Yemek Tarifleri ve Sağlıklı Beslenme Portalı
Fast-food beslenmeye karşı Sağlık Bakanlığı'ndan uyarı « Geri
Fast-food beslenmeye karşı Sağlık Bakanlığı'ndan uyarı
E-posta
15.10.2009'de eklendi.
Sağlık Bakanlığı ayak üstü beslenme olarak tabir edilen 'fast food' ürünlerinin özellikle çocuk ve gençler üzerinde çeşitli sağlık sorunlarına yolaçtığını bildirdi.
Fast-food (ayak üstü beslenme) ürünlerinin özellikle çocuk ve gençler tarafından sık tercih edilmesinin, yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı bildirildi.
Sağlık Bakanlığı, vatandaşları fast-food, 'ayak üstü beslenme' konusunda uyardı. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, simit, tost, döner, lahmacun, pide, hamburger çeşitleri, soğuk sandviçler, pizza, kızarmış patates ve parça tavuk, balık-ekmek gibi fast-food ürünleri ile beraber tüketilen kola, çay ve kahve gibi içecekler, özellikle çocuk ve gençler tarafından sık tercih edilmesinin, yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı bildirildi. Açıklamada, fast-food sistemi ile tüketilen besinlerin enerji ve bazı besin öğeleri yönünden dengeli olmadığına dikkat çekilerek, fast-food ürünlerindeki en önemli sorunun yüksek enerji içermeleri olduğu kaydedildi.
Türk toplumunun geleneksel beslenme alışkanlıklarında yaşanan değişimlerin ve beslenmeye ayrılan zamandaki azalmanın, sağlık sorunlarına yol açtığı vurgulanan açıklamada, "Günümüzde fast-food başka bir deyişle 'ayak üstü beslenme' alışkanlığı giderek artıyor. Fast-foodlarda orta düzeyde yenen bir öğünün enerji içeriği, 400 kaloriden başlayıp bin 500 kaloriye kadar yükselebilmekte ve enerjinin çoğu yağ ve şeker kaynaklı olmaktadır. Fast-food ürünlerindeki yağın çoğu hayvansal kaynaklıdır. Bu ürünlerin sodyum, kolesterol ve özellikle doymuş yağ miktarı, diğer besin öğeleri yoğunluğuna göre daha fazladır" denildi.
"FAST- FOOD ÜRÜNLERİ A VE C VİTAMİNİ İLE KALSİYUM YÖNÜNDEN YETERSİZ"
Bu durumun başta koroner kalp hastalıkları ve kanser olmak üzere, birçok kronik hastalıklar için risk faktörü oluşturduğuna dikkat çekilerek; "Fast-food olarak tüketilen besinler, A ve C vitamini ile kalsiyum yönünden yetersiz olup posa içeriği de düşüktür. Bu vitaminlerin düşük düzeyde alınımı, bağışıklık sisteminin yetersizliğine, kalp-damar hastalıkları ve katarakt riskinin artmasına yol açıyor. Büyüme çağında kalsiyumun yetersiz alımı, büyümeyi olumsuz etkiler ve kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz riskini de artırır. Beslenmede posa içeriğinin yetersizliği ise bağırsak kanseri riskini artıran faktörlerdendir" denildi.
Fast-food menülerinin yüksek miktarda sodyum içerdiklerine vurgu yapılan açıklamada, bu durumun yüksek kan basıncının oluşmasına neden olduğu ve mide kanseri riskini artırdığı ifade edildi. Ayak üstü beslenmede, kolalı içecekler, çay ve kahvenin sıklıkla tüketildiği belirtilen açıklamada, bu tür içeceklerin fazla miktarda tüketiminin vücutta demir emiliminin azalmasına ve demir eksikliğine yol açtığı bildirildi.
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada; fast-food ürünlere renklendirici, tatlandırıcı ve aroma artırıcı katkı maddeleri eklenebildiği dile getirilerek, "Bu ürünlerin uygun kullanılmamaları ve sık tüketimleri uzun dönemde kanser riskini artırmaktadır. Ayrıca, derin yağda kızartma gibi yöntemler de fast-food menülerinin yağ içeriğini artırmakta ve sağlık açısından risk oluşturmaktadır. Sağlıklı bir yaşam için, tüketilen besinler kadar bu besinlere uygulanan hazırlama ve pişirme yöntemleri de büyük önem taşımaktadır. Izgara yaparken yüzey kısımlarına gelen ateş çok yüksek olmamalı, pişirilirken et ile ateş arasında 10 - 15 santimetrelik mesafe olmalıdır. Derin yağda kızartma yöntemi fast-food restoranlarda sıkça kullanılıyor. Bu yağlar 10 - 12 saat kullanılmaları nedeniyle kimyasal ve fiziksel değişikliklere uğruyor ve çabuk bozuluyor. Yağda kızartılmış yiyeceklerin sık ve sürekli tüketimi, kalp-damar ve sindirim sistemi hastalıkları ile kanser riskini önemli ölçüde artırmaktadır" denildi.
FAST- FOOD ÜRÜNLER TÜKETİLİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada; fast-food ürünlerinin seçiminde sağlıklı beslenme ilkelerinin dikkate alınması gerektiği vurgulanarak, vatandaşlara yönelik şu uyarılar yer alıyor:
"Fast-food beslenmede; daha çok fırında pişmiş ve ızgara besinler, et, tavuk ve balık içeren sandviçler ve düşük yağlı besinler tercih edilmelidir. Asitli ve gazlı içecekler yerine vitaminlerden zengin ve taze sıkılmış meyve suları, az yağlı salatalar ve kalsiyum içeren süt, ayran ve sütlü tatlılar tüketilmelidir. Uygun koşullarda hazırlanan ve geleneksel hızlı yemek sistemimizde yer alan; gözleme, etli ve peynirli pide çeşitleri, köfte ekmek, su böreği, aşure gibi yiyeceklerin, hamburger ve patates kızartmasından sağlık açısından daha iyi seçenekler olacağı unutulmamalıdır.
Fast-food işletmeleri her şeyden önce yiyecekleri hazırladıkları, sakladıkları ve servis yaptıkları mekanların temizlik ve hijyenine çok dikkat etmelidir. İşletmelerinde görevli personelin portör tetkiklerini düzenli olarak yapmalıdır. Fast-food işletmeleri, müşterilerine yönelik sağlık açısından yararlı düşük yağlı besinler hazırlamalı, hayvansal yağ yerine bitkisel yağ kullanımını artırmalı, yağı azaltılmış salata soslarını kullanmalı, taze ve uygun koşullarda hazırlanmış meyve ve meyve salataları ile tam buğday unundan yapılmış çörek ve pizza hamurları hazırlayıp tüketicilere sunmalıdırlar."
Fast-food (ayak üstü beslenme) ürünlerinin özellikle çocuk ve gençler tarafından sık tercih edilmesinin, yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı bildirildi.
Sağlık Bakanlığı, vatandaşları fast-food, 'ayak üstü beslenme' konusunda uyardı. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, simit, tost, döner, lahmacun, pide, hamburger çeşitleri, soğuk sandviçler, pizza, kızarmış patates ve parça tavuk, balık-ekmek gibi fast-food ürünleri ile beraber tüketilen kola, çay ve kahve gibi içecekler, özellikle çocuk ve gençler tarafından sık tercih edilmesinin, yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı bildirildi. Açıklamada, fast-food sistemi ile tüketilen besinlerin enerji ve bazı besin öğeleri yönünden dengeli olmadığına dikkat çekilerek, fast-food ürünlerindeki en önemli sorunun yüksek enerji içermeleri olduğu kaydedildi.
Türk toplumunun geleneksel beslenme alışkanlıklarında yaşanan değişimlerin ve beslenmeye ayrılan zamandaki azalmanın, sağlık sorunlarına yol açtığı vurgulanan açıklamada, "Günümüzde fast-food başka bir deyişle 'ayak üstü beslenme' alışkanlığı giderek artıyor. Fast-foodlarda orta düzeyde yenen bir öğünün enerji içeriği, 400 kaloriden başlayıp bin 500 kaloriye kadar yükselebilmekte ve enerjinin çoğu yağ ve şeker kaynaklı olmaktadır. Fast-food ürünlerindeki yağın çoğu hayvansal kaynaklıdır. Bu ürünlerin sodyum, kolesterol ve özellikle doymuş yağ miktarı, diğer besin öğeleri yoğunluğuna göre daha fazladır" denildi.
"FAST- FOOD ÜRÜNLERİ A VE C VİTAMİNİ İLE KALSİYUM YÖNÜNDEN YETERSİZ"
Bu durumun başta koroner kalp hastalıkları ve kanser olmak üzere, birçok kronik hastalıklar için risk faktörü oluşturduğuna dikkat çekilerek; "Fast-food olarak tüketilen besinler, A ve C vitamini ile kalsiyum yönünden yetersiz olup posa içeriği de düşüktür. Bu vitaminlerin düşük düzeyde alınımı, bağışıklık sisteminin yetersizliğine, kalp-damar hastalıkları ve katarakt riskinin artmasına yol açıyor. Büyüme çağında kalsiyumun yetersiz alımı, büyümeyi olumsuz etkiler ve kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz riskini de artırır. Beslenmede posa içeriğinin yetersizliği ise bağırsak kanseri riskini artıran faktörlerdendir" denildi.
Fast-food menülerinin yüksek miktarda sodyum içerdiklerine vurgu yapılan açıklamada, bu durumun yüksek kan basıncının oluşmasına neden olduğu ve mide kanseri riskini artırdığı ifade edildi. Ayak üstü beslenmede, kolalı içecekler, çay ve kahvenin sıklıkla tüketildiği belirtilen açıklamada, bu tür içeceklerin fazla miktarda tüketiminin vücutta demir emiliminin azalmasına ve demir eksikliğine yol açtığı bildirildi.
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada; fast-food ürünlere renklendirici, tatlandırıcı ve aroma artırıcı katkı maddeleri eklenebildiği dile getirilerek, "Bu ürünlerin uygun kullanılmamaları ve sık tüketimleri uzun dönemde kanser riskini artırmaktadır. Ayrıca, derin yağda kızartma gibi yöntemler de fast-food menülerinin yağ içeriğini artırmakta ve sağlık açısından risk oluşturmaktadır. Sağlıklı bir yaşam için, tüketilen besinler kadar bu besinlere uygulanan hazırlama ve pişirme yöntemleri de büyük önem taşımaktadır. Izgara yaparken yüzey kısımlarına gelen ateş çok yüksek olmamalı, pişirilirken et ile ateş arasında 10 - 15 santimetrelik mesafe olmalıdır. Derin yağda kızartma yöntemi fast-food restoranlarda sıkça kullanılıyor. Bu yağlar 10 - 12 saat kullanılmaları nedeniyle kimyasal ve fiziksel değişikliklere uğruyor ve çabuk bozuluyor. Yağda kızartılmış yiyeceklerin sık ve sürekli tüketimi, kalp-damar ve sindirim sistemi hastalıkları ile kanser riskini önemli ölçüde artırmaktadır" denildi.
FAST- FOOD ÜRÜNLER TÜKETİLİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada; fast-food ürünlerinin seçiminde sağlıklı beslenme ilkelerinin dikkate alınması gerektiği vurgulanarak, vatandaşlara yönelik şu uyarılar yer alıyor:
"Fast-food beslenmede; daha çok fırında pişmiş ve ızgara besinler, et, tavuk ve balık içeren sandviçler ve düşük yağlı besinler tercih edilmelidir. Asitli ve gazlı içecekler yerine vitaminlerden zengin ve taze sıkılmış meyve suları, az yağlı salatalar ve kalsiyum içeren süt, ayran ve sütlü tatlılar tüketilmelidir. Uygun koşullarda hazırlanan ve geleneksel hızlı yemek sistemimizde yer alan; gözleme, etli ve peynirli pide çeşitleri, köfte ekmek, su böreği, aşure gibi yiyeceklerin, hamburger ve patates kızartmasından sağlık açısından daha iyi seçenekler olacağı unutulmamalıdır.
Fast-food işletmeleri her şeyden önce yiyecekleri hazırladıkları, sakladıkları ve servis yaptıkları mekanların temizlik ve hijyenine çok dikkat etmelidir. İşletmelerinde görevli personelin portör tetkiklerini düzenli olarak yapmalıdır. Fast-food işletmeleri, müşterilerine yönelik sağlık açısından yararlı düşük yağlı besinler hazırlamalı, hayvansal yağ yerine bitkisel yağ kullanımını artırmalı, yağı azaltılmış salata soslarını kullanmalı, taze ve uygun koşullarda hazırlanmış meyve ve meyve salataları ile tam buğday unundan yapılmış çörek ve pizza hamurları hazırlayıp tüketicilere sunmalıdırlar."
-
Bu haber için yorumlar (0 adet)
Güncel konular
izmirde Dubai çikolatası modası
Büyük küçük herkesin lezzetine doyamadığı Dubai çikolatası hem görüntüsü hem çıtırdısı ile herkesi mest ediyor.
Çikolatanın sırrı kadayıf ve antepfıstığı ezmesinde saklı.
Uğruna uzun kuyruklar o
Tiktok başta olmak üzere instagram ve influencerların yaptığı dubai çikolatasını sizde öğrenmek ve sevdiklerinizle paylaşmak istermisiniz.
İşte A dan Z ye Dubai çikolatasının yapımını öğrenebileceğ
Dubai çikolatası, dünyanın her yerinden gurmeler ve çikolata severler için bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Bu tariflerde, hem klasik hem de yaratıcı seçenekler sunarak, sizlere evinizde Dubai'nin eş
Actifry ile irmik helvası yapmak mümkün değildir.Çünkü kızartma tarifleri için tasarlanmış bir cihazdır.
İrmik helvası genel olarak tavada , ocak üzerinde hazırlanır.
irmik helvası geleneksel ta
Fonksiyonel Gıda Kurkumin içeren Zerdeçal
Birçok defa duyduğunuz fonksiyonel gıdalardan kurkumin bu listenin baş tacıdır.
Günümüz modern yaşamda özellikle sindirim sistemi iltihabı giderek artmaktadır.Zerdeçal içeriğindeki kurkumin ile h
Son Yorumlar
Limonlu panna cotta için:
3 malzemeli kurabiye için:
3 malzemeli kurabiye için:
Dana emense için:
Çikolata dolgulu portakallı kurabiye için:
Ali Nazik için:
Havuçlu cevizli kek için: