Afiyetle Logo

Yemek Tarifleri, Pratik ve Kolay Tarifler

Mutfakta Hijyen

Mutfakta Hijyen
  1. Meyve ve sebzeleri iyice yıkamadan yememek gerektiğini herkes bilir... Ancak sağlıklı beslenmek için bu kadarı yeterli değil; mutfakta besinleri hazırlarken nelere dikkat etmek gerektiğini de bilmelisiniz!


    Mutfakta hijyen sağlamaya son yıllarda daha büyük bir ciddiyetle yaklaşım gözleniyor. Öyle ki yeni hazır mutfak tasarımları hijyen açısından da denetlenip piyasaya sunuluyor. Ancak bu mutfaklarda yemek hazırlanırken hijyenik kurallara yeterince dikkat edilip edilmediği tartışılır. Uzmanlar sağlıklı beslenmek için sofralarda sebze ve meyveye daha fazla yer verilmesi gerektiğini öneriyorlar. Mutfaklarda çorba ve salatalara ağırlık vermek gerçekten de sağlık açısından oldukça iyi bir seçim. Salata ve çorbalar, düşük kalorili ve vitaminli olmaları dolayısıyla diyet listelerinin başlıca besinlerini oluştururlar. Ancak bu tür yiyeceklerin hazırlanması sırasında özelliklerini kaybetmemelerine çok dikkat etmek gerekir. Özellikle de konserve ürünler kullanıyorsanız. Çünkü konservelerde ve pişmiş yiyeceklerde tehlikeli mikroorganizmaların üremesi an meselesidir. Mikroorganizmaların üremesine genellikle yemeklerin mukfakta yanlış koşullarda hazırlanması ve bekletilmesi sebep olur. Zararlıların vücuda etkisi genellikle karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi şikayetler halinde ortaya çıkar.

    Dünya Sağlık Örgütü'nün öncülüğünde gerçekleşen araştırmalar, besin kaynaklı enfeksiyon türlerinden 13 tanesinin yüzde 100 olasılıkla yemeklerin hijyen kurallarına dikkat edilmeden hazırlanmasının sebep olduğunu göstermiştir.

    Siz de yemekleri sofraya hazır hale getirirken sağlığınızın bozulmasını istemiyorsanız uymanız gereken hijyen kurallarını öğrenmek için uzmanların sözlerine kulak verin.

    Satın alırken
    Satın aldığınız ürünlere dikkat edin. Öncelikle imal tarihi ve son kullanma tarihlerini kontrol edin. Tarihi geçmiş ürünleri kesinlikle satın almayın. Ayrıca bombeli kutuları, delik ve sızıntılı ambalajları da satın almamaya özen gösterin. Dondurulmuş ürünleri satın alırken, ürünün dondurulduktan sonra çözülmemiş olmasına dikkat edin. Eğer ürünün üzerinde minik çiğ damlaları ya da buzlanmaya rastlarsanız, ürünün erime süreci başlamış demektir. Ayrıca dondurulmuş ürünlerin evinize gidene kadar çözülmemesi için bu ürünlerin taşınması amacıyla üretilen koruyucu torbalar kullanın. Formu bozulmuş, darbe görmüş yoğurt kaselerini değiştirin. Taze sebze ve meyve satın alırken görünüşlerinin ve kokularının güzel olmasına bakın.

    Ellerinizi sık sık yıkayın
    Yemek hazırlamak için mutfağa girmeden önce ellerinizi mutlaka sabunla ya da dezenfektan maddelerle yıkayın. Özellikle de bir yemeği hazırladıktan sonra başka bir yemeği hazırlamaya başlarken. Eller besinlere dokunduğu gibi başka yerlere de (saç, ağız, burun, kapının tokmağı, para) dokunur. Buna nedenle, kirlenmenin en yaygın kaynağı ellerdir. Dolayısıyla besin hazırlama işinde ellerin sık sık yıkanması çok önemli bir prensiptir. Eti ve sebzeleri temiz satıhlar üzerinde kesin. Farklı türde besinler için aynı kesme tahtasını kullanmayın. Örneğin eti, sebzeyi, ekmeği ve hatta meyveyi ayrı kesme tahtalarında kesin. Yemeklerin hazırlanması sırasında kullandığınız çatal, bıçak ve kaşık gibi bütün malzemeleri deterjanlı suyla mutlaka dezenfekte edin. Kurulama havlularını da sık sık değiştirmeye dikkat edin çünkü bunlar bakteri tutabilirler. Ellerinizi ve servis tabaklarını ayrı bezlerle kurulayın.

    Besinlerin hazırlanması ve saklanması
    Besinler hazırlama sırasında ne kadar çok işlem görürse mikroorganizmalarla kirlenme olasılığı da o kadar yüksek olur. Buna en güzel örnek etin kıyma haline getirilmesi, kıyma ile hazırlanan köfte, börek ve dolma gibi yemeklerdir. Bu nedenle yiyecek hazırlanırken, oda sıcaklığında çalışıldığı için, mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde hareket etmeli, beklemesi gerekli besinleri buzdolabında bekletmelisiniz.

    Besin hazırlama işinde kişisel temizliğe önem verilmezse, bakterilerin besinlere bulaşması ve orada çoğalmaları, toksin çıkarmaları kolaylaşmış olur. Hayvansal ve bitkisel kaynaklı çiğ besinler, örneğin taze sebze ve meyveler hastalığa neden olan mikropları sağlıklı kişilere ve çevreye yayabilirler. Pişme işleminden geçen her besin bu mikroplardan arınmış sayılamaz. Çünkü uygulanan ısıtma sürecinin şekli, süresi ve sıcaklık derecesi, o besindeki bazı mikroorganizmaları yokedebildiği halde, bazılarını etkilemeyebilir. Pişirme sırasında yüzeydeki mikroorganizmaların genellikle hepsi ölür, fakat iç kısımdakilerin hepsi öldürülemez. Hatta bazen ısıya dirençsiz patojen mikropların bile pişirmeden sonra hastalıklara yol açtığı bilinmektedir.

    Hastalık yapabilecek şüpheli besinleri, özellikle küflenmiş olanları yemeyin. Zehirli mantarları gözle ayırdetmek mümkün olmadığı için kültür mantarları dışında mantar tüketmeyin. Çiğ yenecek sebze ve meyveler, pişirilecek taze sebzeler ve kuru meyveler, temizlenmiş ve pişmeye hazır tavuk, balık, parça etler ve yumurta gibi besinleri iyice yıkayın.
    Sebze ve meyveleri toz ve topraklarından, ilaç kalıntılarından temizlemek için bir müddet su dolu bir kapta beklettikten sonra, bol su ile birkaç kez yıkanmalısınız. Herhangi bir haşere veya mikroorganizma bulaşmasından kuşkulanırsanız, taze sebzeleri 20 dakika tuzlu veya klorlu suda bekletin.

    Besinlerin bakteriler tarafından çıkarılan toksinlerden başka zehirli maddelerle karışması veya kirlenmeside önlenmelidir. Özellikle temizlik maddeleri, DDT gibi haşere öldürücü ilaçlar besinlerden uzak yerlerde; örneğin depo olarak kullanılan oda veya kilerlerde, etiketlenmiş olarak saklanmalıdır.

    Hangisi daha güvenli?
    Haşlanarak, az suda kaynatılarak, buharda tutularak, fırında veya yağda kızartılarak pişirilmiş etler tavuk ve balık güvenilir niteliktedir. Diğer taraftan eti kemiklerinden ayırma veya parçalama işlemi bu niteliğin güven derecesini azaltır. Pişmiş etlerin iç kısımları sterildir. Katı pişmiş yumurta, sufleler ve fırında pişmiş yumurtalı tatlılar da güvenli besinlerdir. İyi pişmiş köfteler, kıymalı börekler, kaynama derecesinde pişmiş yemekler de güvenlidir.

    Kemiklerinden ayrılmış, doğranmış, dilimlenmiş ve orta veya az pişmiş etler, tavuk, rafadan yumurta, fırın yerine ocakta pişirilmiş omlet, yumurtalı çorba terbiyeleri, kremalı pastalar,
    az ısıtılmış, artmış yemekler yeniden pişme sıcaklığında ısıtılmadıklarından tehlikeli olabilirler. Bu nedenle; besinlerin hazırlanması, saklanması, pişirilmesi, servis için sıcak tutulması, yeniden ısıtılması sırasında uygulanacak sıcaklık dereceleri bakterilerin çoğalmasını önleyecek yeterlilikte olmalıdır.

    Besinleri oda sıcaklığında bütün gece bırakmayın. Toz ve haşerelerden korumak için üzeri daima kapalı olarak saklayın. Ilık tutulan yemekler tehlikeli olabilirler, bu noktaya özellikle dikkat edin. Çabuk bozulan et, tavuk, balık, süt, yumurta gibi besinleri satın aldıktan sonra yine bekletmeden hemen buzdolabına yerleştirin. Etleri, birer yemeklik miktarlarda, yassı bir şekilde paketlenmiş olarak dondurun. Kırık, çatlak ve kirli yumurtaları satın almayın. Kıyma ve etler uzun süre saklanamadığından bunları kısa sürede tüketin. Süt ve sütlü besinler, krema, deniz ürünleri, soğuk etler, ordövrler, kanapeler, sosis, salam, yumurta ve yumurtalı besinler, kremalı pasta ve tatlılar, kıyma kullanılmış besinlerle sandviçleri 5 derecenin altında tutun.


    Doğru yer
    Besinleri buzdolabında nasıl saklamanız gerektiğini biliyor musunuz? Buzdolabındaki soğuk hava bakterileri öldürmez sadece onları durdurur, gelişmelerini yavaşlatır ve böylece enfeksiyon riskini azaltır. Yumurta, süt ve yoğurt gibi kolay bozulan besinleri buzdolabının üst raflarına yerleştirin. Et, balık ve peynir gibi besinlerin üzerlerini alüminyum ya da şeffaf folyoyla kapatıp orta raflara yerleştirin. Böylece diğer besinlere bakteri yayılmasını engelleyebilirsiniz. Ayrıca onların hava ve su gibi dış etkenlerle karşılaşıp tatlarını kaybetmelerini önleyebilirsiniz. Sebze ve meyveleri renklerini kaybetmemeleri için buzdolabının sebze-meyve bölümüne yerleştirin. Daha önceden yıkanmış ve doğranmış ya da haşlanmış sebze-meyveleri ise kapaklı cam kaplarda veya buzdolabı poşetlerinde saklayın. Ancak buzdolabının besinleri sonsuza kadar saklayabilen sihirli bir kutu olduğunu sanmayın.

    Pişmiş sebzeler en fazla 4gün, pişmiş etler ise en fazla 3 gün buzdolabında saklanabilir. Ancak çiğ ya da pişmiş balığı iki günden fazla bekletmemelisiniz. Dondurulmuş ürünler için durum daha farklı. Buzdolabından çıkarılıp çözülen ürünler asla tekrar dondurulmamalıdır. Çünkü çözülme başladığı sırada, besinlerin içerdiği bakteri miktarı fazlalaşır ve dolayısıyla hastalığa yol açma olasılığı da artar. Dondurulmuş besinleri, özellikle etleri buzu çözüldükten sonra yeniden dondurmayın. Çözülmüş besinleri bekletmeden pişirin. Çözülme işini oda sıcaklığında, radyatör üzerinde veya altında, hafif ateşte veya güneşli yerde gerçekleştirmeyin. Çözülme işlemini buzdolabının alt raflarında bekleterek veya su geçirmeyen plastik torbalara sıkıca sararak, akan soğuk su altında bırakarak gerçekleştirmeye özen gösterin.


Beslenme ve Yaşam Haberleri

Mikro yeşillikleri nerden alalım?

Mikro yeşillikleri nerden alalım?

Mikro yeşillikler satan yerler, genellikle organik pazarlarda, sağlıklı gıda dükkanlarında veya online platformlarda bulunabilir. İşte mikro yeşillikler satan bazı yerler: Organik Pazarlar ve Tarım

Mikro bitkiler sağlık deposu

Mikro bitkiler sağlık deposu

Mikro yeşillikler, yani mikro bitkiler, tohumlarının çimlenmesinden birkaç gün sonra hasat edilen küçük, genç bitkilerdir. Bu yeşillikler, özellikle son yıllarda sağlık ve beslenme dünyasında popüler

Kıbrısın lezzeti Lefkeli sandviççisi

Kıbrısın lezzeti Lefkeli sandviççisi

Hilmi Lefkeli, Kıbrıs'ta özellikle sandviçleriyle tanınan bir isimdir. Kıbrıs'ın lezzetli sokak yemeklerinden biri olan sandviçleriyle ünlüdür. Çeşitli malzemelerle hazırladığı ve her damak zevkine hi

Gastronomini dünyasının yıldızı Massimo Bottura

Gastronomini dünyasının yıldızı Massimo Bottura

Ünlü İtalyan şef Massimo Bottura, gastronomi dünyasında en çok bilinen isimlerden biridir. Hem İtalya'da hem de dünya çapında tanınan Bottura, Osteria Francescana adlı restoranıyla büyük bir üne kavuş

Ünlü şef Hüseyin Özer

Ünlü şef Hüseyin Özer

Hüseyin Özer, Türk televizyon dünyasında tanınan ve sevilen bir şef ve televizyon kişiliğidir. Özellikle yemek tarifleri ve mutfakla ilgili programlarıyla geniş bir izleyici kitlesine hitap etmiştir.

Kırıntı Restoran: Lezzetin ve Samimiyetin Buluşma Noktası

Kırıntı Restoran: Lezzetin ve Samimiyetin Buluşma Noktası

İstanbul’un en bilinen restoranlarından biri olan Kırıntı, lezzetli yemekleri ve sıcak atmosferiyle yıllardır misafirlerini ağırlıyor. 1981 yılında kurulan restoran, Türkiye’yi ilk kez "American Diner

Hayfene Baharat: Gelenekten Gelen Lezzet

Hayfene Baharat: Gelenekten Gelen Lezzet

Hayfene Baharat: Gelenekten Gelen Lezzet Baharat, insanlık tarihinin en eski ve en değerli ticaret ürünlerinden biridir. Türk mutfağının vazgeçilmez unsurlarından biri olan baharatlar, yüzyıllardır y

Almanya’da Bulunmayan Türk Yiyecekleri

Almanya’da Bulunmayan Türk Yiyecekleri

Türk mutfağı, geniş lezzet yelpazesiyle dünya çapında büyük ilgi görse de, Almanya’da yaşayan Türkler ve Türk mutfağını sevenler bazı geleneksel yiyecekleri bulmakta zorlanabiliyor. Almanya’daki büyük

Türk hava yollarında en beğenilen nefis lezzetler

Türk hava yollarında en beğenilen nefis lezzetler

Türk Hava Yolları (THY), uçak içi yemekleri konusunda en çok beğenilen havayollarından biri olarak öne çıkıyor. Yolcuların favorileri arasında hem geleneksel Türk mutfağından hem de uluslararası mutfa

Beyti Restoran: Türk Mutfağının Efsaneleşen İsmi

Beyti Restoran: Türk Mutfağının Efsaneleşen İsmi

İstanbul'un en köklü ve prestijli restoranlarından biri olan Beyti, 1945 yılından bu yana Türk mutfağının en özel lezzetlerini sunmaya devam ediyor. Adını, kurucusu Beyti Güler’den alan bu efsane rest