E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Gebeliğe bağlı olarak da ortaya çıkabilen yüksek tansiyon, annede beyin kanaması, körlük ve böbrek yetmezliği gibi tehlikelere neden olabiliyor....


HAMİLELİKTE nedeni ne olursa olsun son derece ciddi bir rahatsızlık olan hipertansiyon, yakın takip gerektiriyor. Hastalık hakkında bilgi aldığımız Amerikan Hastanesi Kadın Sağlığı Ünitesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Alper Mumcu yüksek tansiyonun annede kasılma, beyin kanaması, körlük ve böbrek yetmezliği gibi birçok hastalığa neden olabileceğini söylerken, bebeklerde ise çoğunlukla gelişme geriliği görüldüğünü söylüyor.

HASTALIĞIN KRİTERLERİ
Hamilelikte yüksek tansiyon uzmanlar tarafından tehlikeli bir durum olarak görülüyor. Yüksek tansiyon hamilelikten önce var olabileceği gibi, gebeliğe bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor ve hamilelik sonlandıktan sonra yeniden kaybolabiliyor. Belirtilerin 'Hipertansiyon' olarak adlandırılabilmesi için bazı kriterler bulunuyor. Buna göre sistolik adı verilen büyük tansiyonda 30 mmHg'lık veya diastolik adı verilen küçük tansiyonda 15 mmHg'lık artış veya kan basıncının 140/90 mmHg'nın üstünde olması 'hipertansiyon' olarak adlandırılıyor.


Preeklempsi, gebeliğin 20 haftasından sonra ortaya çıkan ve idrarda protein atımı ve/veya ödem ile birlikte görülen hipertansiyondur. Hastaların üçte ikisi ilk hamileliklerini yaşıyorlar. Daha önceden preeklempsi öyküsü olanlar, şeker hastalığı, böbrek hastalığı gibi sistemik hastalığı olanlar, çok genç ya da 35 yaşın üzerinde olanlar, çoğul gebeliği olanlar ile mol hamilelik vb gibi obstetrik problemleri olan hastalar preeklempsi açısından risk altında bulunuyor. Nedeni tam olarak bilinmediği için ileride preeklempsi gelişip gelişmeyeceğini önceden saptamak pek mümkün olmuyor, ancak bu konuda çalışmalar devam ediyor.

İLK BELİRTİLER
Preeklempsili bir kadında sara nöbeti şeklinde kasılmalar ve nöbetler saptanırsa bu preeklempsinin en ağır formu olan eklempsi adını alıyor. Çoğu zaman hafif preeklempsi bir belirti vermiyor, ancak rutin kontroller sırasında fark ediliyor. Ellerde ve ayaklarda şişmeler, yüzüklerin dar gelmesi en sık rastlanılan şikayetler arasında yer alıyor. Özellikle uyanınınca yüzde ve göz kapaklarında şişme, ilk belirti olabiliyor.
İlk planda hastanın durumunun ve hastalığın derecesinin değerlendirilmesi önem taşıyor. Bu amaçla tam bir sistemik muayene, idrar tetkiki, kan sayımı, karaciğer fonksiyon testleri, böbrek fonksiyon testlerinin yapılması gerekiyor. Hafif ve orta derecede preeklempsi vakaları takip ile uygun hamilelik yaşına kadar getirilebiliyor.

TEDAVİSİ NASIL?
Eğer hamilelik yaşı müsait ise doğum düşünülmesi gerekiyor. Şiddetli vakalarda kasılmaların önlenmesi amaçlanıyor. Hasta hastaneye yatırılıyor ve değişik tedavi protokollerinden hastaya en uygun olanı başlıyor. Tansiyonun aniden düşürülmesi de olumsuz etkiler yaratabileceğinden antihipertansif tedavi pek tercih edilmiyor. Bu hastalarda sıvı ya da tuz kısıtlaması uzmanlarca gereksiz bulunyor.

ÖNLEMEK İÇİN ASPİRİN
Hastalığı önlemek açısından risk altındaki gebelerde düşük doz aspirin tedavisi giderek popülerite kazanıyor. Eğer hamilelik öncesinden beri var olan bir kronik hipertansiyon mevcut ise, bu durumda yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar kullanılabiliyor.