E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Birinci hafta

Ramazan ayının ilk birkaç günü hatta 1. haftasında insanlarda öğün saatlerinde acıkma, zaman zaman susama gibi belirtiler görülür. Bu dönem vücudun belli saatlerde yenilen yemeklere adapte olma dönemidir. Kişiler biraz zorlanabilirler. Vücudun yeni bir beslenmeye alışma gösterdiği bu dönemde iftar ve sahur yemeklerinde aşırı kalori kaynağı olan (tatlılar, şarküteri, kuruyemiş, hamur işi ve kızartma) yiyeceklerden uzak kalmaları gerekir. Ramazan ayının ilk haftasında kilo verme işleminin genelde çok olduğu gözlenmektedir. Fakat kabızlık gibi sorunlarda görülmeye başlar.

İkinci hafta

Ayın 2. haftasında vücut kendisini yeni sisteme adapte etmiştir. Açlık ve susuzluk ilk haftadan daha az olur. Vücut su ve elektrolit dengesini kurmuştur. Kişiler çok sıkıntı çekmezler. Bağırsak hareketleri normale döner. Yemeklerden sonra midedeki oluşan gaz, şişkinlik gibi şikayetler ortadan kalkar. Yeni uyku düzenine de vücut alışmış olur.



Üçüncü hafta

Ramazan ayının 3. haftasında vücut kendini çok rahat hisseder. Metabolizma bu düzene alışmıştır. Ancak oruç tutan kişilerde 3. haftanın sonunda gün içinde aşırı yorgunluk, öğleden sonra uyku isteği, halsizlik, isteksizlik gibi durumlar görülebilir. 3. haftayı oruç tutmakta zorlanan kişiler oruca ara verip hemen bir doktor muayenesinden geçmeleri gerekir. Aksi takdirde ciddi bir hastalık ortaya çıkabilir. Oruç tutacak olan bünyenin çok sağlıklı olması gerekir.

Dördüncü hafta

Ramazan ayının 4. haftasında metabolik ve fizyolojik bir sıkıntı ortaya çıkmaz. Tabii daha önceden bir rahatsızlık olmadı ise. Ramazan ayında alkol neredeyse hiç, sigarada az tüketildiği için insan sağlığını yakından ilgilendiren bu durumda kişilerde ciddi iyilik hali görülür.

Dört hafta boyunca dikkat etmeniz gerekenler

- Ramazan'da mutlaka sahura kalkmalısınız, bu sayede hem aç kaldığınız süre azalır hem de metabolizma hızınız daha az yavaşlar.

- Sağlığınızda herhangi bir problem çıkmaması için; sahurda ve iftarda hafif, hazmı kolay ve kolestrolü düşük yemekler tercih etmelisiniz.

- Bütün gün boş kalan midenize iftarda birden yüklenmemeli, hafif yemeklerden başlayarak yavaş yavaş midenizi alıştırarak diğer yemeklere geçmelisiniz.

- İftarda ve sahurda, mutlaka bol bol sebze, meyve tüketmeli, ayrıca kızartma, kavurma yöntemiyle pişmiş yemekler yerine haşlama, fırında yada ızgarada pişmiş yemekler tercih etmelisiniz.

- Yemek pişirirken katı yağlardan kaçınmalı ve kırmızı eti mümkün olduğunca az kullanmaya dikkat etmelisiniz.

- Ramazanla birlikte artan tatlı tüketme eğiliminizi yağlı ve ağdalı tatlılar yerine hoşaf, komposto veya sütlü tatlılarla frenlemeye çalışmalısınız.

- Ramazan'da yemek kadar vücudun ihtiyacı olan sıvı alımına da dikkat etmelisiniz. Gün boyunca su içemeyeceğiniz için, iftardan sonra bol bol su içerek böbreklerin çalışmasını sağlanmalısınız.

- İftar sırasında yemekle beraber çay, kahve içmek yemeklerden alınan vitaminleri öldüreceğinden, çay ve kahve tüketiminizi yemekten sonra gerçekleştirmelisiniz.

- Diyabet ve tansiyon gibi hastalıklarınız varsa oruç tutmamalısınız veya mutlaka doktorunuza danışarak oruç tutmalısınız.