E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Toplumda sık görülmesine rağmen ihmal edildiğinde organ kaybına kadar varabilen böbrek hastalıklarının önemi ''Dünya Böbrek Günü'nde bir kez daha hatırlanıyor.

Türkİye'de yaklaşık 43 bin kronik böbrek hastası bulunduğu, bunların yaklaşık 36 bininin haftanın 3 günü diyaliz cihazına bağlı olarak yaşadığı belirtiliyor. İnsan vücudunun hayati organlarından biri olan böbreğin önemine dikkat çekmek için ''Dünya Böbrek Günü'' ilan edilen bugün de bilgi veren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hemodiyaliz uzmanı Prof. Dr. Çetin Özener, böbrek yetmezliğinin, birdenbire gelişen ve daha sonra fonksiyonlarının geriye dönmesi mümkün olan (akut) ve geri dönüşü mümkün olmayan, fonksiyonların tamamıyla kaybolmasına neden olan (kronik) böbrek yetmezliği şeklinde görüldüğünü belirtti.

TANSİYON HASTALARI RİSK ALTINDA
Özener, ''Yüksek tansiyon, şeker hastalığı olanlar ve taş hikayesi bulunanlar risk altındadır. Bu kişiler, kan basıncını kontrol ettirmeyi ihmal etmemeli. Böbrek taşı olanlar da taşların herhangi bir tıkanmaya yol açmaması için düzenli aralıklarla kontrollerini yaptırmalı'' uyarısında bulundu.


Sinsi bir hastalık olan böbrek yetmezliğinin belirtileri de çoğu zaman gözden kaçabiliyor. Hastalara böbrek yetmezliği tanısı, çoğu zaman belirgin bulguları olmadığından dolayı tesadüfen veya başka nedenlerle
doktora gittiklerinde konuluyor.

GECE SIK İDRARA ÇIKIYORSANIZ
Kronik böbrek yetmezliğinin en önemli belirtilerinin idrar yapma şeklindeki değişiklikler olabileceğini anlatan Özener, ''Özellikle gece birden fazla idrar yapma ihtiyacıyla uykudan uyanma, aşırı miktarda idrar yapma veya aşırı miktarda su içme isteği ilk belirtiler olabilir'' dedi. Bunun dışında kronik böbrek hastalığı açısından en önemli uyarı işaretlerini şöyle sıralamak mümkün; Kan basıncının birden bire ve şiddetli yükselmesi, sıvı alışkanlığından bağımsız olarak geceleri idrara çıkmaya başlanması, vücutta ödem oluşması, idrarda kan görülmesi veya idrar renginin çay rengine benzer şekilde koyulaşması, idrar yaparken ağrı olması, sebebi açıklanamayan halsizlik ve yorgunluk hali.... Kronik böbrek hastalığı açısından en önemli risk faktörlerinin diyabet, hipertansiyon, şişmanlık, sigara tüketimi, 50 yaş üzerinde olmak, ailesinde şeker hastalığı, hipertansiyon ve böbrek hastalığı bulunması ve koroner kalp hastalığı veya kalp yetmezliği olduğunu da unutmamak gerekiyor.

DİYALİZ TEDAVİSİ
Kronik böbrek hastalarının yarıdan fazlasının diyaliz cihazına bağlı olarak yaşadığını belirten Özener ''Bu süreci uzatmak için diyet ve ilaç kullanılabilir. Ancak sonucu ilaç ile veya diyetle tamamen değiştirmek söz konusu değil. Sonuç olarak kişi kronik böbrek yetmezliği süreci içine girmişse, diyaliz tedavisi kaçınılmazdır'' dedi.