Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Troidbezi « Geri
Troidbezi
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Tiroid, boyunda adem elmasını altında bulunan bir bez. Yiyecekleri yakıp enerjiye dönüştürme ve metabolizma hızını belirliyor. Kendimizi nasıl hissettiğimiz üzerinde etkisi de büyük kabonhidrattan zengin yiyeceklerle beslenirseniz tiroid bezi daha rahat çalıyor,yağ yakımını hızlandırıyor. Aşırı kilolu veya kilo almaya meyilli kişilerde tiroid bezi sorunu olabiliyor.
Yiyecek intoleransı ve alerjileri
Yiyecek intoleransı ve alerjileri olanların kilo vermesi daha güçtür. Örneğin;IBS (irritabl bağırsak sendromu ) vücutta su tutulmasına neden olup şişkinliğe ve kilo almaya yol açıyor. En çok görülen, buğday intoleransıdır. (bkz.buğday intoleransı) Eğer buğday unundan yapılmış yiyeceklere karşı hassasiyetiniz varsa , diyetinizden buğday ürünlerini çıkarmakla enerjinizin arttığını, şişkinliğin kaybolduğunu ve kilo vermeye başladığınızı fark edeceksiniz.
Çabuk kilo verdiren diyetler neden işe yaramıyorlar ?
Vücudunuzun alışık olduğu yiyecek miktarını aniden azalttığınız zaman vücudunuz ne olup bittiğini algılamakta güçlük çekiyor ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunuzu düşünüyor. Kalori alımı azaldığında vücudun hemen devreye soktuğu mükemmel bir strateji var; beyin hemen emir veriyor, metabolizma yavaşlıyor,iştah arttırılıyor. Çünkü "hayatta kalmak için yemelisin" diyor beyin. Siz çok az yemeye devam ettiğiniz,direndiğiniz sürece vücut dayağ deposunu kullanmamak için o kadar direniyor. Bu yüzden metabolizmanızı aşırı yavaşlatacak çok düşük kalori diyetlere girmeyin.
Çabuk kilo verdiren diyetlerde en büyük kilo kaybı ilk birkaç günde olur. Ancak kaybedilen genellikle yağ değil, sudur.
Neden mi? Açıklayalım:
Vücut fazla şekeri (glukozu) glikojen şeklinde depolar. Her birim glikojen bir birim glukozla üç birim sudan oluşur. Çok düşük kalorili zayıflama diyetlerinde yiyeceklerle aldığınız glukoz miktarı azaldığı için vücudunuz glikojen depolarını kullanmaya başlar,enerji sağlamak için glikojeni glukoza çevirir. Bu sırada her birim glukoza bağlı üç birim su açığa çıkar. Ve bu su vücuttan atılır. Çok düşük kalorili rejimlerde ilk birkaç günde hızla kilo kaybetmenin sırrı bu işte! Kaybedilen yağ değil sudur.
Kilo kaybı su, yağ ve kas kaybı şeklinde olur. Eğer kilo vereceğim diye sıkı bir rejime girer, yeterli beslenmezseniz hemen kilo kaybedebilirsiniz, ama bu aynı zamanda kas dokusunun da kaybı anlamına gelir. Glikojen depoları bitince ,vücut glukoz ihtiyacını karşılamak için kas dokusunu da parçalamaya, glukoza çevirmeye başlar. Bu arada metabolizmanız çoktan yavaşlamıştır. Normal yemeye başlamanızla birlikte glikojen depolarınız yenilenir. Kilonuz kısa sürede eski haline döner. Eğer uyguladığınız diyet çok düşük kalorili, normal yaşamda uygulanamayacak biçimdeyse eski yeme alışkanlıkları tekrar sizi bekliyor demektir!
Çoğu kişi bu rejimlerden sonra daha çok kilo aldıklarından yakınıyor.
Yanılmımıyorlar! Metabolizma yavaşladığı için eskisi kadar yediklerinde çok daha hızlı kilo alırlar zamanla vücuttaki yağ oranı kas oranını iyice aşmaya başlar ve kilo kaybetmek iyice zorlaşır. Bu tür çok düşük kalorili diyetlerden sonra kilonuzu korumak için eskiden yediğinizin çok daha azı yemeniz gerekir. Ayrıca bu tip diyetlere kalkışanlar iyi bilirler; birkaç gün çok başarılı bir şekilde devam edersiniz,sonra aniden çılgın gibi ya mutfağa,ya bir pastahaneye ya da markete dalar ve bulabildiğinizi yersiniz! Elinizden,gözünüzden,dişinizden hiçbir şey kaçmaz! Ardından büyük bir çaresizlik ve utanç duygusu kaplar içinizi... "nasıl bu kadar zayıf olabildim?o kadar dayanmışken niye bozdum herşeyi bi anda?" bu tip kendini suçlamalar bazen blumi(oburluk) gibi ciddi yeme bozukluklarına yol açabilir.
Yağları yakan sağlıklı bir diyet şeklinde haftada ortalama 0.5-1 kg verilir. Bazen yağ yaktığınız halde hiç kilo kaybetmemiş gibi görülebilirsiniz. Çünkü kas dokusu kazanırsınız. Kas dokusu nerdeyse yağdan %25 daha agırdır.
İnce olmanın ve kalmanın sırrı sağlıklı olmanın sırrıyla aynı aslında. Önce vücudumuzun gerçekten nelere ihtiyacı olduğunu saptayıp,bunları yerine koymanız gerek. Sağlıklı olmaya karar verdiğiniz zaman zaten kiloda kaybetmeye başlarsınız.
Doğru ve dengeli bir beslenme şekli ile hem kilo kaybedebilir, hem de sağlık sorunlarınızı çözebilirsiniz.
Kaynak:KAdınsağlığı
Yiyecek intoleransı ve alerjileri
Yiyecek intoleransı ve alerjileri olanların kilo vermesi daha güçtür. Örneğin;IBS (irritabl bağırsak sendromu ) vücutta su tutulmasına neden olup şişkinliğe ve kilo almaya yol açıyor. En çok görülen, buğday intoleransıdır. (bkz.buğday intoleransı) Eğer buğday unundan yapılmış yiyeceklere karşı hassasiyetiniz varsa , diyetinizden buğday ürünlerini çıkarmakla enerjinizin arttığını, şişkinliğin kaybolduğunu ve kilo vermeye başladığınızı fark edeceksiniz.
Çabuk kilo verdiren diyetler neden işe yaramıyorlar ?
Vücudunuzun alışık olduğu yiyecek miktarını aniden azalttığınız zaman vücudunuz ne olup bittiğini algılamakta güçlük çekiyor ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunuzu düşünüyor. Kalori alımı azaldığında vücudun hemen devreye soktuğu mükemmel bir strateji var; beyin hemen emir veriyor, metabolizma yavaşlıyor,iştah arttırılıyor. Çünkü "hayatta kalmak için yemelisin" diyor beyin. Siz çok az yemeye devam ettiğiniz,direndiğiniz sürece vücut dayağ deposunu kullanmamak için o kadar direniyor. Bu yüzden metabolizmanızı aşırı yavaşlatacak çok düşük kalori diyetlere girmeyin.
Çabuk kilo verdiren diyetlerde en büyük kilo kaybı ilk birkaç günde olur. Ancak kaybedilen genellikle yağ değil, sudur.
Neden mi? Açıklayalım:
Vücut fazla şekeri (glukozu) glikojen şeklinde depolar. Her birim glikojen bir birim glukozla üç birim sudan oluşur. Çok düşük kalorili zayıflama diyetlerinde yiyeceklerle aldığınız glukoz miktarı azaldığı için vücudunuz glikojen depolarını kullanmaya başlar,enerji sağlamak için glikojeni glukoza çevirir. Bu sırada her birim glukoza bağlı üç birim su açığa çıkar. Ve bu su vücuttan atılır. Çok düşük kalorili rejimlerde ilk birkaç günde hızla kilo kaybetmenin sırrı bu işte! Kaybedilen yağ değil sudur.
Kilo kaybı su, yağ ve kas kaybı şeklinde olur. Eğer kilo vereceğim diye sıkı bir rejime girer, yeterli beslenmezseniz hemen kilo kaybedebilirsiniz, ama bu aynı zamanda kas dokusunun da kaybı anlamına gelir. Glikojen depoları bitince ,vücut glukoz ihtiyacını karşılamak için kas dokusunu da parçalamaya, glukoza çevirmeye başlar. Bu arada metabolizmanız çoktan yavaşlamıştır. Normal yemeye başlamanızla birlikte glikojen depolarınız yenilenir. Kilonuz kısa sürede eski haline döner. Eğer uyguladığınız diyet çok düşük kalorili, normal yaşamda uygulanamayacak biçimdeyse eski yeme alışkanlıkları tekrar sizi bekliyor demektir!
Çoğu kişi bu rejimlerden sonra daha çok kilo aldıklarından yakınıyor.
Yanılmımıyorlar! Metabolizma yavaşladığı için eskisi kadar yediklerinde çok daha hızlı kilo alırlar zamanla vücuttaki yağ oranı kas oranını iyice aşmaya başlar ve kilo kaybetmek iyice zorlaşır. Bu tür çok düşük kalorili diyetlerden sonra kilonuzu korumak için eskiden yediğinizin çok daha azı yemeniz gerekir. Ayrıca bu tip diyetlere kalkışanlar iyi bilirler; birkaç gün çok başarılı bir şekilde devam edersiniz,sonra aniden çılgın gibi ya mutfağa,ya bir pastahaneye ya da markete dalar ve bulabildiğinizi yersiniz! Elinizden,gözünüzden,dişinizden hiçbir şey kaçmaz! Ardından büyük bir çaresizlik ve utanç duygusu kaplar içinizi... "nasıl bu kadar zayıf olabildim?o kadar dayanmışken niye bozdum herşeyi bi anda?" bu tip kendini suçlamalar bazen blumi(oburluk) gibi ciddi yeme bozukluklarına yol açabilir.
Yağları yakan sağlıklı bir diyet şeklinde haftada ortalama 0.5-1 kg verilir. Bazen yağ yaktığınız halde hiç kilo kaybetmemiş gibi görülebilirsiniz. Çünkü kas dokusu kazanırsınız. Kas dokusu nerdeyse yağdan %25 daha agırdır.
İnce olmanın ve kalmanın sırrı sağlıklı olmanın sırrıyla aynı aslında. Önce vücudumuzun gerçekten nelere ihtiyacı olduğunu saptayıp,bunları yerine koymanız gerek. Sağlıklı olmaya karar verdiğiniz zaman zaten kiloda kaybetmeye başlarsınız.
Doğru ve dengeli bir beslenme şekli ile hem kilo kaybedebilir, hem de sağlık sorunlarınızı çözebilirsiniz.
Kaynak:KAdınsağlığı
-
Bu haber için yorumlar (1 adet)
-
Nisan 16 2013
Yayınlarınızı çok beğendim. ancak sağ klik yasaklanarak kopyalamayı engellemişsiniz. bu bilgiler faydalanmamız için değil mi? eğer endişeniz başka websitelerinde yayınlayanlar ise onları engellenmenin başka yolları da var..
-
Güncel konular
izmirde Dubai çikolatası modası
Büyük küçük herkesin lezzetine doyamadığı Dubai çikolatası hem görüntüsü hem çıtırdısı ile herkesi mest ediyor.
Çikolatanın sırrı kadayıf ve antepfıstığı ezmesinde saklı.
Uğruna uzun kuyruklar o
Tiktok başta olmak üzere instagram ve influencerların yaptığı dubai çikolatasını sizde öğrenmek ve sevdiklerinizle paylaşmak istermisiniz.
İşte A dan Z ye Dubai çikolatasının yapımını öğrenebileceğ
Dubai çikolatası, dünyanın her yerinden gurmeler ve çikolata severler için bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Bu tariflerde, hem klasik hem de yaratıcı seçenekler sunarak, sizlere evinizde Dubai'nin eş
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Son Yorumlar
Limonlu panna cotta için:
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için: