Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Et ve kuzeydoğu « Geri
Et ve kuzeydoğu
E-posta
01.05.2010'de eklendi.
Vaktiyle tarım ülkesi olarak bilinir, yetiştirdiklerimizin karnımızı doyurduğunu söyleyerek övünürdük. Etimiz de boldu; köfte ve kebap ülkesi sayılırdık. Şimdi üzülerek fark ettik ki, artık öyle değilmişiz.
Pahalı et bunalımının çaresi, ithalat açılımında aranıyor. Arjantin’den ya da Avustralya’dan donmuş ucuz et gelince iç piyasa ucuzlayacak ve et yeniden bollaşacakmış. Böyle olunca da ithal ete alışırsak, zaten büyük ölçüde zayıflamış olan hayvancılık iyice sönecek demektir. Ayrıca, ithal etin “helal” olmayabileceği, yani dinin kurallarına uygun kesilmemiş sayılabileceği de kafaları karıştırmakta.
Var olan sorunlar yetmiyormuş gibi bir de bu çıktı. Şimdi.
Oysa, Cumhuriyetin en başarılı olduğu alanlardan birinin tarım olduğu ve hayvancılığın da onu tamamladığı söylenirdi. Yapılanlara şöyle bir baktığınızda, banka ve kooperatifler sistemiyle, numune çiftlikleriyle, tohum istasyonlarıyla, araç ve traktör üretimiyle, ziraat ve veteriner fakülteleriyle, kısacası birbirini tamamlayan çalışmalarla övünülebilecek bir aşamaya gelinmişti tarımda.
Et ve Balık Kurumu ile Süt Endüstrisi Kurumu gibi kuruluşlar ürün değerlendirmeye dayalı bir besin sanayiinin doğması yönünde önemli adımlardı.
Belki de o alanın tek, ama çok önemli başarısızlığı, köklü bir toprak reformu yoluyla bazı yörelerinde feodal yapının değiştirilemeyişiydi.
Bir bakıma, 1970’ler sonrasının plansızlık, tutarsızlık ve dağınıklık döneminde en büyük yıkıntı ve gerileme tarım ve hayvancılık alanında yaşanmıştır. Özelleştirme furyası o yıkımın üstüne tüy dikmiş sayılır. Ülke, zaman zaman, tahıl ve yem konusunda bile kendine yetemez duruma düşmüş, ürünlerin değerlendirilmesinde büyük işlev görmesi beklenen kuruluşlar kapatılmış ya da şuna buna satılarak hem el, hem de yer değiştirmiştir.
En hazin görüntü Anadolu’nun kuzeydoğusunda ortaya çıktı. Güneydoğu telaşına kapılan iktidarlar o köşeyi unutmuş gibi davrandılar. Et kombinalarının kapatılması hayvancılığın yavaş yavaş sönmesine yol açtığı için, Kars’ın ve Ardahan’ın caanım otlakları hayvansız ve dolayısıyla insansızlaştı. Belki son yılların en üzüntü verici görüntüsü o boşluk ve ıssızlıktır.
Her işte bir hayır olduğu bu toplumda hep söylendiği için, son et bunalımına birazcık olumlu gözle bakmak belki de kuzeydoğunun yeniden hatırlanmasıyla mümkün olabilir. Türkiye’nin bütün partileri, iktidarıyla ve muhalefetiyle, Güneydoğu saplantısından biraz uzaklaşmak ve Kuzeydoğu’nun ülke hayvancılığında ve ona dayalı gıda sanayiinde yerini yeniden almasıyla şimdiye kadar olduğundan daha fazla ilgilenirlerse hem kendileri, hem de ülke için büyük hayır işlemiş olurlar.”
Mümtaz Soysal, Cumhuriyet
Pahalı et bunalımının çaresi, ithalat açılımında aranıyor. Arjantin’den ya da Avustralya’dan donmuş ucuz et gelince iç piyasa ucuzlayacak ve et yeniden bollaşacakmış. Böyle olunca da ithal ete alışırsak, zaten büyük ölçüde zayıflamış olan hayvancılık iyice sönecek demektir. Ayrıca, ithal etin “helal” olmayabileceği, yani dinin kurallarına uygun kesilmemiş sayılabileceği de kafaları karıştırmakta.
Var olan sorunlar yetmiyormuş gibi bir de bu çıktı. Şimdi.
Oysa, Cumhuriyetin en başarılı olduğu alanlardan birinin tarım olduğu ve hayvancılığın da onu tamamladığı söylenirdi. Yapılanlara şöyle bir baktığınızda, banka ve kooperatifler sistemiyle, numune çiftlikleriyle, tohum istasyonlarıyla, araç ve traktör üretimiyle, ziraat ve veteriner fakülteleriyle, kısacası birbirini tamamlayan çalışmalarla övünülebilecek bir aşamaya gelinmişti tarımda.
Et ve Balık Kurumu ile Süt Endüstrisi Kurumu gibi kuruluşlar ürün değerlendirmeye dayalı bir besin sanayiinin doğması yönünde önemli adımlardı.
Belki de o alanın tek, ama çok önemli başarısızlığı, köklü bir toprak reformu yoluyla bazı yörelerinde feodal yapının değiştirilemeyişiydi.
Bir bakıma, 1970’ler sonrasının plansızlık, tutarsızlık ve dağınıklık döneminde en büyük yıkıntı ve gerileme tarım ve hayvancılık alanında yaşanmıştır. Özelleştirme furyası o yıkımın üstüne tüy dikmiş sayılır. Ülke, zaman zaman, tahıl ve yem konusunda bile kendine yetemez duruma düşmüş, ürünlerin değerlendirilmesinde büyük işlev görmesi beklenen kuruluşlar kapatılmış ya da şuna buna satılarak hem el, hem de yer değiştirmiştir.
En hazin görüntü Anadolu’nun kuzeydoğusunda ortaya çıktı. Güneydoğu telaşına kapılan iktidarlar o köşeyi unutmuş gibi davrandılar. Et kombinalarının kapatılması hayvancılığın yavaş yavaş sönmesine yol açtığı için, Kars’ın ve Ardahan’ın caanım otlakları hayvansız ve dolayısıyla insansızlaştı. Belki son yılların en üzüntü verici görüntüsü o boşluk ve ıssızlıktır.
Her işte bir hayır olduğu bu toplumda hep söylendiği için, son et bunalımına birazcık olumlu gözle bakmak belki de kuzeydoğunun yeniden hatırlanmasıyla mümkün olabilir. Türkiye’nin bütün partileri, iktidarıyla ve muhalefetiyle, Güneydoğu saplantısından biraz uzaklaşmak ve Kuzeydoğu’nun ülke hayvancılığında ve ona dayalı gıda sanayiinde yerini yeniden almasıyla şimdiye kadar olduğundan daha fazla ilgilenirlerse hem kendileri, hem de ülke için büyük hayır işlemiş olurlar.”
Mümtaz Soysal, Cumhuriyet
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Genel olarak temel gıdaların uygun fiyatlı ve erişilebilir olduğu yerlere göre değişmekle birlikte şu şekilde sıralanabilir.
Pirinç
Bir çok ülkede temel besindir ve uygun fiyatlı enerji kaynağıd
İpek kıvamında topaklanmayan tarhana çorbası nasıl pişirilir?
Hepimizin çok sevdiği tarhana çorbası hele de sıcacık ve ipek gibi bir kıvamda olursa kim hayır diyebilir ki.
Bağışıklık sistemine de şifa olan tarhana çorbasını kışın kahvaltılarınız da da kolayl
Böreğin altı neden pişmez? Evde böreğin altı üstü gibi tam olarak istediğimiz renkte ve pişmişlikte olmaz.
Eğer böreğin altınında üstü gibi pişmesini sağlamak için fırın kabınızın içini yağlamanız
Son Yorumlar
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için:
Sütlü İrmik Tatlısı için: