Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Ne Kadar Yağ O Kadar Risk « Geri
Ne Kadar Yağ O Kadar Risk
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Günlük yağ tüketiminiz fazlaysa, kanser her an kapınızı çalabilir. 'Light' ürünleri tercih ederek, etlerin yağlı kısımlarını ayırarak ve kızartmalardan uzak durarak bu riski önemli ölçüde azaltabilirsiniz
Kanser yapıcı özelliği olan zararlı kimyasal maddelerin çoğunun, besinlerin yağlı kısımlarında biriktiği biliniyor. Zaten uzmanların fazla kiloların kanser riski yarattığını vurgulamasının altında da kanser ve yağ ilişkisi yatıyor.
Doktorların aşırı yağlı beslenmenin kansere davetiye çıkardığı yönündeki uyarıları çoğu kez fast food ya da kırmızı etten zengin beslenme olarak algılansa da risk, aslında pek çok besin için geçerli. Hatta Murat - Aysun Gökçen çiftinden öğreniyoruz ki, etin dışında peynir, yoğurt gibi besin maddeleri de ne kadar yağlı ise o kadar çok tehlikeli. Tüm bu besinleri alırken ve tüketirken dikkat etmemiz gereken en önemli şey ise yağsız ya da yağı azaltılmış olanlarını tercih etmek.
Salataya çok yağ dökmeyin
Beslenme ve diyet uzmanı Murat - Aysun Gökçen'e göre, yemek yaparken yağ ne kadar bolca kullanılır, salataların üstüne ne kadar çok gezdirilirse tehlike o denli artıyor. Bunun nedeni, artık o besinlerin bol yağdan dolayı içeriklerinde bir çok kanser yapıcı kimyasal madde barındırmaya başlaması. Gökçenler, yemeklerde yağı kanserojen hale getirmemek için önerilerini şöyle özetliyor:
"Besinler, yağlı kısımları iyice ayrıldıktan sonra tüketilirse, yemekler az yağla pişirilirse, salatalar yağ bulamacına çevrilmezse zararlı kimyasal maddelerin metabolizmaya girişi de en aza iner. Özellikle, kızarmış besinleri çok tüketenler kansere iki misli çanak tuttuklarını bilmeli."
Gökçen çifti, kanser ve yağlı beslenme arasındaki ilişki hakkında sorularımızı yanıtladı, kansere karşı vücut direncini düşüren şekerli besinlerin tehlikelerini anlattı...
Meme kanserine yol açıyor
Yağdan zengin beslenmek neden riskli?
Hastalığın oluşumunda besinlerle aldığımız aşırı yağın etkisi doğrudan doğruya veya dolaylı olmakta. Doğrudan olan mekanizmada yağlar hücrelerin fonksiyonlarını etkiler. Dolaylı mekanizmada ise endokrin sistemde (hormonal) değişme oluyor ya da elzem yağ asitlerinin metabolizması değişiyor. Bu da bağışıklık sisteminin baskılanmasına yol açıyor.
Yağlı beslenme, hangi kanser türlerinden sorumlu?
Besinlerle alınan yağ oranı arttıkça kadınlarda meme kanseri, erkeklerde de prostat kanseri riski artıyor. Ayrıca aşırı yağ tüketimi kolon, rektum ve akciğer kanserini de beraberinde getiriyor.
Yaşlı hayvanın eti riskli
Peki nelerden kaçınmalıyız?
Yaşlı hayvanların yağlı kısımlarında daha çok kanser yapıcı kimyasal madde birikebileceğinden, genç hayvan etlerine göre kanser yapıcı etkileri daha fazladır. Yaşlı koyun, sığır ve tavuk etlerinden, kuyruk yağı ilave edilmiş veya çok yağlı etlerden yapılmış köfte, hamburger gibi besinlerden, sucuk, sosis, tereyağı, derin yağda kızarmış besinler, doğrudan ateşte pişmiş kebaplardan kaçınılmalı. Araştırmalar, sürekli olarak sucuk, sosis, tereyağı, kuyruk yağı ve de domuz eti yiyen kişilerde kanserin daha çok görüldüğünü belirlemiştir. Ancak, bu besinler çok sık olmamak kaydıyla ve özellikle C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketildiği taktirde risk eşiğinin düştüğü rapor edilmiştir.
Yağı tamamen unutacak mıyız?Yağ alımını en aza indirmek her açıdan en iyisidir. Vücudun yağa ihtiyacı olduğunu da düşünerek beslenmemizden yağı tamamen kaldırmamak gerekiyor. Az kullanmak kaydıyla zeytinyağı sonra fındık yağı tercih edilmeli. Zeytinyağı veya balık, ceviz gibi besinlerde bolca bulunan Omega - 3 yağ asitlerinin tümör uyarıcı etkilerinin bulunmadığı bildirilmiştir. Balık yağının da tümör uyarıcı etkisinin yok denecek kadar az olduğu rapor edilmektedir.
Ayçiçek yağı da masum değil
Bitkisel yağlar masum mu?
Sadece hayvansal kaynaklı yağlar değil çoklu doymamış bitkisel sıvı yağların çok tüketiminin de tümör oluşum riskini artırdığı bilinmektedir. Bitkisel sıvı yağların özellikle çoklu doymamış dediğimiz ayçiçek yağı, mısırözü yağı gibi yağların hayvansal yağlardan daha fazla tümör oluşumunu uyarmada etken olduğu bildirilmiştir. Bitkisel kaynaklı yağlar daha çok akciğer ve pankreas kanserlerine neden olmaktadır.
Light ürünleri tercih edin...
-Süt, yoğurt, peynir gibi besinleri yağı azaltılmış olarak tüketme imkânımız var. Bu imkân değerlendirilmeli. Piyasada yüzde 50 light, diyet olarak bulunan süt ve yoğurt, peynir tüketilmeli. Çünkü, süt ve türevlerinin yağı alındığında, bu besinlerin içeriklerindeki kalsiyum miktarı da artıyor. Azalan yağ yerine kalsiyum geliyor. Bu sayede hem çok az yağlı besin tüketilmiş oluyor, hem alınan kalori miktarı düşüyor, hem de bol kalsiyum alınmış oluyor. Kalsiyumun da kanserde önemi büyük. Kalsiyum, kemik ve kalın bağırsak kanseri riskini önemli ölçüde azaltıyor.
- Elde olmadan yağ alımının artması halinde günlük yapacağımız yürüyüş, herhangi bir spor aktivitesinin orantılı olarak artırılması hastalık riskini azaltır.
Fazla kilolar karında toplanıyorsa dikkat!
- Meme, prostat ve kan kanseri kilolu kişilerde daha çok görülmektedir. Özellikle menopoza girmiş olan kilolu kadınlarda meme kanseri olma riski kilolu olmayanlara göre daha fazla.
- Eğer bedeninizin üst tarafından kilo alıyorsanız ne yazık ki şanssız gruptasınız. Sizin asla fazla kilolu olmamanız gerekiyor. Özellikle meme kanseri riskinde vücut yapısı da önem taşıyor. Fazla yağlarını belin üstündeki karın bölgesinde ve göğüs kısmında taşıyan bir kadında, fazla yağlarını bacak ve kalçasında taşıyan bir kadına göre meme kanseri riski daha yüksek. Ancak kilolarını üst bölgede taşıyan kadınlar zayıflama diyetine girdiklerinde kaybettikleri kilonun büyük bölümünü göğüsten ve karından kaybeder. Bu oldukça önemli bir avantaj sağlar. Öyle ki, bu tip kadınlar yüzde 10'luk bir kilo kaybıyla meme kanseri gelişme riskini önemli ölçüde düşürmüş olur.
- Yüzde 40 veya daha fazla kilo fazlası olan kadınlarda kanser gelişme riski yüzde 55 oranında artıyor.
Balıklı makarna (6 kişilik)
MALZEMELER:
2 çorba kaşığı zeytinyağı
3 diş kıyılmış sarmısak
1 çay kaşığı rezene tohumu (Aktarlarda bulabilirsiniz)
1 çay kaşığı limon kabuğu rendesi
500 gram kepekli makarna
200 gram haşlanmış balık eti
1 su bardağı balığın haşlandığı su
12 dilim kurutulmuş domates
Yarım limonun suyu, 2 çay kaşığı toz maya
1 demet kıyılmış maydanoz
HAZIRLANIŞI:
Yağ, sarmısak, rezene, limon kabuğu rendesi, balık suyu ve domatesleri bir tavaya koyun, kısık ateşte 5 dakika kaynatın. Makarnayı suyunu çektirerek haşlayın. Sosu makarnanın üzerine döküp kısık ateşte bir süre daha pişirin. Üzerine sırasıyla balık, limon suyu, maya ve maydanoz serpip servis yapın.
Beyaz şekeri unutun
Aşırı şekilde saflaştırılmış şeker tüketimi de metabolizmanın kansere karşı direncini zayıflatan etkenlerden.
- Bir bardak çaya 5 adet kesme şeker atıp günde 5-10 bardak çay içmek, gün içinde bon bon şekerleri tüketip, çikolata ve tatlı yemek; bunların hepsini bir gün içerisinde yapmak vücudun kansere karşı olan direncini azaltır.
- Aşırı şeker tüketimi ayrıca şişmanlamaya da yol açacağından sizi iyice risk altına sokar. Bu nedenle esmer şeker tüketmek, saflaştırılmış beyaz şeker tüketmekten daha iyi.
- Saflaştırılmış buğdaydan yapılan beyaz ekmek, beyaz pirinçten yapılmış pilav gibi yiyecekleri tüketmek de şeker yemekten farksız!
Sütü şekerle kaynatmayın
- Şekeri karamelize etmek en tehlikelisi. Protein ve karbonhidrat birleşiyor ve bir tepkime oluşuyor ve kansere neden oluyor. Süt ve şekeri birlikte kaynatmak da sakıncalı. Örneğin muhallebiyi ocaktan indirdikten sonra şeker ilave etmek gerekir. Şekerin uzun süre ısıya maruz kalmasından kaçınılmalı. Reçeli de çok kaynatmamalı.
Kanser yapıcı özelliği olan zararlı kimyasal maddelerin çoğunun, besinlerin yağlı kısımlarında biriktiği biliniyor. Zaten uzmanların fazla kiloların kanser riski yarattığını vurgulamasının altında da kanser ve yağ ilişkisi yatıyor.
Doktorların aşırı yağlı beslenmenin kansere davetiye çıkardığı yönündeki uyarıları çoğu kez fast food ya da kırmızı etten zengin beslenme olarak algılansa da risk, aslında pek çok besin için geçerli. Hatta Murat - Aysun Gökçen çiftinden öğreniyoruz ki, etin dışında peynir, yoğurt gibi besin maddeleri de ne kadar yağlı ise o kadar çok tehlikeli. Tüm bu besinleri alırken ve tüketirken dikkat etmemiz gereken en önemli şey ise yağsız ya da yağı azaltılmış olanlarını tercih etmek.
Salataya çok yağ dökmeyin
Beslenme ve diyet uzmanı Murat - Aysun Gökçen'e göre, yemek yaparken yağ ne kadar bolca kullanılır, salataların üstüne ne kadar çok gezdirilirse tehlike o denli artıyor. Bunun nedeni, artık o besinlerin bol yağdan dolayı içeriklerinde bir çok kanser yapıcı kimyasal madde barındırmaya başlaması. Gökçenler, yemeklerde yağı kanserojen hale getirmemek için önerilerini şöyle özetliyor:
"Besinler, yağlı kısımları iyice ayrıldıktan sonra tüketilirse, yemekler az yağla pişirilirse, salatalar yağ bulamacına çevrilmezse zararlı kimyasal maddelerin metabolizmaya girişi de en aza iner. Özellikle, kızarmış besinleri çok tüketenler kansere iki misli çanak tuttuklarını bilmeli."
Gökçen çifti, kanser ve yağlı beslenme arasındaki ilişki hakkında sorularımızı yanıtladı, kansere karşı vücut direncini düşüren şekerli besinlerin tehlikelerini anlattı...
Meme kanserine yol açıyor
Yağdan zengin beslenmek neden riskli?
Hastalığın oluşumunda besinlerle aldığımız aşırı yağın etkisi doğrudan doğruya veya dolaylı olmakta. Doğrudan olan mekanizmada yağlar hücrelerin fonksiyonlarını etkiler. Dolaylı mekanizmada ise endokrin sistemde (hormonal) değişme oluyor ya da elzem yağ asitlerinin metabolizması değişiyor. Bu da bağışıklık sisteminin baskılanmasına yol açıyor.
Yağlı beslenme, hangi kanser türlerinden sorumlu?
Besinlerle alınan yağ oranı arttıkça kadınlarda meme kanseri, erkeklerde de prostat kanseri riski artıyor. Ayrıca aşırı yağ tüketimi kolon, rektum ve akciğer kanserini de beraberinde getiriyor.
Yaşlı hayvanın eti riskli
Peki nelerden kaçınmalıyız?
Yaşlı hayvanların yağlı kısımlarında daha çok kanser yapıcı kimyasal madde birikebileceğinden, genç hayvan etlerine göre kanser yapıcı etkileri daha fazladır. Yaşlı koyun, sığır ve tavuk etlerinden, kuyruk yağı ilave edilmiş veya çok yağlı etlerden yapılmış köfte, hamburger gibi besinlerden, sucuk, sosis, tereyağı, derin yağda kızarmış besinler, doğrudan ateşte pişmiş kebaplardan kaçınılmalı. Araştırmalar, sürekli olarak sucuk, sosis, tereyağı, kuyruk yağı ve de domuz eti yiyen kişilerde kanserin daha çok görüldüğünü belirlemiştir. Ancak, bu besinler çok sık olmamak kaydıyla ve özellikle C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketildiği taktirde risk eşiğinin düştüğü rapor edilmiştir.
Yağı tamamen unutacak mıyız?Yağ alımını en aza indirmek her açıdan en iyisidir. Vücudun yağa ihtiyacı olduğunu da düşünerek beslenmemizden yağı tamamen kaldırmamak gerekiyor. Az kullanmak kaydıyla zeytinyağı sonra fındık yağı tercih edilmeli. Zeytinyağı veya balık, ceviz gibi besinlerde bolca bulunan Omega - 3 yağ asitlerinin tümör uyarıcı etkilerinin bulunmadığı bildirilmiştir. Balık yağının da tümör uyarıcı etkisinin yok denecek kadar az olduğu rapor edilmektedir.
Ayçiçek yağı da masum değil
Bitkisel yağlar masum mu?
Sadece hayvansal kaynaklı yağlar değil çoklu doymamış bitkisel sıvı yağların çok tüketiminin de tümör oluşum riskini artırdığı bilinmektedir. Bitkisel sıvı yağların özellikle çoklu doymamış dediğimiz ayçiçek yağı, mısırözü yağı gibi yağların hayvansal yağlardan daha fazla tümör oluşumunu uyarmada etken olduğu bildirilmiştir. Bitkisel kaynaklı yağlar daha çok akciğer ve pankreas kanserlerine neden olmaktadır.
Light ürünleri tercih edin...
-Süt, yoğurt, peynir gibi besinleri yağı azaltılmış olarak tüketme imkânımız var. Bu imkân değerlendirilmeli. Piyasada yüzde 50 light, diyet olarak bulunan süt ve yoğurt, peynir tüketilmeli. Çünkü, süt ve türevlerinin yağı alındığında, bu besinlerin içeriklerindeki kalsiyum miktarı da artıyor. Azalan yağ yerine kalsiyum geliyor. Bu sayede hem çok az yağlı besin tüketilmiş oluyor, hem alınan kalori miktarı düşüyor, hem de bol kalsiyum alınmış oluyor. Kalsiyumun da kanserde önemi büyük. Kalsiyum, kemik ve kalın bağırsak kanseri riskini önemli ölçüde azaltıyor.
- Elde olmadan yağ alımının artması halinde günlük yapacağımız yürüyüş, herhangi bir spor aktivitesinin orantılı olarak artırılması hastalık riskini azaltır.
Fazla kilolar karında toplanıyorsa dikkat!
- Meme, prostat ve kan kanseri kilolu kişilerde daha çok görülmektedir. Özellikle menopoza girmiş olan kilolu kadınlarda meme kanseri olma riski kilolu olmayanlara göre daha fazla.
- Eğer bedeninizin üst tarafından kilo alıyorsanız ne yazık ki şanssız gruptasınız. Sizin asla fazla kilolu olmamanız gerekiyor. Özellikle meme kanseri riskinde vücut yapısı da önem taşıyor. Fazla yağlarını belin üstündeki karın bölgesinde ve göğüs kısmında taşıyan bir kadında, fazla yağlarını bacak ve kalçasında taşıyan bir kadına göre meme kanseri riski daha yüksek. Ancak kilolarını üst bölgede taşıyan kadınlar zayıflama diyetine girdiklerinde kaybettikleri kilonun büyük bölümünü göğüsten ve karından kaybeder. Bu oldukça önemli bir avantaj sağlar. Öyle ki, bu tip kadınlar yüzde 10'luk bir kilo kaybıyla meme kanseri gelişme riskini önemli ölçüde düşürmüş olur.
- Yüzde 40 veya daha fazla kilo fazlası olan kadınlarda kanser gelişme riski yüzde 55 oranında artıyor.
Balıklı makarna (6 kişilik)
MALZEMELER:
2 çorba kaşığı zeytinyağı
3 diş kıyılmış sarmısak
1 çay kaşığı rezene tohumu (Aktarlarda bulabilirsiniz)
1 çay kaşığı limon kabuğu rendesi
500 gram kepekli makarna
200 gram haşlanmış balık eti
1 su bardağı balığın haşlandığı su
12 dilim kurutulmuş domates
Yarım limonun suyu, 2 çay kaşığı toz maya
1 demet kıyılmış maydanoz
HAZIRLANIŞI:
Yağ, sarmısak, rezene, limon kabuğu rendesi, balık suyu ve domatesleri bir tavaya koyun, kısık ateşte 5 dakika kaynatın. Makarnayı suyunu çektirerek haşlayın. Sosu makarnanın üzerine döküp kısık ateşte bir süre daha pişirin. Üzerine sırasıyla balık, limon suyu, maya ve maydanoz serpip servis yapın.
Beyaz şekeri unutun
Aşırı şekilde saflaştırılmış şeker tüketimi de metabolizmanın kansere karşı direncini zayıflatan etkenlerden.
- Bir bardak çaya 5 adet kesme şeker atıp günde 5-10 bardak çay içmek, gün içinde bon bon şekerleri tüketip, çikolata ve tatlı yemek; bunların hepsini bir gün içerisinde yapmak vücudun kansere karşı olan direncini azaltır.
- Aşırı şeker tüketimi ayrıca şişmanlamaya da yol açacağından sizi iyice risk altına sokar. Bu nedenle esmer şeker tüketmek, saflaştırılmış beyaz şeker tüketmekten daha iyi.
- Saflaştırılmış buğdaydan yapılan beyaz ekmek, beyaz pirinçten yapılmış pilav gibi yiyecekleri tüketmek de şeker yemekten farksız!
Sütü şekerle kaynatmayın
- Şekeri karamelize etmek en tehlikelisi. Protein ve karbonhidrat birleşiyor ve bir tepkime oluşuyor ve kansere neden oluyor. Süt ve şekeri birlikte kaynatmak da sakıncalı. Örneğin muhallebiyi ocaktan indirdikten sonra şeker ilave etmek gerekir. Şekerin uzun süre ısıya maruz kalmasından kaçınılmalı. Reçeli de çok kaynatmamalı.
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
izmirde Dubai çikolatası modası
Büyük küçük herkesin lezzetine doyamadığı Dubai çikolatası hem görüntüsü hem çıtırdısı ile herkesi mest ediyor.
Çikolatanın sırrı kadayıf ve antepfıstığı ezmesinde saklı.
Uğruna uzun kuyruklar o
Tiktok başta olmak üzere instagram ve influencerların yaptığı dubai çikolatasını sizde öğrenmek ve sevdiklerinizle paylaşmak istermisiniz.
İşte A dan Z ye Dubai çikolatasının yapımını öğrenebileceğ
Dubai çikolatası, dünyanın her yerinden gurmeler ve çikolata severler için bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Bu tariflerde, hem klasik hem de yaratıcı seçenekler sunarak, sizlere evinizde Dubai'nin eş
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Son Yorumlar
Limonlu panna cotta için:
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için: