Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Ağaçlarında Genetiği değiştiriliyor « Geri
Ağaçlarında Genetiği değiştiriliyor
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Patates, domates, buğday ve mısır gibi genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerinin ardından, ağaçların geneteği de değiştiriliyor. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalıkın Genetiği Değiştirilmiş Ağaçlar; Avantajları, Dezavantajları başlıklı araştırmasına göre, doğal ormanların yanında yetiştirilen genetiği değiştirilmiş ağaçlar hızla yayılarak doğal ormanları tehdit ediyor, toprağı verimsizleştiriyor, ilaca dayanıklı süper böcekler yaratıyor, kelebek ve arıları yok ediyor.
1987de başlandı
Araştırmaya göre, ağaçların genleriyle oynanma amaçları şunlar: Herbisitlere ve zararlılara karşı dirençlerini artırmak, yetişme ortamı olumsuzluklarını tolere etmek, büyüme hızlarını artırmak, odun yapısını değiştirmek, lignin üretimini azaltmak, verimliliklerini düzene sokmak, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarını daha fazla depolayabilmek.
Genetiği değiştirilmiş ilk ağaç 1987 yılında üretilmesine karşın, bu tür ağaçların alan denemelerinde özellikle 1990lı yılların ikinci yarısında artış görüldü.
Amaç
Ağaçlara, yabancı ot ilaçlarına dayanıklılık ve zararlılara karşı dirençlerini artırmak amacıyla toprak bakterilerinin geni aktarılıyor.
Öne sürülen amaç; ağaçların tedbire gerek kalmaksızın zararlılardan korunması ve daha az kimyasal madde ile daha sağlıklı ve daha az masrafla büyüyebilmeleri. Bunun yanında, dünyanın daha fazla ihtiyacı olan ağaç türlerinin daha hızlı yetişmesi ve gelişmesi, üzerinde ağaç yetişmeyen çorak ve kıraç alanların orman haline getirilebilmesi de yararları arasında sayılıyor. Ormanların bu şekilde yaygınlaştırılması yoluyla iklim değişikliğine neden olan karbon dioksitin ortamdan uzaklaştırılacağı, topraktaki toksik maddelerin de bu ağaçlar sayesinde doğal yolla temizlenebileceği ileri sürülüyor.
Zararları daha çok
Atalıkın araştırması ise genetiği değiştirilmiş ağaçların tehlikeleri ile ilgili çarpıcı veriler içeriyor.
Buna göre; genetiği değiştirilmiş ağaçlar, ağaç yetişmesi kısıtlı olan alanlar üzerinde değil çoğunlukla doğal, yani genetiği değiştirilmemiş ormanlar içinde ya da yakınında yetiştiriliyor.
Tıpkı genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerinde olduğu gibi, bu ağaçlardan polenleri yoluyla meydana gelebilecek gen kaçışı sonucu dünya üzerindeki tüm ormanların genetik yapıları çok hızlı değişecek. Değişen ormanları eski hallerine geri döndürmek ise mümkün olamayacak.
Hızla yayılıyorlar
Hindistanda yapılan bir çalışmada, genetiği değiştirilmiş çamların polenleri en son ağacın 600 km daha ilerisinde bulundu. Genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerinde bu mesafe en fazla 200 metre olmuştu.
Bu durumda Yunanistan ya da Bulgaristanda genetiği değiştirilmiş ağaçlardan oluşabilecek bir orman, Sakarya iline kadar olan tüm orman ve ağaç plantasyonlarımızı tehdit altında bırakabilecek. Bu ağaçlar kısır olarak üretilseler de gen kaçışını önleyebilmek yüzde 100 garantili olmayacak. Bu kez de yaprakları olmayan, çıplak odundan oluşmuş ormanlar türeyebilecek.
Almanyada gerçekleştirilen alan denemelerinde kimi kısırlaştırılmış ağaçların ancak üçüncü yıllarında çiçeklendikleri görülmüş.
Doğal yaşama büyük tehdit
Ağaçların genleriyle oynayarak onların hızlı büyümesi ve gelişmesi, topraktaki suyun ve besin maddelerinin de hızla tüketilmesine, toprakların verimsizleşmesine, toprak kalitesinin bozulmasına yol açabiliyor.
Bu sorun özellikle genetiği değiştirilmiş ağaçların yetiştirilmesine dair şartların daha elverişli olmasından dolayı güney yarı küreyi daha çok tehdit ediyor.
Toprak verimliliğini arttırmak için gübreleme yapmak gerekecek. Bu olumsuzluklar doğal ormanların bozulma hızını da artıracak. Yine genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerinde olduğu gibi bir toprak bakterisinden ağaçlara aktarılan gen, zehir salgılamak yoluyla zararlıların bu ağaçlara zarar vermelerini önleyecek. Ancak bu alanlardan çekilecek olan zararlılar diğer doğal ormanlara daha yoğun zarar vermeye başlayacaklar. Salgılanan bu zehir polenlerin taşınmasında önemli rol oynayan kelebekler, arılar gibi yararlı böcekler de yok olacak.
Süper böcekler
Zararlıların genetiği değiştirilmiş ağaçların salgıladığı toksinlere zaman içinde bağışıklık kazanmaları da mümkün.
Özellikle bu bağışıklığı kazanmış haşerelerin birbirleriyle çiftleşmeleri sonucu süper böcekler dünyaya gelebilme riski bulunuyor. Bu durumda eskisinden çok daha fazla ve kuvvetli kimyasallar kullanılmak zorunda kalınacak ve böylece daha çok çevre kirliliği yaratılacak.
Amerikan Tarım Bakanlığı (USDA) açıklamalarına göre, genetiği değiştirilmiş tarım ürünleri yetiştirilen alanlarda başlangıçta daha az kullanılmakla birlikte zamanla daha çok kimyasal kullanıldığı tespit edildi.
Ayrıca, toprak bakterisinin içindeyken aktif olmayan olan ancak ağacın bünyesine aktarıldığında aktif hale geçerek salgıladığı zehirli proteinle böceklere zarar veren bu ağaçlar, toprağa karışan kısımları ile de kendisini parçalamak isteyen mikroorganizmalara zarar vermek suretiyle toprakta mikroorganizma dengesini bozacaklar, toprak verimliliği üzerine bu yolla da olumsuz etkide bulunacaklardır.
Genetiği Değiştirilmiş Organizma Nedir?
Doğal yolla gerçekleşmeyen, ancak genetik mühendisliği vasıtasıyla bir organizmaya farklı bir organizmanın geninin aktarılmasıyla elde edilen yeni organizmaya genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) denir.
Bu aktarma işlemini gerçekleştiren teknoloji de genel olarak, Modern biyoteknoloji, Gen teknolojisi, Rekombinant DNA teknolojisi, Genetik mühendisliği olarak adlandırılır.
Çinde yayılma önlenemedi
Ahmet Atalıka göre, genetiği değiştirilmiş ağaçları ticari kullanıma açan ilk ülke olan Çin. Bir milyonun üzerinde, haşerelere dayanıklı genetiği değiştirilmiş kavak ağacı plantasyonları Güney Çinde bulunuyor.
Çinin Beijing kentinde bulunan Orman Akademisinde görev yapan Prof. Huoran Wang, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne (UN FAO) sunduğu Çindeki genetiği değiştirilmiş ağaçlar konulu raporunda Kavak ağaçları Kuzey Çinde öylesine geniş bir alanda dikildi ki polenlerinin ve tohumlarının yayılmasını önlemek mümkün olamadı açıklamalarında bulundu.
Ayrıca Çinde genetiği değiştirilmiş ağaçların alanını kimsenin tam olarak bilmediğini de rapor etti.
Kaynak:Ziraat Odası
1987de başlandı
Araştırmaya göre, ağaçların genleriyle oynanma amaçları şunlar: Herbisitlere ve zararlılara karşı dirençlerini artırmak, yetişme ortamı olumsuzluklarını tolere etmek, büyüme hızlarını artırmak, odun yapısını değiştirmek, lignin üretimini azaltmak, verimliliklerini düzene sokmak, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarını daha fazla depolayabilmek.
Genetiği değiştirilmiş ilk ağaç 1987 yılında üretilmesine karşın, bu tür ağaçların alan denemelerinde özellikle 1990lı yılların ikinci yarısında artış görüldü.
Amaç
Ağaçlara, yabancı ot ilaçlarına dayanıklılık ve zararlılara karşı dirençlerini artırmak amacıyla toprak bakterilerinin geni aktarılıyor.
Öne sürülen amaç; ağaçların tedbire gerek kalmaksızın zararlılardan korunması ve daha az kimyasal madde ile daha sağlıklı ve daha az masrafla büyüyebilmeleri. Bunun yanında, dünyanın daha fazla ihtiyacı olan ağaç türlerinin daha hızlı yetişmesi ve gelişmesi, üzerinde ağaç yetişmeyen çorak ve kıraç alanların orman haline getirilebilmesi de yararları arasında sayılıyor. Ormanların bu şekilde yaygınlaştırılması yoluyla iklim değişikliğine neden olan karbon dioksitin ortamdan uzaklaştırılacağı, topraktaki toksik maddelerin de bu ağaçlar sayesinde doğal yolla temizlenebileceği ileri sürülüyor.
Zararları daha çok
Atalıkın araştırması ise genetiği değiştirilmiş ağaçların tehlikeleri ile ilgili çarpıcı veriler içeriyor.
Buna göre; genetiği değiştirilmiş ağaçlar, ağaç yetişmesi kısıtlı olan alanlar üzerinde değil çoğunlukla doğal, yani genetiği değiştirilmemiş ormanlar içinde ya da yakınında yetiştiriliyor.
Tıpkı genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerinde olduğu gibi, bu ağaçlardan polenleri yoluyla meydana gelebilecek gen kaçışı sonucu dünya üzerindeki tüm ormanların genetik yapıları çok hızlı değişecek. Değişen ormanları eski hallerine geri döndürmek ise mümkün olamayacak.
Hızla yayılıyorlar
Hindistanda yapılan bir çalışmada, genetiği değiştirilmiş çamların polenleri en son ağacın 600 km daha ilerisinde bulundu. Genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerinde bu mesafe en fazla 200 metre olmuştu.
Bu durumda Yunanistan ya da Bulgaristanda genetiği değiştirilmiş ağaçlardan oluşabilecek bir orman, Sakarya iline kadar olan tüm orman ve ağaç plantasyonlarımızı tehdit altında bırakabilecek. Bu ağaçlar kısır olarak üretilseler de gen kaçışını önleyebilmek yüzde 100 garantili olmayacak. Bu kez de yaprakları olmayan, çıplak odundan oluşmuş ormanlar türeyebilecek.
Almanyada gerçekleştirilen alan denemelerinde kimi kısırlaştırılmış ağaçların ancak üçüncü yıllarında çiçeklendikleri görülmüş.
Doğal yaşama büyük tehdit
Ağaçların genleriyle oynayarak onların hızlı büyümesi ve gelişmesi, topraktaki suyun ve besin maddelerinin de hızla tüketilmesine, toprakların verimsizleşmesine, toprak kalitesinin bozulmasına yol açabiliyor.
Bu sorun özellikle genetiği değiştirilmiş ağaçların yetiştirilmesine dair şartların daha elverişli olmasından dolayı güney yarı küreyi daha çok tehdit ediyor.
Toprak verimliliğini arttırmak için gübreleme yapmak gerekecek. Bu olumsuzluklar doğal ormanların bozulma hızını da artıracak. Yine genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerinde olduğu gibi bir toprak bakterisinden ağaçlara aktarılan gen, zehir salgılamak yoluyla zararlıların bu ağaçlara zarar vermelerini önleyecek. Ancak bu alanlardan çekilecek olan zararlılar diğer doğal ormanlara daha yoğun zarar vermeye başlayacaklar. Salgılanan bu zehir polenlerin taşınmasında önemli rol oynayan kelebekler, arılar gibi yararlı böcekler de yok olacak.
Süper böcekler
Zararlıların genetiği değiştirilmiş ağaçların salgıladığı toksinlere zaman içinde bağışıklık kazanmaları da mümkün.
Özellikle bu bağışıklığı kazanmış haşerelerin birbirleriyle çiftleşmeleri sonucu süper böcekler dünyaya gelebilme riski bulunuyor. Bu durumda eskisinden çok daha fazla ve kuvvetli kimyasallar kullanılmak zorunda kalınacak ve böylece daha çok çevre kirliliği yaratılacak.
Amerikan Tarım Bakanlığı (USDA) açıklamalarına göre, genetiği değiştirilmiş tarım ürünleri yetiştirilen alanlarda başlangıçta daha az kullanılmakla birlikte zamanla daha çok kimyasal kullanıldığı tespit edildi.
Ayrıca, toprak bakterisinin içindeyken aktif olmayan olan ancak ağacın bünyesine aktarıldığında aktif hale geçerek salgıladığı zehirli proteinle böceklere zarar veren bu ağaçlar, toprağa karışan kısımları ile de kendisini parçalamak isteyen mikroorganizmalara zarar vermek suretiyle toprakta mikroorganizma dengesini bozacaklar, toprak verimliliği üzerine bu yolla da olumsuz etkide bulunacaklardır.
Genetiği Değiştirilmiş Organizma Nedir?
Doğal yolla gerçekleşmeyen, ancak genetik mühendisliği vasıtasıyla bir organizmaya farklı bir organizmanın geninin aktarılmasıyla elde edilen yeni organizmaya genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) denir.
Bu aktarma işlemini gerçekleştiren teknoloji de genel olarak, Modern biyoteknoloji, Gen teknolojisi, Rekombinant DNA teknolojisi, Genetik mühendisliği olarak adlandırılır.
Çinde yayılma önlenemedi
Ahmet Atalıka göre, genetiği değiştirilmiş ağaçları ticari kullanıma açan ilk ülke olan Çin. Bir milyonun üzerinde, haşerelere dayanıklı genetiği değiştirilmiş kavak ağacı plantasyonları Güney Çinde bulunuyor.
Çinin Beijing kentinde bulunan Orman Akademisinde görev yapan Prof. Huoran Wang, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne (UN FAO) sunduğu Çindeki genetiği değiştirilmiş ağaçlar konulu raporunda Kavak ağaçları Kuzey Çinde öylesine geniş bir alanda dikildi ki polenlerinin ve tohumlarının yayılmasını önlemek mümkün olamadı açıklamalarında bulundu.
Ayrıca Çinde genetiği değiştirilmiş ağaçların alanını kimsenin tam olarak bilmediğini de rapor etti.
Kaynak:Ziraat Odası
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
izmirde Dubai çikolatası modası
Büyük küçük herkesin lezzetine doyamadığı Dubai çikolatası hem görüntüsü hem çıtırdısı ile herkesi mest ediyor.
Çikolatanın sırrı kadayıf ve antepfıstığı ezmesinde saklı.
Uğruna uzun kuyruklar o
Tiktok başta olmak üzere instagram ve influencerların yaptığı dubai çikolatasını sizde öğrenmek ve sevdiklerinizle paylaşmak istermisiniz.
İşte A dan Z ye Dubai çikolatasının yapımını öğrenebileceğ
Dubai çikolatası, dünyanın her yerinden gurmeler ve çikolata severler için bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Bu tariflerde, hem klasik hem de yaratıcı seçenekler sunarak, sizlere evinizde Dubai'nin eş
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Son Yorumlar
Limonlu panna cotta için:
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için: