Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Çekirdeklerin filizi... « Geri
Çekirdeklerin filizi...
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Tek tek gökten düşen damlalarıyla, tenini sâkin sâkin okşayan yağmur gibidir duâ. İçine çektiğin toprak kokusu gibi tüm zerrelerine dağılmasını duyumsarsın. Ruhun kanatlanıp buharlaşır beden toprağından tekliğe...
YAŞAM, her an yenilenen benliğimiz, her an yeni tanıştığımız âlemlerin toplamı. Bir an gökte şehir ışığında yer bulmaya çabalayan hilalin, bir an Murat Suyu kenarında yalnız kalmış bir telli turnanın, bir başka an, Bafa Gölü kıyısında, son sırtlanın ayak izinde biten bir yulaf tanesinin âlemine başlar yolculuğumuz. Her âlem, kendi içimize açılan bir pencere. Her pencere bir yol, tüm yolların gölgesinin düştüğü yere.
Tüm kâinattaki çeşitlilik, döngünün uyumun- en mükemmeliyle yansıyor kendi âlemine. İnsan, binlerce âleme giden binlerce yoldan birinde seyrediyor. Seyrinde atalarından artakalan dil, din ve kültür birikimleriyle farklılaşan dünyasında, her an bir yenilenme yaşıyor. Zamanı durdurup -unutup- yalnızca kendini ve etrafını duyumsadığı bir ana ihtiyaç duyuyor. Her şeyden sıyrılıp tüm sınırlarından kurtulma anına.
İnsanlar tarih boyunca, huzura ulaştıkları bu anlara değişik anlamlar yükleyip, bu süreçte farklı yollar keşfettiler. Bu yolların belki en eskisi duâ
Kendine kul vasfını veren insan yaratıcısına ulaşır, teslim olur bu yolla. Duâ, bir çok dinde benzer imgeleri barındıran ibadetlerle şekillenir. Kâinatın uyumuna katılım sürecinde, gözlemlenen varlıklara ve olaylara, simgesel hareketlerle eşlik edilir. Böylece teslimiyet, bütünsellikle tamamlanır ve bu yolda diğer yolcularla tanışılır.
İbadet, duânın çekirdeğidir; yolculuk sırasında filizlenip yeni âlemlere çiçek açan. Bu çekirdeklerden biri namazdır. Bir çok ibadetle, şekilde aynı olan namaz hareketleri temelde üç ana duruş içerir. Ayakta dik durma (kıyam): dağları, elleri dize koyup eğilme (rüku): hayvanları, başı ve elleri yere koyup oturma (secde): bitkileri; bu duruşların bütününün (rekatların) tekrarı: gök cisimlerinin döngüsel tekrarını, toplu ibadetler ise sürüler oluşturan kuşları simgeler. Namaz sırasında, tüm bu varlıkların Allaha duâsı, Allaha sunularak onlara eşlik edilir. Her rekatta, bu âlemde yalnız ve özerk olmadığını algılayarak, benliğini ve bencilliğini silikleştirir insan.
Kıyam, Arap alfabesinde elif harfini, rüku dal harfini, secde ise mim harfini resmeder. Bu üç harf bir arada iki şekilde okunur: adem (yokluk) ve âdem (varlık). Her rekat yokluktan var edilmeye bir yolculuktur. Secdede -yaratılan varlıkların birlikte ibadet ettiği dergâhta- tüm sınırlarından kurtulup birliğe katılır insan.
Gün ve gecenin mevsimlere göre döngüsüyle belirlenir namaz vakitleri. Böylece insan, çevresine ahenk ve uyumla eşlik eder. Yenilenen düzenin ve bu düzeni oluşturan farklı varlıkların bütünselliğinin farkında olarak başlar güne. Gün içinde, farklı uzunluklarda gerçekleştirdiği ibadetleriyle, günlük etkinliklerin dışına çıkma ve harcadığı zamanı değerlendirme fırsatı bulur. Geceye eşlik eden son namazla da yaşamını tekrar gözden geçirir.
Çekirdekler ekildikçe, kul ile Allah arasında tesbih, tâzim ve şükür ilişkisi kurulur. Tesbih ile varlığın yalnız Ondan olduğunun kabulü, tâzim ile Onun yüceliğinin farkındalığı, şükür ile de Ondan gelenlerin bilinci ve memnuniyeti yansır. Kul yolculuğunu seçen insan, yol boyunca bu üçlünün izini sürer ve nihayetinde, izler onu Allaha ulaştırır.
Her yolun bir yolcusu, her yolcunun izini süreceği filizlenmeyi bekleyen çekirdekleri var yüreğinde. Dünyadaki canlılar gibi yolcular da çeşitliliğini kaybetme sürecinde. Yuvaları, besinleri, giysileri, dilleri, örfleri, adetleri ve nihayetinde kendileri tek tip olma yolunda olan insanlar, izini sürecekleri çekirdeklerin arayışında. İçimizdeki çekirdekleri keşfetme ve etrafımızdaki âlemlerin çeşitliliğine eşlik etme duâsı ile
Kaynak:Buğday.org
YAŞAM, her an yenilenen benliğimiz, her an yeni tanıştığımız âlemlerin toplamı. Bir an gökte şehir ışığında yer bulmaya çabalayan hilalin, bir an Murat Suyu kenarında yalnız kalmış bir telli turnanın, bir başka an, Bafa Gölü kıyısında, son sırtlanın ayak izinde biten bir yulaf tanesinin âlemine başlar yolculuğumuz. Her âlem, kendi içimize açılan bir pencere. Her pencere bir yol, tüm yolların gölgesinin düştüğü yere.
Tüm kâinattaki çeşitlilik, döngünün uyumun- en mükemmeliyle yansıyor kendi âlemine. İnsan, binlerce âleme giden binlerce yoldan birinde seyrediyor. Seyrinde atalarından artakalan dil, din ve kültür birikimleriyle farklılaşan dünyasında, her an bir yenilenme yaşıyor. Zamanı durdurup -unutup- yalnızca kendini ve etrafını duyumsadığı bir ana ihtiyaç duyuyor. Her şeyden sıyrılıp tüm sınırlarından kurtulma anına.
İnsanlar tarih boyunca, huzura ulaştıkları bu anlara değişik anlamlar yükleyip, bu süreçte farklı yollar keşfettiler. Bu yolların belki en eskisi duâ
Kendine kul vasfını veren insan yaratıcısına ulaşır, teslim olur bu yolla. Duâ, bir çok dinde benzer imgeleri barındıran ibadetlerle şekillenir. Kâinatın uyumuna katılım sürecinde, gözlemlenen varlıklara ve olaylara, simgesel hareketlerle eşlik edilir. Böylece teslimiyet, bütünsellikle tamamlanır ve bu yolda diğer yolcularla tanışılır.
İbadet, duânın çekirdeğidir; yolculuk sırasında filizlenip yeni âlemlere çiçek açan. Bu çekirdeklerden biri namazdır. Bir çok ibadetle, şekilde aynı olan namaz hareketleri temelde üç ana duruş içerir. Ayakta dik durma (kıyam): dağları, elleri dize koyup eğilme (rüku): hayvanları, başı ve elleri yere koyup oturma (secde): bitkileri; bu duruşların bütününün (rekatların) tekrarı: gök cisimlerinin döngüsel tekrarını, toplu ibadetler ise sürüler oluşturan kuşları simgeler. Namaz sırasında, tüm bu varlıkların Allaha duâsı, Allaha sunularak onlara eşlik edilir. Her rekatta, bu âlemde yalnız ve özerk olmadığını algılayarak, benliğini ve bencilliğini silikleştirir insan.
Kıyam, Arap alfabesinde elif harfini, rüku dal harfini, secde ise mim harfini resmeder. Bu üç harf bir arada iki şekilde okunur: adem (yokluk) ve âdem (varlık). Her rekat yokluktan var edilmeye bir yolculuktur. Secdede -yaratılan varlıkların birlikte ibadet ettiği dergâhta- tüm sınırlarından kurtulup birliğe katılır insan.
Gün ve gecenin mevsimlere göre döngüsüyle belirlenir namaz vakitleri. Böylece insan, çevresine ahenk ve uyumla eşlik eder. Yenilenen düzenin ve bu düzeni oluşturan farklı varlıkların bütünselliğinin farkında olarak başlar güne. Gün içinde, farklı uzunluklarda gerçekleştirdiği ibadetleriyle, günlük etkinliklerin dışına çıkma ve harcadığı zamanı değerlendirme fırsatı bulur. Geceye eşlik eden son namazla da yaşamını tekrar gözden geçirir.
Çekirdekler ekildikçe, kul ile Allah arasında tesbih, tâzim ve şükür ilişkisi kurulur. Tesbih ile varlığın yalnız Ondan olduğunun kabulü, tâzim ile Onun yüceliğinin farkındalığı, şükür ile de Ondan gelenlerin bilinci ve memnuniyeti yansır. Kul yolculuğunu seçen insan, yol boyunca bu üçlünün izini sürer ve nihayetinde, izler onu Allaha ulaştırır.
Her yolun bir yolcusu, her yolcunun izini süreceği filizlenmeyi bekleyen çekirdekleri var yüreğinde. Dünyadaki canlılar gibi yolcular da çeşitliliğini kaybetme sürecinde. Yuvaları, besinleri, giysileri, dilleri, örfleri, adetleri ve nihayetinde kendileri tek tip olma yolunda olan insanlar, izini sürecekleri çekirdeklerin arayışında. İçimizdeki çekirdekleri keşfetme ve etrafımızdaki âlemlerin çeşitliliğine eşlik etme duâsı ile
Kaynak:Buğday.org
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Genel olarak temel gıdaların uygun fiyatlı ve erişilebilir olduğu yerlere göre değişmekle birlikte şu şekilde sıralanabilir.
Pirinç
Bir çok ülkede temel besindir ve uygun fiyatlı enerji kaynağıd
İpek kıvamında topaklanmayan tarhana çorbası nasıl pişirilir?
Hepimizin çok sevdiği tarhana çorbası hele de sıcacık ve ipek gibi bir kıvamda olursa kim hayır diyebilir ki.
Bağışıklık sistemine de şifa olan tarhana çorbasını kışın kahvaltılarınız da da kolayl
Böreğin altı neden pişmez? Evde böreğin altı üstü gibi tam olarak istediğimiz renkte ve pişmişlikte olmaz.
Eğer böreğin altınında üstü gibi pişmesini sağlamak için fırın kabınızın içini yağlamanız
Son Yorumlar
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için:
Sütlü İrmik Tatlısı için: