E-posta 15.10.2009'de eklendi.

Türkiye'de son 10 yılda şişman insan sayısında önemli bir artış söz konusu.Şişmanlığa bağlı olarak artan hastalıkların başında da diyabet geliyor.Diyabetin neden olduğu sağlık sorunlarını dikkate alan Acıbadem Sağlık Grubu, diyabetleilgili düzenli olarak hasta eğitim çalışmaları ve bilimsel toplantılar yapıyor.

"Diyabet ve Şişmanlık" ilişkisi konusunda Acıbadem Hastanesi Bakırköy'de yapılan sempozyumda da diyabet tedavisinde eğitimin rolü bir daha vurgulandı.Toplantıya Acıbadem Hastanesi Bakırköy diyabet uzmanı Prof. Dr. İlhan Satman ile Beslenme ve diyet uzmanı Hacer Kaya konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. İlhan Satman, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 1995 yılında 135 milyon civarında olduğu tahmin edilen dünyadaki diyabetli sayısının; nüfus artışı, yaşlanma ve kentleşme sonucu önümüzdeki çeyrek yüzyıl içinde 300 milyona ulaşacağını belirtti.Türkiye'de halen 2,5 milyon civarında diyabetli bulunduğunu işaret eden Prof. Dr. İlhan Satman, "Gerçekte diyabetli olan kişilerin en az yarısının hasta olduklarının farkında değiller" diyerek şu bilgiyi verdi:



"Yaşam boyu insülin gerektiren 'tip 1 diyabet' sıklıkla küçük çocuklarda ve buluğ çağındaki gençlerde ortaya çıkar tüm hastaların yüzde 10-15'inde bu tp diyabet bulunmaktadır.Buna karşılık, başlangıçta yaşam tarzı değişikliği ve ağızdan alınan haplarla kontrol altına alınabilinen 'tip 2 diyabet' ise, esas olarak erişkin çağda karşımıza çıkan ve en sık rastlanan diyabet şeklidir. Vakaların yüzde 85-90'ı bu tipte görülür.Yaşam tarzındaki hızlı değişime paralel olarak, son yıllarda tip 2 diyabet daha genç yaşlarda görülmeye başladı."

Günümüz şartlarında, mevcut tedavi ve izleme olanakları ile diyabet hastalarının artık sağlıklı bir yaşam sürmesinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. İlhan Satman "Bununla beraber,hastalık iyi tedavi edilmediği takdirde göz, böbrek, damarlar ve kalp gibi hayati doku ve organlarda ciddi hasarlara yol açarak iş gücü kayıpları, sakatlık ve erken ölümlere de neden olabileceği unutulmamalıdır."dedi.Körlük, böbrek yetesizliği, uzuv kayıpları, kalp hastalıkları gibi diyabete bağlı rahatsızlıkların sağlık sistemine çok ağır mali yükü bulunduğunu belirten Prof. Dr. Satman , şöyle konuştu:

"Diyabetin her ülkede ulusal sağlık bütçesinden yüzde 5-10 civarında harcama gerektirdiği tahmin ediliyor.Kan şekerinin kontrol altında tutulması, hastalara daha uzun bir yaşam sağlar.Kan şekeri düzeyinin çok düşük ya da çok yüksek olduğu durumlarda ortaya çıkan problemler önlenebilir.İyi bir diyabet kontrolünün kalp krizleri, böbrek problemleri, körlük gibi uzun sürede ortaya çıkacak durumların oluşmasını önleyebileceği ya da azaltılabileceği kanıtlanmıştır.Kontrolü sağlamada etkin olan prensipler iyi bilinir ve uygulanırsa, diyabetli aktif ve kaliteli bir hayat sürdürebilir.Bu sayede diyabetin kişiye ve topluma mali yükü de hafifletilebilir."

Modernelşme adına hızla benimsenen aşırı beslenme ve hareketsizliğin şişmanlığın bir salgın olarak görülmesine neden olduğuna işaret eden Prof. Dr.İlhan Satman , "Ülkemizde de geçtiğimiz 25 yıl içinde şişmanlık dünyadaki eğilime paralel biçimde önemli ölçüde artış gösterdi.Erişkin yaştaki her üç kişiden birinin şişman olduğu görülüyor" diye ekledi.

Belirtileri Nelerdir?

Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su içme, açlık hissi, cilt yaralarının geç iyileşmesi, kuru ve kaşıntılı bir cilt, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma erişkinlerde görülen diyabetin en önemli belirtileri arasında yer alıyor.Bu belirtiler zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Beslenme ve diyet uzmanı Hacer Kaya ise konuşmasında sağlıklı ve dengeli beslenme prensipleri üzerinde durdu.Kaya, çağımızın bu iki önemli sorunundan gelecek nesilleri korumak için toplumsal bazda yaşam tarzı değişikliklerinin derekli olduğunu vurguladı.Toplantıya katılan uzmanlar, en fazla merak edilen konularla ilgili şu bilgileri verdiler:

Tedavinin Esasları Neler?

Tip 2 diyabetin tedavisinin ilk adımını, beslenme ile yaşam tarzının değiştirilmesi ve egzersiz programlarına başlanması oluşturuyor.Bu ilk adımda kan şekeri normal sınırlara getirilmezse ağızdan hap alınarak alınan şeker düşürücü ilaçlar tedaviye ekleniyor.Ancak bazı hastalardan kan şekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutabilmak için insüline ihtiyaç duyuluyor.Tip 1 diyabetin değişmez kuralı ise hastanın düzenli insülin yapması.Düzenli diyet ve egzersiz de tedavinin vazgeçilmez adımları.

Diyette Nelere Dikkat Edilmeli?

Diyabete uygun bir beslenme biçimi hastanın yaşam kalitesinin korunmasını sağlıyor.Kan şekerini normal sınırlar içinde tutmak, kan şekeri yüksekliğini ve düşüklüğünü önlemek ve en uygun vücut ağırlığını sağlamak beslenme programının temel hedefleri.Diyetteki posa miktarı arttırılıyor.Basit şeker olarak tanımlanan toz ve kesmeşeker, bal, tatlı ve meyve sularının tüketilmemesi öneriliyor.