Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Domatesin memelisini, patatesin içi karalısını, biberin etlisini yeme « Geri
Domatesin memelisini, patatesin içi karalısını, biberin etlisini yeme
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Domatesin içi boşu, sivri memelisi, ortası beyaz - sert olanı, biberin büyük ve aşırı etlisi, hıyarın bir ucu kalın diğeri ince, içi süngerimsi olanı, patlıcanın şekilsizi, yapışık ikizi, süngerimsi olanı, patatesin şekilsizi, içi kararmışını yeme...
Hormonlu gıda tartışması yine alevlendi. Sıra henüz tenya, solucan gibi asalakların yumurtalarını taşıyan yeşilliklere gelmedi. Hormonlu gıdaların reytingi düşünce, inşallah sıra ötekilere de gelecek..
Hormonlu sebze ve meyvelerin farkına varan ilk gazeteci olduğumu rahatlıkla iddia edebilirim. 1986 veya 1987 yılıydı. Tozkoparan'daki evimden Beyazıt'taki Güneş Gazetesi'ne gidip gelirken Topkapı'daki seyyar satıcıların arasından geçerdim. Bir gün domatesler dikkatimi çekti. Üç tekerlekli seyyar arabalarında satılan domatesler bir tuhaftı. Domateslerden sivri sivri memeler çıkmıştı. Birkaç gün sonra Güneş Gazetesi'nin sabah toplantısına elimde üç tane domatesle girdim. Haber toplantısında, Yayın Yönetmenimiz Güneri Civaoğlu'nun 'Sende ne var, sende ne var?' sorgulamasında, sıra ekonomi servisine gelince, domatesleri masaya koyarak 'Bende memeli domatesler var' dedim.
Herkes gülmeye başladı. O gün derdimi anlatıp amirlerimi ikna edemediğim için Türkiye'nin ilk 'hormonlu domates' haberini çok daha sonra yazabildim. Memeli domateslerden sonra sıra hıyarlara, patlıcanlara geldi. Tüm zerzevat hormona bulandı. Okuyucu sıkılınca hormonlu gıdalar reyting yapmaz oldu. Geçen yıl, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ile uğraştıktan sonra bu yıl sıra yine hormonlu gıdalara geldi. Emekli kabzımal Toroğlu, 'Hıyarlar, Antalya'dan İstanbul'a gelene kadar yolda iki santim uzuyor' diye fizik ve kimya kanunlarına aykırı bir laf edince hormonlu gıdaların reytingi yükseldi. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Ali Coşkun, Erman Toroğlu'na bu nedenle madalya takarak 'Aferin' dedi. Ben de modaya uydum. Taa Odalar Birliği Başkanlığı'ndan tanıdığım Ali Coşkun'dan 'belki ben de aferin alırım' diyerek bu hafta hormonlu gıdaları yazdım.
Tarım ilacı konusu
Sebze ve meyve üretiminde, kısaca 'hormon' dediğimiz bazı ilaçlar kullanılıyor. Bunlar, kış aylarında sebzelerin çiçekleri soğuktan meyve tutmadığı için daha çok seralarda kullanılıyor. İlk yıllarda, hormon kullanımında acemi olan köylülerimiz, ölçüyü kaçırdıkları için memeli domatesler, çift patlıcanlar pekçoktu. Köylülerimiz, zamanla çiftçileşerek hormonu adabıyla kullanmayı, hatta bombus arısı ile serada hormonsuz sebze üretmeyi öğrendiler.
Köylüler değil ama çiftçiler, aşırı hormonun bitkiye zarar vererek verimi azalttığını biliyorlar. Bu nedenle artık çarşı pazarda çatallı hıyar veya patlıcan görmüyorum. Aylardır sorup soruşturuyor, internette debeleniyorum. Hormonun insan sağlığına nasıl zarar verdiğini anlatan bilimsel bir kanıt bulamadım. (Sizde varsa gönderin) Bilimsel kanıt yok ama uçuk sitelerde, hormonu atom bombasından daha tehlikeli bir öcü olarak gösteren dedikodular var. SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, Tempo Dergisi'ne yaptığı açıklamada, "Yediğimiz gıdalar içinde hormon çok kibar kalıyor" demiş. Bahçıvan açıklamamış ama ben açıklıyorum; Yaş sebze - meyvede en önemli tehlike tarım ilacı kalıntısı. Kuru sebze - meyvelerde ise aflatoksin en büyük bela. Tabi marul, maydanoz gibi yeşilliklerdeki tenya, solucan vb. asalakları da unutmamak gerek.
Tarladan sofraya güvenlik
AB marketleri, tarladan sofraya gıda güvenliği için EUREPGAP sistemini oluşturdu. Bu sistem, tarladan sofraya kadar her türlü gıdayı kayıt altına alıyor. AB marketleri, bu sistemle yaş sebze - meyve ya da işlenmiş gıdalarda sağlığa zararlı bir şey bulurlarsa, tarlaya kadar giderek hesap soruyorlar. Bizim marketlerin çoğu kayıtdışı çalıştığı için böyle işlerle uğraşmıyorlar. Gıda güvenliği konusunda yetkili ve sorumlu olan Tarım Bakanlığı'nın ise neyi ne kadar denetlediği belli değil. Yeşilliklerdeki asalak (parazit) tehlikesine dikkati çeken Prof. Dr. Bülent Evliya'yı şimdilik bir yana bırakarak bakalım diğerleri ne diyor?
Çukurova Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sevgi Paydaş, iri olan sebze ve meyvelerin hormonlu olduğu yolunda halk arasında yaygın olan kanının doğru olmadığını söylüyor. Çilekte iriliğin hormondan değil, genetik yapıdan kaynaklandığını belirten Prof. Paydaş, "Çilekte hormondan değil, zirai ilaçtan korkun" diyor.
Köylünün insafına kaldık
Paydaş şöyle konuşuyor:
"Türkiye' de zirai ilaçların dozunda kullanımı konusunda yeterince denetim yapılmıyor. Tüketici, üreticinin insafına bırakılıyor. Kabuksuz meyve olan çilek, diğer sebze ve meyvelerden çok daha bol suyla yıkandıktan sonra tüketilmeli. Çünkü zirai ilaç, kabuk olmadığı için çileğin içine geçebilir. Zirai ilaç kullanımı konusunda etkin denetim yapılmalı, caydırıcı yasal uygulamalar getirilmeli. Zirai ilaçlar dozunda kullanıldığında ve kullanım ile tüketim arasında gerekli süreye uyulduğunda, insan sağlığına bir zararı olmaz."
Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şebnem Ellialtıoğlu ise "Yaygın inanışın aksine domates, kabak ve patlıcan dışında hormon kullanılmaz" diyerek şunları söylüyor:
"Zirai ilaç kalıntısı sorununun çözümü için, üreticiler bilinçlendirilmeli, Tarım Bakanlığı denetim mekanizmalarını kuvvetlendirmeli. Soğuk kış aylarında, seralarda döllenmeyi sağlamak amacıyla, hormon olarak nitelendirilen 'bitki gelişimi düzenleyicileri' kullanılır. Bitkiler çiçek aşamasında iken, solüsyon şeklindeki hormonlar püskürtülür. Meyveler, bu olaydan 50 - 60 gün sonra olgunlaşana kadar hormonlar parçalanır. Genetik biliminin amacı, daha büyük, daha dayanıklı ve daha çok ürün elde etmektir. Bu çalışmalar sonucunda yeni sebze meyve çeşitleri ortaya çıkıyor. Alıştığımızdan daha iri ve şekli bozuk her sebze meyveye hormonlu demek, genetik bilimine ihanettir."
Buna karşın, yine de özellikle domateste hormon kullanımında doz aşımı olması halinde, sebzenin içinin boşaldığını ve ucunda meme şeklinde bir uzantı oluştuğunu anlatan Prof. Ellialtıoğlu, tükecilerin bu görüntüye sahip domatesleri almaması gerektiğini söylüyor.
Uzmanından uyarılar Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Doç. Dr. Mehmet Babaoğlu, hormonlu sebze ve meyveleri tanımanın yollarını anlattı:
DOMATES: Kestiğimizde içi boş olur, uçlarında sivri memeler oluşur. Etinin ortasında beyaz, sert bir tabaka görülür.
BİBER: Aşırı büyük ve etli görülür. Çekirdek evi boş olur. Etli kısmında sertlik oluşur.
HIYAR: Şekilsiz, bir ucu kalın diğer ucu ince veya yan yana yapışık olur. İçi sünger gibi, çekirdek evi koftur, bazen çatallı olur.
PATLICAN: Şekilsiz olur. Çift ürünler ve sünger gibi kofluklar oluşur.
PATATES: Şekilsiz patates yumruları yapışık olur. Yumru ve şişkinlikler görülür. İçinde kararmalarda olur.
KARPUZ: Çekirdek yeri boştur. Nişasta kokusu vardır.
ÇİLEK: İriliği her zaman hormondan olmaz. Çilekte hormondan değil, zirai ilaçtan korkun. Çok bol suyla yıkandıktan sonra tüketilmeli. Çünkü zirai ilaç, kabuk olmadığı için çileğin içine geçebilir.
Hormonlu gıda tartışması yine alevlendi. Sıra henüz tenya, solucan gibi asalakların yumurtalarını taşıyan yeşilliklere gelmedi. Hormonlu gıdaların reytingi düşünce, inşallah sıra ötekilere de gelecek..
Hormonlu sebze ve meyvelerin farkına varan ilk gazeteci olduğumu rahatlıkla iddia edebilirim. 1986 veya 1987 yılıydı. Tozkoparan'daki evimden Beyazıt'taki Güneş Gazetesi'ne gidip gelirken Topkapı'daki seyyar satıcıların arasından geçerdim. Bir gün domatesler dikkatimi çekti. Üç tekerlekli seyyar arabalarında satılan domatesler bir tuhaftı. Domateslerden sivri sivri memeler çıkmıştı. Birkaç gün sonra Güneş Gazetesi'nin sabah toplantısına elimde üç tane domatesle girdim. Haber toplantısında, Yayın Yönetmenimiz Güneri Civaoğlu'nun 'Sende ne var, sende ne var?' sorgulamasında, sıra ekonomi servisine gelince, domatesleri masaya koyarak 'Bende memeli domatesler var' dedim.
Herkes gülmeye başladı. O gün derdimi anlatıp amirlerimi ikna edemediğim için Türkiye'nin ilk 'hormonlu domates' haberini çok daha sonra yazabildim. Memeli domateslerden sonra sıra hıyarlara, patlıcanlara geldi. Tüm zerzevat hormona bulandı. Okuyucu sıkılınca hormonlu gıdalar reyting yapmaz oldu. Geçen yıl, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ile uğraştıktan sonra bu yıl sıra yine hormonlu gıdalara geldi. Emekli kabzımal Toroğlu, 'Hıyarlar, Antalya'dan İstanbul'a gelene kadar yolda iki santim uzuyor' diye fizik ve kimya kanunlarına aykırı bir laf edince hormonlu gıdaların reytingi yükseldi. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Ali Coşkun, Erman Toroğlu'na bu nedenle madalya takarak 'Aferin' dedi. Ben de modaya uydum. Taa Odalar Birliği Başkanlığı'ndan tanıdığım Ali Coşkun'dan 'belki ben de aferin alırım' diyerek bu hafta hormonlu gıdaları yazdım.
Tarım ilacı konusu
Sebze ve meyve üretiminde, kısaca 'hormon' dediğimiz bazı ilaçlar kullanılıyor. Bunlar, kış aylarında sebzelerin çiçekleri soğuktan meyve tutmadığı için daha çok seralarda kullanılıyor. İlk yıllarda, hormon kullanımında acemi olan köylülerimiz, ölçüyü kaçırdıkları için memeli domatesler, çift patlıcanlar pekçoktu. Köylülerimiz, zamanla çiftçileşerek hormonu adabıyla kullanmayı, hatta bombus arısı ile serada hormonsuz sebze üretmeyi öğrendiler.
Köylüler değil ama çiftçiler, aşırı hormonun bitkiye zarar vererek verimi azalttığını biliyorlar. Bu nedenle artık çarşı pazarda çatallı hıyar veya patlıcan görmüyorum. Aylardır sorup soruşturuyor, internette debeleniyorum. Hormonun insan sağlığına nasıl zarar verdiğini anlatan bilimsel bir kanıt bulamadım. (Sizde varsa gönderin) Bilimsel kanıt yok ama uçuk sitelerde, hormonu atom bombasından daha tehlikeli bir öcü olarak gösteren dedikodular var. SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, Tempo Dergisi'ne yaptığı açıklamada, "Yediğimiz gıdalar içinde hormon çok kibar kalıyor" demiş. Bahçıvan açıklamamış ama ben açıklıyorum; Yaş sebze - meyvede en önemli tehlike tarım ilacı kalıntısı. Kuru sebze - meyvelerde ise aflatoksin en büyük bela. Tabi marul, maydanoz gibi yeşilliklerdeki tenya, solucan vb. asalakları da unutmamak gerek.
Tarladan sofraya güvenlik
AB marketleri, tarladan sofraya gıda güvenliği için EUREPGAP sistemini oluşturdu. Bu sistem, tarladan sofraya kadar her türlü gıdayı kayıt altına alıyor. AB marketleri, bu sistemle yaş sebze - meyve ya da işlenmiş gıdalarda sağlığa zararlı bir şey bulurlarsa, tarlaya kadar giderek hesap soruyorlar. Bizim marketlerin çoğu kayıtdışı çalıştığı için böyle işlerle uğraşmıyorlar. Gıda güvenliği konusunda yetkili ve sorumlu olan Tarım Bakanlığı'nın ise neyi ne kadar denetlediği belli değil. Yeşilliklerdeki asalak (parazit) tehlikesine dikkati çeken Prof. Dr. Bülent Evliya'yı şimdilik bir yana bırakarak bakalım diğerleri ne diyor?
Çukurova Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sevgi Paydaş, iri olan sebze ve meyvelerin hormonlu olduğu yolunda halk arasında yaygın olan kanının doğru olmadığını söylüyor. Çilekte iriliğin hormondan değil, genetik yapıdan kaynaklandığını belirten Prof. Paydaş, "Çilekte hormondan değil, zirai ilaçtan korkun" diyor.
Köylünün insafına kaldık
Paydaş şöyle konuşuyor:
"Türkiye' de zirai ilaçların dozunda kullanımı konusunda yeterince denetim yapılmıyor. Tüketici, üreticinin insafına bırakılıyor. Kabuksuz meyve olan çilek, diğer sebze ve meyvelerden çok daha bol suyla yıkandıktan sonra tüketilmeli. Çünkü zirai ilaç, kabuk olmadığı için çileğin içine geçebilir. Zirai ilaç kullanımı konusunda etkin denetim yapılmalı, caydırıcı yasal uygulamalar getirilmeli. Zirai ilaçlar dozunda kullanıldığında ve kullanım ile tüketim arasında gerekli süreye uyulduğunda, insan sağlığına bir zararı olmaz."
Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şebnem Ellialtıoğlu ise "Yaygın inanışın aksine domates, kabak ve patlıcan dışında hormon kullanılmaz" diyerek şunları söylüyor:
"Zirai ilaç kalıntısı sorununun çözümü için, üreticiler bilinçlendirilmeli, Tarım Bakanlığı denetim mekanizmalarını kuvvetlendirmeli. Soğuk kış aylarında, seralarda döllenmeyi sağlamak amacıyla, hormon olarak nitelendirilen 'bitki gelişimi düzenleyicileri' kullanılır. Bitkiler çiçek aşamasında iken, solüsyon şeklindeki hormonlar püskürtülür. Meyveler, bu olaydan 50 - 60 gün sonra olgunlaşana kadar hormonlar parçalanır. Genetik biliminin amacı, daha büyük, daha dayanıklı ve daha çok ürün elde etmektir. Bu çalışmalar sonucunda yeni sebze meyve çeşitleri ortaya çıkıyor. Alıştığımızdan daha iri ve şekli bozuk her sebze meyveye hormonlu demek, genetik bilimine ihanettir."
Buna karşın, yine de özellikle domateste hormon kullanımında doz aşımı olması halinde, sebzenin içinin boşaldığını ve ucunda meme şeklinde bir uzantı oluştuğunu anlatan Prof. Ellialtıoğlu, tükecilerin bu görüntüye sahip domatesleri almaması gerektiğini söylüyor.
Uzmanından uyarılar Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Doç. Dr. Mehmet Babaoğlu, hormonlu sebze ve meyveleri tanımanın yollarını anlattı:
DOMATES: Kestiğimizde içi boş olur, uçlarında sivri memeler oluşur. Etinin ortasında beyaz, sert bir tabaka görülür.
BİBER: Aşırı büyük ve etli görülür. Çekirdek evi boş olur. Etli kısmında sertlik oluşur.
HIYAR: Şekilsiz, bir ucu kalın diğer ucu ince veya yan yana yapışık olur. İçi sünger gibi, çekirdek evi koftur, bazen çatallı olur.
PATLICAN: Şekilsiz olur. Çift ürünler ve sünger gibi kofluklar oluşur.
PATATES: Şekilsiz patates yumruları yapışık olur. Yumru ve şişkinlikler görülür. İçinde kararmalarda olur.
KARPUZ: Çekirdek yeri boştur. Nişasta kokusu vardır.
ÇİLEK: İriliği her zaman hormondan olmaz. Çilekte hormondan değil, zirai ilaçtan korkun. Çok bol suyla yıkandıktan sonra tüketilmeli. Çünkü zirai ilaç, kabuk olmadığı için çileğin içine geçebilir.
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
izmirde Dubai çikolatası modası
Büyük küçük herkesin lezzetine doyamadığı Dubai çikolatası hem görüntüsü hem çıtırdısı ile herkesi mest ediyor.
Çikolatanın sırrı kadayıf ve antepfıstığı ezmesinde saklı.
Uğruna uzun kuyruklar o
Tiktok başta olmak üzere instagram ve influencerların yaptığı dubai çikolatasını sizde öğrenmek ve sevdiklerinizle paylaşmak istermisiniz.
İşte A dan Z ye Dubai çikolatasının yapımını öğrenebileceğ
Dubai çikolatası, dünyanın her yerinden gurmeler ve çikolata severler için bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Bu tariflerde, hem klasik hem de yaratıcı seçenekler sunarak, sizlere evinizde Dubai'nin eş
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Son Yorumlar
Limonlu panna cotta için:
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için: