelerden ABD, 40 milyon hektar ekim alanı ile ilk sırada yer alırken, onu 13.5 milyon hektar ile Arjantin, 3.5 milyon hektar ile Kanada ve 2.1 milyon hektar ile Çin izlemektedir.

Ürünlerin transgenik ekim alanlarında aldıkları payda ise 36.5 milyon hektar ile soya birinci, 12.4 milyon hektar ile mısır ikinci, 6.8 milyon hektar ile de pamuk üçüncü sırada yer almaktadır.

ABD’den, borsa fiyatı ile ithal edilen mısır ya da soya ürününün, transgenik olmama olasılığı, yok denecek kadar azdır. Çünkü ABD’de, transgenik olmayan ürün isteyen Avrupa’lı tedarikçiler için, sözleşmeli üretimle, normal mısır – soya üretimi yapılmakta ve borsa fiyatı düzeyinin 60 ila 70 dolar üzerinden satılmaktadır.

Transgenik ürünler, insan ve hayvan sağlığı, biyolojik çeşitlilik, çevre ve sosyo-ekonomik yapı üzerinde risk oluşturma olasılığı taşımaktadırlar.



Gen aktarımı ile birlikte diğer organizmalardan hastalık ve alerji yapacak özelliklerin taşınması olasılığı, transgenik ürünlerin birincil ve ikincil metabolik ürünleri içinde beklenmeyen biyokimyasal ürünler bulunması riskini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca antibiyotik dayanıklılık genlerinin insan ya da hayvan bünyesine geçmesi nedeniyle dayanıklılık oluşması, transfer edilen genlerin insan bünyesindeki bakterilerle birleşme olasılığı, virüs kaynaklı genlerin dayanıklılık genini diğer virüslere transfer etme olasılığı da diğer risk kaynaklarıdır.

Ayrıca transgenik bitkiler, salıverildikleri çevrede bitki sosyolojisinin bozulmasına, doğal türlerde genetik çeşitliliğin kaybına, ekosistemdeki tür dağılımının ve dengenin bozularak genetik kaynakları oluşturan yabani türlerin doğal evaluasyonlarında sapmalara neden olabilecektir.

Bu gerçekler bilinmesine ve yasak olmasına karşın, sağlık ve çevre açısından risk oluşturan transgenik ürünler, yıllardır Türkiye’ye serbestçe girmektedir. Çünkü Türkiye’nin, gümrüklerinde, transgenik ürün analizi yapabilecek laboratuar altyapısı yoktur !..

Türkiye’ye 2003 yılında toplam 1.818.131 ton mısır girmiştir. Bu miktarın 1.113.483 tonu ABD, 356.753 tonu ise Arjantin’den girmiştir. Başka bir deyişle, 1.8 milyon tonluk toplam mısır dışalımının % 81’i ABD ve Arjantin’den yapılmıştır.

Soya ürününde de durum farklı değildir. Türkiye 2003 yılında toplam 813.635 ton soya dışalımı yapmıştır. Bu miktarın 382.824 tonu ABD, 336.990 tonu ise Arjantin’den girmiştir. Başka bir deyişle, 813 bin tonluk toplam soya dışalımının % 88’i ABD ve Arjantin’den yapılmıştır.

Bu tablo karşısında, soruyoruz :

1 – Türkiye kamu yönetimi, yukarıda sözü edilen ürünlerin transgenik olmadığına ilişkin bir açıklama yapabiliyor mu ? Bu yönde yapılacak olası bir açıklamanın inandırıcı olabilmesi için, ürünü gönderen ülkelerden elde edilmiş sertifikaların yeterli olmayacağı ortadadır…

2 - ABD ve Arjantin kökenli mısır ve soya işlenerek elde edilen bebek mamasından kolalı içeceklere kadar geniş bir yelpazenin, insan sağlığı üzerinde oluşturduğu risklerin sorumlusu kimlerdir ?

3 – Ülkeye girişi mevzuat hükümlerine göre yasak olan transgenik ürünlerin fiili olarak ta girişine engel olmak için kurulması gereken laboratuar altyapısı, neden yıllardır kurul(a)mamaktadır ?

Bu alanda, acilen yapılması gereken çalışmalar şöyle özetlenebilir;

1 - Transgenik ürünlerin ar-ge çalışmaları Türkiye’de yürütülmeli, sağlık açısından risk oluşturmadığı ve nesiller boyunca da oluşturmayacağı bilimsel bir kesinlilikle saptanmadan, kamunun yürüttüğü araştırma alanları dışında transgenik ürün üretilmesi kesinlikle engellenmelidir

2 - Dünyanın birçok ülkesinde, haklı tüketici tepkisi nedeniyle yasaklanan transgenik ürünlerin ülkeye girişine engel olacak teknik ve yönetimsel altyapı bir an önce kurulmalıdır.
Kaynak:genbilim.com
  • Bu haber için yorumlar (1 adet)

    • Eylül 30 2013

      uslanmaz aşık

      uslanmaz aşık

      ya bunlar nasıl insanlar ne kadarda rahat davranıyorlar nasıl böyle yapıyorlar resmen canımıza kastediyorlar
    • Geri 1 İleri

Son Yorumlar

afiyetle

3 malzemeli kurabiye için:

Malesef yağ olarak kullanılmaktadır.

Anonim

3 malzemeli kurabiye için:

Tahin Koymasak Olurmu

nisa.

Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:

Vanilya koymasam olur mu?

merve sarkaya

Ali Nazik için:

Hemen marketten eksikler alınıp yapılıyor

elifim490

Havuçlu cevizli kek için:

Ilk defa bir tarifi becerip yaptım sanıyorum tarifim net ve güzel oluşundan :)

Güncel konular

.

Actifry ile irmik helvası

Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır. İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır. irmik helvası geleneksel ta

.

Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal

Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır. Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h

.

En ucuz yemek nedir?

Genel olarak temel gıdaların uygun fiyatlı ve erişilebilir olduğu yerlere göre değişmekle birlikte şu şekilde sıralanabilir. Pirinç Bir çok ülkede temel besindir ve uygun fiyatlı enerji kaynağıd

.

İpek kıvamında topaklanmayan tarhana çorbası nasıl pişirilir?

Hepimizin çok sevdiği tarhana çorbası hele de sıcacık ve ipek gibi bir kıvamda olursa kim hayır diyebilir ki. Bağışıklık sistemine de şifa olan tarhana çorbasını kışın kahvaltılarınız da da kolayl

.

Böreğin altı neden pişmez?

Böreğin altı neden pişmez? Evde böreğin altı üstü gibi tam olarak istediğimiz renkte ve pişmişlikte olmaz. Eğer böreğin altınında üstü gibi pişmesini sağlamak için fırın kabınızın içini yağlamanız

Transgenik Bitkiler

Bu makaleyi eposta olarak göndermek için lütfen aşağıdaki bilgileri doldurunuz.

Transgenik Bitkiler