Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Aç kalmak şişmanlatıyor « Geri
Aç kalmak şişmanlatıyor
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Şişmanlığın, tedavisi zaruri bir hastalık olduğu belirtilerek, dergilerde, gazetelerde ve internette görülen tek besine dayalı diyetlerin fayda yerine zarar verdiği bildirildi.
Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD) İstanbul Şube Başkanı ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü Diyetisyeni Selma Önelge Gür, yaptığı açıklamada, 'diyet' kelimesinin şimdiye kadar çok yanlış kullanıldığını ve tüketildiğini vurgulayarak, "Yapılan herşey sağlıklı beslenme temelinde olmalı. İster şişman olun, ister şeker hastası olun, ister kalp hastası olun, çocuk olun. Tedavinin temeli sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarının kazanılmasıdır. Kişinin enerji ihtiyacının yüzde 55'i karbonhidratlardan, yüzde 15'i proteinlerden, yüzde 25-30'u da yağlardan gelmelidir. Bu dengeyi sağladığınız zaman, beslenme tedavisini halledebilirsiniz. Dolayısıyla, zayıflama diyetleri de bundan ayrı düşünülemez" dedi.
Diyetler açısından rant çok fazla olduğu için, bir çok kişinin de estetik kaygılardan dolayı zayıflamaya çalışmasının, bu işi bir pazar haline getirdiğine dikkat çeken Diyetisyen Gür, "Zayıflamak isteyen bir kişinin, öncelikle şişman olup olmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Bunun için de 'Beden-Kütle Endeksi' denilen bir ölçümden yararlanılır. Ölçüm aralıklarına göre şişmanlık tanısı konur. Böylece ideal kilonun ne olması gerektiği belirlenir. Eğer kişi şişmansa, güvenilir bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor. Şişmanlık, tedavisi zorunlu bir hastalıktır. Hastalığın seyir özelliğinde olduğu gibi süreklilik gösterir. Tedavi diyetisyen, hekim ve hatta psikologların ortak çalışmasını gerektiriyor" diye konuştu.
Öğün disiplinine çok iyi uyulmalı
Gür, aç kalınarak kısa sürede zayıflamanın sağlığa aykırı olduğunu ifade ederek, "Aç kalmak, şişmanlamanın bir başka yolu. Çünkü bedenimiz açlığa göre değil, sık aralıklarla beslenmeye göre programlanmış. Bunun için de öğün disiplinine çok iyi uymamız gerekiyor. Eğer biz yemeklerimizi aralıklı olarak yersek, beden aç kalma tehdidi içinde olduğunu düşünüyor. Bundan hareketle beden, yenen tüm yiyecekleri depoluyor. Kıtlık dönemlerinde kullanmak üzere yağa dönüştürüyor. Bunu yaparken de metabolizmayı yavaşlatıyor. Dolayısıyla tek öğün beslenmek aoteinler, yağlar, karbonhidratlar, öğün atlamak, şişmanlığın nedenlerinden biridir" dedi.
Gür, gençler arasında 'yememe takıntısı' adı verilen bir uygulamanın da yaygın olduğuna dikkat çekerek, "Zayıflamaya genellikle estetik gözle bakıldığı için, gençler arasında yaygınlaşıyor. Özellikle genç kızlarda "Bulimia" ve "Anoreksia nevrozu" olarak tanımlanan yeme davranış bozuklukları görülebiliyor. Çok aşırı noktada ölümle sonuçlanan ve tıbbi tedavisi gerekli olan ciddi hastalıklar... Gençlere yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmeyi öğretmemiz lazım" diye konuştu.
Su içmemek büyük hata
Yapılan en büyük hatalardan bir tanesinin de su içmemek olduğunu kaydeden Diyetisyen Selma Önelge Gür, "Vücudumuzun yüzde 60'ı su. Bunun için mutlaka yeterince su almamız gerekiyor. Tabii ki hareketsizlik de şişmanlığın en önemli faktörlerinden biri" diye konuştu.
Gür, çok düşük kalorili diyetlerle, tek besinle beslenmede, gerçekten yağ dokusunun kaybedilemeyeceğini belirterek, "Bu süreçte hızlı verilen kilolarda kayıp, yağsız kitle dediğimiz kaslarımızda ve vücudumuzdaki su kaybından oluşur. Bu program süreci bittikten sonra yiyecek stiline alışkanlık kazanmazsak, eski beslenme tarzımıza dönersek, tekrardan kilo almaya başlarız. Çok hızlı bir şekilde eski kilolarımıza döneriz. Ve bu süreklilik arz ettiği takdirde her seferinde metabolizmamız değiştiği için kilo vermekte daha da zorlanırız. Zayıflamada asıl hedef, beslenme alışkanlıklarımızı değiştirerek bunu hayat biçimine dönüştürmek ve sürekli kılmaktır" dedi.
Egzersiz olmadan zayıflamak hayal
Diyetisyen Gür, kişi, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazanmadıysa, vücudunun karın bölgesine sürdüğü zayıflatıcı kremden yararlanamayacağını vurgulayarak şunları kaydetti: "Siz günlük yaşantınızda egzersizi olmazsa olmaz kural haline getirmediyseniz, sonuç alamazsınız. Yeşil çay gibi bitkisel içeceklerin zayıflatıcı özelliği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Ancak sıvı ihtiyacını sağlamada çeşnilik katabilir. Ama hiçbir zaman tek başına zayıflatıcı fonksiyonları yoktur. Yani yeterli ve dengeli besleniyorsanız, bir-iki bardak bitkisel çay içebilirsiniz".
Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD) İstanbul Şube Başkanı ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü Diyetisyeni Selma Önelge Gür, yaptığı açıklamada, 'diyet' kelimesinin şimdiye kadar çok yanlış kullanıldığını ve tüketildiğini vurgulayarak, "Yapılan herşey sağlıklı beslenme temelinde olmalı. İster şişman olun, ister şeker hastası olun, ister kalp hastası olun, çocuk olun. Tedavinin temeli sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarının kazanılmasıdır. Kişinin enerji ihtiyacının yüzde 55'i karbonhidratlardan, yüzde 15'i proteinlerden, yüzde 25-30'u da yağlardan gelmelidir. Bu dengeyi sağladığınız zaman, beslenme tedavisini halledebilirsiniz. Dolayısıyla, zayıflama diyetleri de bundan ayrı düşünülemez" dedi.
Diyetler açısından rant çok fazla olduğu için, bir çok kişinin de estetik kaygılardan dolayı zayıflamaya çalışmasının, bu işi bir pazar haline getirdiğine dikkat çeken Diyetisyen Gür, "Zayıflamak isteyen bir kişinin, öncelikle şişman olup olmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Bunun için de 'Beden-Kütle Endeksi' denilen bir ölçümden yararlanılır. Ölçüm aralıklarına göre şişmanlık tanısı konur. Böylece ideal kilonun ne olması gerektiği belirlenir. Eğer kişi şişmansa, güvenilir bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor. Şişmanlık, tedavisi zorunlu bir hastalıktır. Hastalığın seyir özelliğinde olduğu gibi süreklilik gösterir. Tedavi diyetisyen, hekim ve hatta psikologların ortak çalışmasını gerektiriyor" diye konuştu.
Öğün disiplinine çok iyi uyulmalı
Gür, aç kalınarak kısa sürede zayıflamanın sağlığa aykırı olduğunu ifade ederek, "Aç kalmak, şişmanlamanın bir başka yolu. Çünkü bedenimiz açlığa göre değil, sık aralıklarla beslenmeye göre programlanmış. Bunun için de öğün disiplinine çok iyi uymamız gerekiyor. Eğer biz yemeklerimizi aralıklı olarak yersek, beden aç kalma tehdidi içinde olduğunu düşünüyor. Bundan hareketle beden, yenen tüm yiyecekleri depoluyor. Kıtlık dönemlerinde kullanmak üzere yağa dönüştürüyor. Bunu yaparken de metabolizmayı yavaşlatıyor. Dolayısıyla tek öğün beslenmek aoteinler, yağlar, karbonhidratlar, öğün atlamak, şişmanlığın nedenlerinden biridir" dedi.
Gür, gençler arasında 'yememe takıntısı' adı verilen bir uygulamanın da yaygın olduğuna dikkat çekerek, "Zayıflamaya genellikle estetik gözle bakıldığı için, gençler arasında yaygınlaşıyor. Özellikle genç kızlarda "Bulimia" ve "Anoreksia nevrozu" olarak tanımlanan yeme davranış bozuklukları görülebiliyor. Çok aşırı noktada ölümle sonuçlanan ve tıbbi tedavisi gerekli olan ciddi hastalıklar... Gençlere yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmeyi öğretmemiz lazım" diye konuştu.
Su içmemek büyük hata
Yapılan en büyük hatalardan bir tanesinin de su içmemek olduğunu kaydeden Diyetisyen Selma Önelge Gür, "Vücudumuzun yüzde 60'ı su. Bunun için mutlaka yeterince su almamız gerekiyor. Tabii ki hareketsizlik de şişmanlığın en önemli faktörlerinden biri" diye konuştu.
Gür, çok düşük kalorili diyetlerle, tek besinle beslenmede, gerçekten yağ dokusunun kaybedilemeyeceğini belirterek, "Bu süreçte hızlı verilen kilolarda kayıp, yağsız kitle dediğimiz kaslarımızda ve vücudumuzdaki su kaybından oluşur. Bu program süreci bittikten sonra yiyecek stiline alışkanlık kazanmazsak, eski beslenme tarzımıza dönersek, tekrardan kilo almaya başlarız. Çok hızlı bir şekilde eski kilolarımıza döneriz. Ve bu süreklilik arz ettiği takdirde her seferinde metabolizmamız değiştiği için kilo vermekte daha da zorlanırız. Zayıflamada asıl hedef, beslenme alışkanlıklarımızı değiştirerek bunu hayat biçimine dönüştürmek ve sürekli kılmaktır" dedi.
Egzersiz olmadan zayıflamak hayal
Diyetisyen Gür, kişi, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazanmadıysa, vücudunun karın bölgesine sürdüğü zayıflatıcı kremden yararlanamayacağını vurgulayarak şunları kaydetti: "Siz günlük yaşantınızda egzersizi olmazsa olmaz kural haline getirmediyseniz, sonuç alamazsınız. Yeşil çay gibi bitkisel içeceklerin zayıflatıcı özelliği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Ancak sıvı ihtiyacını sağlamada çeşnilik katabilir. Ama hiçbir zaman tek başına zayıflatıcı fonksiyonları yoktur. Yani yeterli ve dengeli besleniyorsanız, bir-iki bardak bitkisel çay içebilirsiniz".
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
izmirde Dubai çikolatası modası
Büyük küçük herkesin lezzetine doyamadığı Dubai çikolatası hem görüntüsü hem çıtırdısı ile herkesi mest ediyor.
Çikolatanın sırrı kadayıf ve antepfıstığı ezmesinde saklı.
Uğruna uzun kuyruklar o
Tiktok başta olmak üzere instagram ve influencerların yaptığı dubai çikolatasını sizde öğrenmek ve sevdiklerinizle paylaşmak istermisiniz.
İşte A dan Z ye Dubai çikolatasının yapımını öğrenebileceğ
Dubai çikolatası, dünyanın her yerinden gurmeler ve çikolata severler için bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Bu tariflerde, hem klasik hem de yaratıcı seçenekler sunarak, sizlere evinizde Dubai'nin eş
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Son Yorumlar
Limonlu panna cotta için:
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için: