Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Sağlık üzümde gizlidir « Geri
Sağlık üzümde gizlidir
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Enerji veren, vücuttaki zehirleri atmaya yardımcı olan, kansızlığa iyi gelen üzümden elde edilen şurup ve ekstreler, eczaneler ve doğal ürün marketlerinin gözde 'doğal ilaçları' arasında
Latinlerin Gerçek şarapta gizlidir (In vino veritas) sözünü; Sağlık üzümde gizlidir (In uva salutis) diye değiştirsek çok mu abartmış oluruz? Bilim dünyasında üzümün insan sağlığı üzerindeki yararları konusunda yapılan araştırmalara bakılırsa, pek sayılmaz. Yüzde 80 oranında su, yüzde 16 oranında enerji açısından kullanımı kolay şeker, yüzde 1.5 oranında lif ve çok az miktarda lipid ve protein içeren üzüm, gerçek bir mineral (potasyum, demir, kalsiyum, çinko, bakır), B grubu, A ve C vitaminleri deposu.
Üzüm enerji veriyor, vücuttaki zehirleri atmamıza yardımcı oluyor, diüretik (idrar sökücü) ve laksatif (bağırsak çalıştırıcı) etki yapıyor. Kansızlara, hamilelere, emzikli kadınlara, fiziksel ve ruhsal çöküntü yaşayanlara, metabolizmanın ağır çalışmasından şikâyetçi olanlara önerilmesi bu yüzden. Üzüm, hücreleri aktif ve genç tutmaya, egzama ve derideki bazı sorunları gidermeye de yarıyor.
Çünkü özellikle, organizmadaki toksik maddeleri atan üç büyük organı (karaciğer, böbrek ve bağırsak) çalıştırıyor. Kabuğunda bulunan bazı maddeler (flavonoid, resveratrol) ise damar hastalıklarını önlemede büyük yardımcı. Uzmanlar, özellikle resveratrol adlı maddenin önemine dikkat çekiyor.
Bu madde, öncelikle damarlarda tıkanıklığı engelleyip kan dolaşımını kolaylaştırdığından, kalp krizi riskini azaltıyor. İkinci olarak, kanser oluşumunu engelliyor. Ayrıca güçlü bir antioksidan etkiye sahip. Özellikle LDL-kolesterolünün oksidasyonunu engellemek ve beyin hücrelerinin dejenerasyonunu yavaşlatmak için çok yararlı. Bu da üzümün Alzheimer hastalığı ve kalp-damar hastalıklarını önlemede olumlu etkisini ortaya koyuyor.
Üzüm ekstreleri içinde bulunan etkin madde resveratrol, yoğun olarak siyah üzümün kabuğunda bulunuyor. Daha az oranda asma sap, kök ve çekirdeğinde var. Üzümün kendisinin; başta mantar enfeksiyonları, ultraviyole, radyasyon, patojen mikroorganizmalara karşı salgıladığı bir madde olarak karşımıza çıkıyor. Avrupada son yıllarda yapılan araştırmalar, bu maddenin mayalar ve meyve sineklerinde yaşam sürelerini uzattığına dair bilgileri ortaya koyuyor. Hatta bu madde, maya hücrelerinin ömrünü yüzde 80 oranında uzatıyor. Resveratrol molekülü, yaşlanmayı düzenleyen genleri etkileyen enzimleri harekete geçirerek, bitkilerin zor hava koşullarında hayatta kalmasını da sağlıyor. Bu nedenle soğuk iklim bölgelerinde yetişen üzümlerde daha çok resveratrol bulunuyor.
Resveratrol uzun ve sağlıklı yaşamayı sağlayan bir protein olan Sirt 1in çalışmasını tetikliyor. Ayrıca hayvan deneyleri, resveratrolun yüksek konsantrasyonlarda alındığında kardiyovasküler hastalıklar ve kanser riskini azalttığını göstermiş. Bu madde aynı zamanda yüksek kolesterolü düşüren nadir maddelerden biri olarak kabul görüyor.
Resveratrol ile ilgili araştırmaların yoğunlaştığı alan aslında kanserle ilgili. Kanserin pek çok safhasında durdurucu etkiye sahip olduğu ve birinci dereceden doğal etki ettiği de çeşitli çalışmalarda gösterilmiş.
1997 yılında American College of Cardiology (Amerikan Kardiyologlar Derneği) kongresinde Wisconsin Üniversitesinden Prof. John Foltsun her gün bir bardak üzüm suyu içmemizi önermesinin nedeni de, tromboz ve beyin enfarktüsü riskini azaltmaktı. Foltsa göre siyah üzüm suyu, damar tıkanıklığını yüzde 75 oranında yavaşlatıyor.
Fransa'da şaşırtan bulgu
Fransa'da yapılan araştırmaların sonuçları da insanları üzüm üzerine yoğunlaştırdı. Nasıl mı? Senelerdir dünyanın 17 gelişmiş ülkesinde sürdürülen istatistiksel çalışmalar, iskemi (doku beslenmesinde azalma) sebepli ölüm oranlarının doymuş yağ tüketimi oranlarıyla doğru orantılı olduğunu, doymuş yağ tüketimi arttıkça iskemi ölümlerinin çoğaldığını ortaya koydu. Bu genel sonucun aksine, Fransa istatistikleri bunun tam tersini gösteriyordu. Ülkede çok fazla yağ tüketimi ve kandaki kolesterol seviyeleri yüksek olmasına rağmen, kas iskemisinden ölümlerin en az olduğu ülke Fransaydı. 100 bin kişide 35-45 vaka. Bu oran, yağ tüketimi oranı Fransayla aynı olan İngiltere, Avusturya, Almanya, Danimarka gibi ülkelerden 2-2.5 kat daha azdı. Doktor Serge Reno bu fenomeni Fransızların düzenli ve makul miktarda kırmızı şarap tüketmeleriyle açıkladı. (Günlük 0.5 litre)
Üzüm şurupları
Saydığımız tüm bu özelliklerden dolayı üzüm, sofralarımızda baş köşeye otururken, eczaneler ve doğal ürün marketlerinde satışa sunulan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı onaylı yerli ve yabancı üzüm şuruplarına ilgi de giderek artıyor.
Kara üzüm şurubunu Türkiye'ye ithal eden Te-Ha Kozmetik yetkilileri, son yıllarda kırmızı şarap ve şarap bileşenlerinin büyük önem kazandığını belirtirken; üzümün ciddi olarak yararlı olabilmesinin kıstasları olduğunu söylüyor. Örneğin yetiştiği yer, iklim, toprak, üzümün içindeki bazı maddelerin oranlarını önemli ölçüde etkiliyor.
Kara üzüm şurubu, Ukraynanın Kırım bölgesinde özel olarak yetiştirilen Cabarnet Sauvignon cinsi siyah üzümlerin sapı, kabuğu ve çekirdeğinden elde edilen bir besin takviyesi. Üzüm polifenolleri, bazı elementler (demir, potasyum, magnezyum) organik asitler, B vitaminleri içeriyor. Üzüm polifenollerinin oranı kırmızı şarapta 1/2 g/lt iken, Enoant siyah üzüm konsantresinin İTÜde yapılan analizlerinde bu oran 71.1 g/lt olarak belirlenmiş. Bir şişe Enoantta bulunan üzüm polifenollerinin toplamı 5-6 şişe yemeklik kırmızı şarabıyla aynı seviyede oluyor. Bu ürün, Cabarnet Sauvignon kırmızı üzümünün tüm polifenollerini ve mikro elementlerini alkolsüz olarak sunuyor.
Georgievsky Memorial Crimean State Medical University Mikrobiyoloji Bölümünde yapılan araştırmalar bu ürünün, doğal yaşlanma prosedürünü yavaşlattığını göstermiş. Hipertansiyon üzerinde olumlu etki yapmış, kronik bronşit hastalarında iyileştirici etki göstermiş, mikropları öldürdüğü tespit edilmiş.
Latinlerin Gerçek şarapta gizlidir (In vino veritas) sözünü; Sağlık üzümde gizlidir (In uva salutis) diye değiştirsek çok mu abartmış oluruz? Bilim dünyasında üzümün insan sağlığı üzerindeki yararları konusunda yapılan araştırmalara bakılırsa, pek sayılmaz. Yüzde 80 oranında su, yüzde 16 oranında enerji açısından kullanımı kolay şeker, yüzde 1.5 oranında lif ve çok az miktarda lipid ve protein içeren üzüm, gerçek bir mineral (potasyum, demir, kalsiyum, çinko, bakır), B grubu, A ve C vitaminleri deposu.
Üzüm enerji veriyor, vücuttaki zehirleri atmamıza yardımcı oluyor, diüretik (idrar sökücü) ve laksatif (bağırsak çalıştırıcı) etki yapıyor. Kansızlara, hamilelere, emzikli kadınlara, fiziksel ve ruhsal çöküntü yaşayanlara, metabolizmanın ağır çalışmasından şikâyetçi olanlara önerilmesi bu yüzden. Üzüm, hücreleri aktif ve genç tutmaya, egzama ve derideki bazı sorunları gidermeye de yarıyor.
Çünkü özellikle, organizmadaki toksik maddeleri atan üç büyük organı (karaciğer, böbrek ve bağırsak) çalıştırıyor. Kabuğunda bulunan bazı maddeler (flavonoid, resveratrol) ise damar hastalıklarını önlemede büyük yardımcı. Uzmanlar, özellikle resveratrol adlı maddenin önemine dikkat çekiyor.
Bu madde, öncelikle damarlarda tıkanıklığı engelleyip kan dolaşımını kolaylaştırdığından, kalp krizi riskini azaltıyor. İkinci olarak, kanser oluşumunu engelliyor. Ayrıca güçlü bir antioksidan etkiye sahip. Özellikle LDL-kolesterolünün oksidasyonunu engellemek ve beyin hücrelerinin dejenerasyonunu yavaşlatmak için çok yararlı. Bu da üzümün Alzheimer hastalığı ve kalp-damar hastalıklarını önlemede olumlu etkisini ortaya koyuyor.
Üzüm ekstreleri içinde bulunan etkin madde resveratrol, yoğun olarak siyah üzümün kabuğunda bulunuyor. Daha az oranda asma sap, kök ve çekirdeğinde var. Üzümün kendisinin; başta mantar enfeksiyonları, ultraviyole, radyasyon, patojen mikroorganizmalara karşı salgıladığı bir madde olarak karşımıza çıkıyor. Avrupada son yıllarda yapılan araştırmalar, bu maddenin mayalar ve meyve sineklerinde yaşam sürelerini uzattığına dair bilgileri ortaya koyuyor. Hatta bu madde, maya hücrelerinin ömrünü yüzde 80 oranında uzatıyor. Resveratrol molekülü, yaşlanmayı düzenleyen genleri etkileyen enzimleri harekete geçirerek, bitkilerin zor hava koşullarında hayatta kalmasını da sağlıyor. Bu nedenle soğuk iklim bölgelerinde yetişen üzümlerde daha çok resveratrol bulunuyor.
Resveratrol uzun ve sağlıklı yaşamayı sağlayan bir protein olan Sirt 1in çalışmasını tetikliyor. Ayrıca hayvan deneyleri, resveratrolun yüksek konsantrasyonlarda alındığında kardiyovasküler hastalıklar ve kanser riskini azalttığını göstermiş. Bu madde aynı zamanda yüksek kolesterolü düşüren nadir maddelerden biri olarak kabul görüyor.
Resveratrol ile ilgili araştırmaların yoğunlaştığı alan aslında kanserle ilgili. Kanserin pek çok safhasında durdurucu etkiye sahip olduğu ve birinci dereceden doğal etki ettiği de çeşitli çalışmalarda gösterilmiş.
1997 yılında American College of Cardiology (Amerikan Kardiyologlar Derneği) kongresinde Wisconsin Üniversitesinden Prof. John Foltsun her gün bir bardak üzüm suyu içmemizi önermesinin nedeni de, tromboz ve beyin enfarktüsü riskini azaltmaktı. Foltsa göre siyah üzüm suyu, damar tıkanıklığını yüzde 75 oranında yavaşlatıyor.
Fransa'da şaşırtan bulgu
Fransa'da yapılan araştırmaların sonuçları da insanları üzüm üzerine yoğunlaştırdı. Nasıl mı? Senelerdir dünyanın 17 gelişmiş ülkesinde sürdürülen istatistiksel çalışmalar, iskemi (doku beslenmesinde azalma) sebepli ölüm oranlarının doymuş yağ tüketimi oranlarıyla doğru orantılı olduğunu, doymuş yağ tüketimi arttıkça iskemi ölümlerinin çoğaldığını ortaya koydu. Bu genel sonucun aksine, Fransa istatistikleri bunun tam tersini gösteriyordu. Ülkede çok fazla yağ tüketimi ve kandaki kolesterol seviyeleri yüksek olmasına rağmen, kas iskemisinden ölümlerin en az olduğu ülke Fransaydı. 100 bin kişide 35-45 vaka. Bu oran, yağ tüketimi oranı Fransayla aynı olan İngiltere, Avusturya, Almanya, Danimarka gibi ülkelerden 2-2.5 kat daha azdı. Doktor Serge Reno bu fenomeni Fransızların düzenli ve makul miktarda kırmızı şarap tüketmeleriyle açıkladı. (Günlük 0.5 litre)
Üzüm şurupları
Saydığımız tüm bu özelliklerden dolayı üzüm, sofralarımızda baş köşeye otururken, eczaneler ve doğal ürün marketlerinde satışa sunulan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı onaylı yerli ve yabancı üzüm şuruplarına ilgi de giderek artıyor.
Kara üzüm şurubunu Türkiye'ye ithal eden Te-Ha Kozmetik yetkilileri, son yıllarda kırmızı şarap ve şarap bileşenlerinin büyük önem kazandığını belirtirken; üzümün ciddi olarak yararlı olabilmesinin kıstasları olduğunu söylüyor. Örneğin yetiştiği yer, iklim, toprak, üzümün içindeki bazı maddelerin oranlarını önemli ölçüde etkiliyor.
Kara üzüm şurubu, Ukraynanın Kırım bölgesinde özel olarak yetiştirilen Cabarnet Sauvignon cinsi siyah üzümlerin sapı, kabuğu ve çekirdeğinden elde edilen bir besin takviyesi. Üzüm polifenolleri, bazı elementler (demir, potasyum, magnezyum) organik asitler, B vitaminleri içeriyor. Üzüm polifenollerinin oranı kırmızı şarapta 1/2 g/lt iken, Enoant siyah üzüm konsantresinin İTÜde yapılan analizlerinde bu oran 71.1 g/lt olarak belirlenmiş. Bir şişe Enoantta bulunan üzüm polifenollerinin toplamı 5-6 şişe yemeklik kırmızı şarabıyla aynı seviyede oluyor. Bu ürün, Cabarnet Sauvignon kırmızı üzümünün tüm polifenollerini ve mikro elementlerini alkolsüz olarak sunuyor.
Georgievsky Memorial Crimean State Medical University Mikrobiyoloji Bölümünde yapılan araştırmalar bu ürünün, doğal yaşlanma prosedürünü yavaşlattığını göstermiş. Hipertansiyon üzerinde olumlu etki yapmış, kronik bronşit hastalarında iyileştirici etki göstermiş, mikropları öldürdüğü tespit edilmiş.
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Genel olarak temel gıdaların uygun fiyatlı ve erişilebilir olduğu yerlere göre değişmekle birlikte şu şekilde sıralanabilir.
Pirinç
Bir çok ülkede temel besindir ve uygun fiyatlı enerji kaynağıd
İpek kıvamında topaklanmayan tarhana çorbası nasıl pişirilir?
Hepimizin çok sevdiği tarhana çorbası hele de sıcacık ve ipek gibi bir kıvamda olursa kim hayır diyebilir ki.
Bağışıklık sistemine de şifa olan tarhana çorbasını kışın kahvaltılarınız da da kolayl
Böreğin altı neden pişmez? Evde böreğin altı üstü gibi tam olarak istediğimiz renkte ve pişmişlikte olmaz.
Eğer böreğin altınında üstü gibi pişmesini sağlamak için fırın kabınızın içini yağlamanız
Son Yorumlar
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için:
Sütlü İrmik Tatlısı için: