E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Çay, kahve, kırmızı şarap, kola, renkli bitki çayları gibi boyalı yiyecek ve içeceklerle, bazı antibiyotikler diş rengini bozuyor

Diş Hekimi Tülin Kuyumcu sorularımızı yanıtlamayı sürdürüyor;

- Dişlerimiz neden sararıyor?
Çay, kahve, kırmızı şarap, kola, renkli bitki çayları gibi boyayıcı yiyecek ve içeceklerle dişlerimizin rengi sararıyor. Ayrıca dişlerin oluşum çağında kullanılan bazı antibiyotikler de diş rengini bozuyor. Bu antibiyotik boyanmalarının bazısı kalıcı, bazısı değil. Mesela tetrasiklin oldukça kalıcı renklenmeye neden oluyor ve dişe gri bir renk getiriyor. Tabii ki dişlerin sararmasında genetik yapı ve sigara kullanımı da etken.

- Diş beyazlatma uygulamalarına en erken hangi yaşlarda başlanabilir?

İdeali en erken 18 yaşında başlamak. Ama lise mezuniyeti öncesi de çok hastamız geliyor. Onlara biraz tolerans gösteriyoruz. 16- 17 yaşlarda da yapılabiliyor bu işlem. Ancak hamilelere yapmıyoruz. Çünkü klinik diş beyazlatmanın hamileler üzerinde ne gibi etkisi olabileceğini gösteren çalışmalar henüz yok. Bu nedenle önlem olarak hamilelerde uygulama yapmıyoruz.



- Klinik beyazlatma işlemi nasıl yapılıyor?
Önce diş, ağız ve dişeti bölgelerini birbirinden ayırarak dudağı ve dişetini koruyucu bir hazırlık yapıyoruz. Çünkü bu malzemeler sadece diş minesi üzerinde etkili. İşlem sırasında sadece dişlerin mine yüzeyini görecek şekilde diğer alanları izole ediyoruz. Bunun için önce ağza bir plastik maske takılıyor ve dişetlerine bir krem sürülüyor. O krem dondurularak bir maske oluşturuluyor ve izolasyon tamamlanıyor. Daha sonra beyazlatıcı malzemeyi diş yüzeyine sürüyoruz ve bu malzemeyi ışıkla aktive ediyoruz. 15 dakika bu işlemi sürdürdükten sonra malzemeyi siliyoruz ve tekrar aynı işlemi 15 dakika daha yapıyoruz. 3 kez 15'er dakika tekrarlanan bu işlemle 45 dakikada dişlerin rengi 5- 6 tona kadar beyazlıyor.

- Sadece 45 dakikada bu kadar beyazlık herkeste mümkün mü?

Evet. Yalnız şunu belirtmekte fayda var. Bu işlem gençlerde daha etkili. Onlarda 6 ton açılma sağlayabiliyoruz. Daha yaşlı kişilerde de en az üç ton açılma garanti. Bir de antibiyotik kullanımı ile gri sarı olmuş dişlerde bir kaç seans gerekebiliyor.

- Klinikte diş beyazlatma işi ne kadar aralıklarla tekrar edilmeli?

Bu işlem kimyasal olarak dişin yapısında renklenmeyi getiren kimyasal bağları kopardığı için sürekli bir beyazlık sağlıyor. Bu bağlar tekrar oluşup diş tekrar sararmıyor ama yaşam içinde kullandığımız sigara, çay ve kahve gibi alışkanlıkların getirdiği lekelenmeler dolayısıyla diş tekrar az miktar da olsa renklenebiliyor. İhtiyaç halinde 5- 6 sene sonra tekrar yapılabilir.

- İşlem öncesinde bir hazırlık veya sonrasında dikkat edilecek bir durum var mı?
Öncesinde kişinin yapacağı bir şey yok ama sonrası çok önemli. Dişin beyazlamış bütün kanalları dışarı açık olduğu için çay, sigara, kahve, kırmızı şarap, renkli bitki çayları ve kola gibi renklendirici içecekler 2-3 gün yasak. Bunlara dikkat etmek son derece önemli. Çünkü yöntemin başarısını ve dişlerdeki beyazlığı doğrudan etkiliyor.

- Piyasada marketlerde toz şeklinde beyazlatıcı ve diş pastası gibi ürünleri öneriyor musunuz?
Kesinlikle kullanmayın diyoruz. Bunlar grenleri çok yüksek tozlar. Pastaların içinde de bunlar var. Dişe sürdüğünüzde mineyi çiziyor ve mine çizildiği yerden daha çok renklenmeye başlıyor ve daha çok kir tutuyor. Son derece zararlı.

- Yemek sodası ve limonu karıştırarak diş beyazlatma işlemi doğru mu?
Limon bol miktarda asit içeren bir yiyecek. Asit dişe çok zarar veren bir şey. Örneğin alışkanlık olarak günde 2- 3 limonu ısıra ısıra yiyen insanlarla karşılaştık ve her birinin dişleri yıpranmış traverten gibiydi. Çünkü dişler limonun yarattığı asitten delik deşik olmuştu. Limon soda da bu anlamda kesinlikle zararlı ve kullanılmaması gereken bir şey.

- Dişlerimizi beyaz tutmak için evde ne yapabiliriz?

Şu anda piyasadaki bütün macunların içinde 3'lü sistemler var. bu macunlar dişleri çürüklerden korurken dişetlerine iyi geliyor ve dişlerde bir miktar beyazlama da sağlıyor. Bu macunlarla düzenli olarak dişler fırçalandığında bir miktar beyazlama olacaktır.

- Beyaz dişler için güne kaç kere fırçalama yapmalıyız?

İdeali günde üç kez, her yemekten sonra fırçalamak.

Ama biz hastalarımıza da hiç olmazsa sabah ve akşam fırçalayın diyoruz. Günde bir veya iki defa da diş ipi kullanmak gerekir. Amaç sadece beyazlatmaksa diş ipi kullanımı ara yüzlerin kararmasını engeller. Ama gerçek anlamda sağlıklı bir ağız için diş ipini zaten mutlaka kullanmamız lazım.

Önce sağlık, sonra beyazlık
Bembeyaz dişlere sahip olmak için 45 dakika yetiyor ama bu işlem öncesinde ağız içinde tartar, çürük ve dişeti gibi problemlerin olmaması gerekiyor.
Dişteki aşınmış yüzeylerden malzemenin sızabileceğine ve bu durumun da ağrı ve hassasiyete neden olabileceğine dikkat çeken Diş Hekimi Tülin Kuyumcu
"Ağzında bu tür problemler varken de beyazlatma talebiyle gelenler oluyor. Bu kişilere önce tedavilerinin tamamlanması gerektiğini söylüyoruz. Böylece hem sağlıklı bir ağız yapısına hem de bembeyaz dişlere kısa sürede kavuşuyorlar" diyor.

Ev tipi gerilerde kaldı
- İlk diş beyazlatma işlemleriyle şu an kullanılan teknik arasında ne gibi farklılıklar var?
Beyazlatmanın gelişiminde önce ev tipiyle başladık zaten. Konsantrasyonu düşük, dolayısıyla çok uzun saatler ağızda kalması gereken bir malzeme kullanılıyordu. Önce hastaya özel bir plak hazırlıyorduk. Hasta bu plağın içine verdiğimiz beyazlatma malzemesini koyduktan sonra dişlerine takıyordu. Bu plakların yatmadan önce ağza takılıp sabaha kadar bekletilmesi gerekiyordu. Tabii ki zorlu bir süreçti. Ancak hastalarımız daha beyaz dişlere sahip olmak için buna dayanıyordu.
Daha sonra giderek bu malzemelerin konsantrasyonu yükseltildi. Yüzde 12'lerden yüzde 38'e kadar çıktı. Dolayısıyla zamana duyulan ihtiyaç giderek azaldı. Şimdi de ev tipi beyazlatıcılarla bu işlemi yapmak mümkün ama artık insanlara 12 saat boyunca ağzında kalıpla uyumak yerine 45 dakikada bu işi bitirmek daha cazip geliyor.
Bir de hastalara ne kadar tarif etsek de diş etini korumakta çoğunlukla başarılı olamıyorlar. Bu durum kişide diş eti çekilmesi varsa çok ciddi hassasiyet ve ağrılara neden olabiliyor.